Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararıyla Sivas Katliamı davasında müebbet hapis cezası alan 17 hükümlünün tahliye edilmesi, katledilen aydınların ailelerinin sert tepkisine neden oldu. Aileler, “Bu ülkenin aydınlarının, sivil toplumun, muhalefet partilerinin bile kanıksamışlığı yüzümüze bir tokat gibi indi” diyerek karara tepki gösterdi.
“Ateşin ailelerimizi nasıl parçaladığını biliyoruz”
Sivas Katliamı’nda hayatını kaybeden şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ve halk ozanı Nesimi Çimen’in oğlu Mazlum Çimen, tahliye kararına ilişkin ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, Madımak’ta diri diri yakılarak öldürülen yakınları için verilen mücadelenin yıllardır görmezden gelindiği vurgulandı.
“Ateşin insan etini nasıl yaktığını bilmiyoruz, tanık olmadık. Ama aynı ateşin ailelerimizi parça parça edip dağıtmasında deneyimliyiz. Bu bilgiyi, çocuk denecek yaşta edindik, tam 31 yıl öncesinden beri biliyoruz. Çünkü bizler, Madımak yangınında ‘Yaşasın şeriat’, ‘Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak!’ çığlıklarıyla, elindeki paçavralara benzin dökerek yangın çıkaran bir güruha karşı, sekiz saat boyunca yardım isteyen, sonra da diri diri yakılan insanların evlatlarıyız.”
“Bir katilin başvurusunu hızla gündeme aldı”
Katliamın zamanaşımına uğratılmasına yıllardır karşı çıktıklarını belirten aileler, AYM’nin bu davayı 12 yıldır gündemine almadığını ancak katillerin tahliyesi için hızlıca harekete geçtiğini ifade etti.
*”Siyasi cinayetlerde ‘cezasızlık’ olgusunun yerine gerçek bir yargılama sağlanabilseydi, bizler ezber ettiğimiz hikâyenin içine gömülmezdik. Her duruşma, bir skandala dönüşerek bizleri sınadı. Yıllardır aranan sanıkların karakola metrelerce uzaklıktaki evlerinde yaşadığını öğrendik. Ölümü bile bizden saklanan azılı sanığın, bu katliamın arkasındaki en karanlık adam olduğu ortaya çıktı.
İnsanlık suçlarında emsal niteliği taşıyan Sivas Katliamı davası, yıllarca AYM’de bekletildi. Ancak, bu ülkenin aydınlarının, sivil toplumun ve muhalefet partilerinin sessizliği, yüzümüze bir tokat gibi indi. Biz bu durumu haykırıyoruz ama sesimiz, ıssız kuyularda bile yankılanmıyor. AYM, 12 yıldır zamanaşımı kararına itirazımızı görmezden gelirken, bir katilin başvurusunu hızla gündeme alıp, barbarları sokağa salabiliyor.”*
“Katilleri savunanlar amacına ulaştı”
Açıklamada, idamla yargılanıp cezaları müebbete çevrilen 24 sanığın serbest kaldığı, kalan 6 sanığın ise önümüzdeki günlerde tahliye edileceği belirtildi.
*”Şimdiki iktidar partisinin kurucu kadrosunun, Sivas davasının avukatlığını üstlenme çabası böylece amacına ulaşmış görünüyor. Ey babalarımızı yakanlar, katiller, onların işbirlikçileri ve destekçileri… Gününüz kutlu olsun! Radikal İslamcılarla her türlü çıkar işbirliğine giren yapılar… Sizin de kutlu olsun gününüz!
Ama biz, inadına, bir gün, son sözü söyleyen taraf olacağız. Bir gün, Behçet Aysan’ın ve Metin Altıok’un dizelerini, Nesimi Baba’nın türkülerini yüzünüze haykırarak söyleyeceğiz! O gün geldiğinde gözleriniz, gözlerimizde olacak.”
Ne olmuştu?
Mayıs 2022’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye yetkililerinin 2017-2018 yıllarında Taner Kılıç’ı 14 ayı aşkın süre tutuklu yargıladığı dönemde “makul şüphe” olmadığını tespit etmişti. AİHM ayrıca, Kılıç’ın terör suçlamalarıyla yargılanmasının, doğrudan insan hakları savunuculuğu faaliyetleriyle bağlantılı olduğuna hükmetmişti.
Kasım 2022’de Yargıtay, Kılıç’ın mahkumiyetini “eksik soruşturma” gerekçesiyle bozmuş, ancak savcılık beraat kararına itiraz etmişti. Yargıtay, 2025 yılı başlarında savcılığın itirazını reddederek, beraat kararını kesinleştirdi.
Bu kararın ardından Sivas Katliamı davasında da tahliye kararları hızla uygulamaya kondu. Ancak mağdur aileler, hukukun üstünlüğü adına verdikleri mücadelenin görmezden gelindiğini ve adaletin yerini siyasi hesapların aldığını söylüyor.
(Bianet)