Kabine toplantısı ardından konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle, Suriye’de tüm alt yapısıyla 200 bin konut projesine başlıyoruz. Kurumlarımızın çalışmalarına göre 1 milyondan fazla Suriyelinin geri dönmek için gönüllü olduğunu gösteriyor” dedi.
Kabine Toplantısı’nın ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bay Kemal, 3 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimizdir, biz onlara sahip çıkacağız. Bay Kemal senin ortakların varsın PKK mensubu olsun. Sen onlarla beraber Ankara’dan İstanbul’a yürümeye devam et. Ama biz bu kardeşlerimizle ensar kültürü içinde yolumuza devam edeceğiz. Asla taviz de vermeyeceğiz.” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“Türkiye rotasından sapmadan ilerliyor”
“Dünyanın ve bölgemizin, savaşların, çatışmaların, siyasi, ekonomik krizlerin, sosyal çalkantıların kıskacında sancılı bir dönemden geçtiği şu günlerde Türkiye rotasından sapmadan ilerliyor. Hiç şüphesiz hayat pahalılığı ve enflasyon gibi sonuçları bize de yansıyor.
2023 hedefleri ve 2053 vizyonumuzla sembolleştirdiğimiz kendi yol haritamıza bağlı kalmaya başardık. Türkiye küresel üretim, lojistik sistemindeki yeni arayışları durumundadır.”
“Ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kurtardık”
“Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını adım adım yürütüyoruz. Hiçbir açık ve gizli oyunun bizi bu hedeften uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Ülkemizin önü yıllarca siyasi istikrarsızlıkla, suni ekonomik krizlerle, terör örgütleri, vesayet, darbelerle, evrensel kavramların arkasına gizlenmiş sinsi projelerle kesilmiştir. Bizim dönemimizde de farklı görünüm ve yöntemlerle hep sahnelendi. Demokrasi ve kalkınma reformlarımızı hayata geçirirken kirli oyunları bozarak bugünlere geldik. Hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kurtardık.”
“İlk müjdemiz konut almak isteyen vatandaşlarımıza”
“Siyaset ve toplum mühendislikleriyle Türkiye’yi yönlendirme devri artık bitmiştir. Bu vesile ile ülkemiz gündemindeki kimi hususlarla ilgili yürüttüğümüz hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri paylaşmak istiyorum.
İlk müjdemiz konut almak isteyen vatandaşlarımız ve konut yapan firmalarımızla ilgilidir. 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla vatandaşlarımızı uygun şartlarda ev sahibi yapmıştık. Bankacılık sektörünün verdiği uygun kredilerle milyonlarca vatandaşımız ev sahibi olmuştu. Son olarak küresel ekonomide fahiş yükselişler sebebiyle konut inşasında yavaşlama, konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı.
Vatandaşlarımızı konut sektöründeki bu dalgalanmaktan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık.
Birinci pakette, ilk defa tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon değere sahip birinci el satın almamalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,98 faizli konut kredisi sağlıyoruz. Konut değeri 2 milyon lira ile sınırlı bu paket aylık 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Bu paketin amacı da döviz ve altın varlıkların Türk Lirasına dönüşünü teşvik etmektir.
Mayıs ayı başı itibariyle asgari yüzde 40’ı tamamlanmış, asgari yüzde 50’si satılmamış inşaat projelerin tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık kaynak ayırdık. 1 yıl boyunca konut fiyatlarını sabit tutma taahhüdü veren firmalarımız belli rakama kadar 36 ay vade ile bu finansmandan yararlanabilecek.
Böylece konut arzının artmasını, fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz. TOKİ vasıtasıyla yürüttüğümüz düşük maliyetli, satış fiyatlı sosyal konut projelerine hız veriyoruz. Düşük gelirli vatandaşlarımız için TOKİ’ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız.
“Müteahhitlere uygun maliyetli kredi kullandıracağız”
“Küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli fiyatın üzerinde satamamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız. Rezerv alanlarda yapılan uygun maliyetle desteklenen konutlar da 5 yıl süreyle satışa tabi olacaktır. Denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi birikimi olan kurumlarımızı da kullanacağız.
Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli kredilerle kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız. Hak sahipleriyle müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri projelerin denetimlerini daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz.”
“Başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu”
“Bin yıllık vatanımız Anadolu tarihin her döneminde çeşitli sebeplerle diğer coğrafyalardan gelen insanlara kucak açmış yurt olmuştur. Başı dara düşen, hayatı ve geleceği tehdit altına giren tüm kardeşlerimiz yönünü Anadolu’ya çevirmiştir.
Tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle çok hasbi, yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkar edemez. 1. Dünya Savaşı ve milli mücadelenin ardından yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğumuzda gönül coğrafyamızdaki milyonlarca insan Anadolu’ya geldiler.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımızın dışından gelen insanlardan oluşuyordu. Balkanlardan Kafkaslara kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Eski Yugoslavya topraklarına, Bulgaristan, Romanya, Doğu Türkistan, İran, Orta Asya, Afganistan, Bosna’dan, Kosova’dan milyonlarca aile ülkemize sığındı.”
“Bay Kemal senin ortakların varsın PKK mensubu olsun”
“Bay Kemal, 3 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimizdir, biz onlara sahip çıkacağız. Bay Kemal senin ortakların varsın PKK mensubu olsun. Sen onlarla beraber Ankara’dan İstanbul’a yürümeye devam et. Ama biz bu kardeşlerimizle ensar kültürü içinde yolumuza devam edeceğiz. Asla taviz de vermeyeceğiz.”
“Suriye’de tüm alt yapısıyla 200 bin konut projesine başlıyoruz”
“Yeni bir adım daha uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle, Suriye’de tüm alt yapısıyla 200 bin konut projesine başlıyoruz. Kurumlarımızın çalışmalarına göre 1 milyondan fazla Suriyelinin geri dönmek için gönüllü olduğunu gösteriyor. Sığınmacı sorunu sadece bize mahsus değil, bu tüm dünyanın sorunudur. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Suriyelilere veya diğer ülkelerden gelen yabancılara kendi vatandaşlarımızdan farklı hiçbir imkan sağlanmamakta, ekstra hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir.”