Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin İl Örgütü 2’nci Olağan Kongresini gerçekleştirdi.
Bir otelin salonunda gerçekleştirilen kongrede salona “Barış ve Özgürlük için örgütleniyoruz” pankartı asıldı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra DEM milletvekilleri ile çok sayıda kişinin katıldığı kongrede sık sık sloganlar atıldı. Kongre salonuna Bakırhan’ın girişi ile coşkulu anlar yaşandı.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen saygı duruşunun ardından konuşmalara geçildi. İlk olarak DEM Parti İl Eşbaşkanı Mehmet Mehdi Tunç söz alırken, ardından Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir konuştu.
Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün mesajının okunmasının ardından Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan konuştu.
Mücadele sözü
Mardin’in özgürlük mücadelesine büyük katkılar sunduğunu ifade eden Bakırhan, “Sizler bu mücadelenin temel taşlarından birisiniz” dedi. Sözlerine Apê Musa, Mehmet Sincar, Bubo Taş, Uğur Kaymaz ve Seve Demir’i anarak devam eden Bakırhan, “Bu arkadaşlar şahsında bütün yoldaşlarımızı saygıyla anıyor. Onların mücadelesini büyüyeceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
Köylüoğlu’nun katledilmesi
Gazeteci Aziz Köylüoğlu’nun katledilmesine dikkat çeken Bakırhan, “Çok vahşi bir sistem ile karşı karşıyayız. Dur durak bilmiyor. İnsanlık, vicdan desen kalmamış. Katletmeye, tutuklamaya, irade gaspını yapmaya devam ediyor. Onlar ededursun ama Kürt halkı da onurlu bir şekilde tüm bu zulüm politikalarına karşı duruyor, durmaya devam edecek. Onların bu politikalarının sonuç almayacağını bugün bütün zulme rağmen bu salonu dolduran Mardin halkının iradesinden net bir şekilde görüyoruz. Bu katliamları kınıyoruz. Aziz Köylüoğlu’nun katledilmesini kınıyoruz. Bunun hesabını soracağız. Bu katliamları unutmayacağız. Kimse bir çözüm tartışmaları var, keyfime göre katlederim, tutuklarım, kayyım atarım, irade gaspı yaparım, döverim, söverim demesin. Onları bir kez daha uyarıyoruz. Kürt halkı onurlu bir halktır. Kürt halkı kavga ederken bile vicdanlıdır. Gazeteci öldürmek nedir? Kadınları katletmek nedir? Kimse bunun böyle devam edeceğini düşünmesin. Bunların hepsi geçecek” ifadelerini kullandı.
“Ortadoğu’da bir girdap var. Demokratik olmayanlar, eşitlikçi olmayanlar o girdaba kapılıyor ve kaybediyor. Suriye rejimi tekçi politikalarından dolayı kaybetti” diyen Bakırhan, “Suriye rejimi Kürt’ün kimlik hakkını tanımayarak, tekçi bir anlayışla hareket ettiği için hegemonik güçlerin saldırısına zemin açtı. Bütün zenginliklerine rağmen kendi halkını perişan etti. En sonunda kaçıp gitmek zorunda kaldı. Zulüm edenler ebedi aynı yerde kalamıyor. Kalma koşulları oluşmuyor” dedi.
‘İmralı’nın kapılarını açan sizlersiniz’
1 Ekimden beridir bir tartışma süreci olduğunu ve Kürt sorununun yeniden Türkiye’nin gündemine girdiğini vurgulayan Bakırhan, “Sayın Öcalan ile görüşme kapıları aralandı. Kürt sorunu yok diyenler, İmralı’nın kapısını açmak zorunda kaldılar. Kürt sorununu çözdük, diyenler şimdi Kürt sorununu nasıl çözüleceğini enine boyuna tartışıyorlar. İşte; İmralı kapılarını açanlar sizlersiniz. Bedel ödeyenlerdir. Emek verenlerdir. Acı çekenlerdir. 1 Ekim’de bir süreç başlamış ise o sizin duruşunuzdan kaynaklı başlamıştır. Siz dursaydınız; bugün Kürt meselesi tartışılmayacaktı. İmralı’nın kilidi açılmayacak, Rojava’da farklı durumlar olacaktı. Gücümüzü, örgütlülüğümüzü ortaya koyarsak çözemeyeceğimiz sorun yok” ifadelerini kullandı.
Kürtlerle ittifak kazandırır
Türkiye’yi Kürtlere dönük bakış açısından vazgeçmeye çağıran Bakırhan, “Kürtlerle barışmak size kazandırır. Rojava’da Kürtlerin statüsünü tanımak size bir şey kaybettirmez. Kürtler sizi arkadan hançerlemez. Kürtler insandır, dosttur. Tarihin her kavşağında sizlerle ittifak yaptı. Kürtler ile her ittifak yaptığınızda siz kazandınız. Siz büyüdünüz, siz güçlendiniz, İnsan biraz geriye döner, Kürt halkının yüz yıllardır Türklerin bu Anadolu’da kurumsallaşmasını, Anadolu’ya girmesini, burada güç sahibi olmasına vermiş olduğu desteğe saygı duyar” dedi.
‘Öcalan barışın formülünü oluşturuyor’
Bugün bir çözümün tartışıldığını ve bir çözüm sürecine evirilmesi için mücadele verildiğini kaydeden Bakırhan, “İmralı’da zerre kadar geri adım yok. Demokratik Cumhuriyet diyordu, Kürtler için eşit yurttaşlık diyordu, Aleviler için eşit yurttaşlık diyordu, Süryaniler, Araplar için eşit yurttaşlık diyordu 94’te. Bugün hala aynısını söylüyor. Türkiye’nin geleceğinin demokratik bir gelecekten geçtiğini söylüyor. Kürtler diline kimliğine sahip olsun istiyor. Kürt’ün iradesine kayyım atanmasın diyor. Kadınlar yaşamın her alanında öncü olsun, önde olsun diyor. Ve kadınların bugüne gelmesinde Sayın Öcalan’ın sunmuş olduğu perspektif, ortaya koymuş olduğu paradigmadan dolayı da ona teşekkür ediyoruz” dedi. Bunu yaratan iradenin bugün İmralı’da demokratik bir barışın nasıl olacağı üzerine çalıştığını kaydeden Bakırhan, “Bu irade bugün demokratik bir Türkiye’nin nasıl olacağının, barışın formülünü oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
‘Barış samimiyetle olur’
Kürtlerin en güçlü, en örgütlü dönemini yaşadığına dikkat çeken Bakırhan, “Bu halk güçlü olduğu için gelin bu sorunu çözelim diyor. Sayın Erdoğan Siirt’te ‘Bunların samimiyetine güveniyor musunuz?’ diye soran Koçer’e ne cevap vereceksin. Bir taraftan elini uzatacaksın, diğer taraftan gazeteci katledilecek. Bir taraftan Tişrîn barajına sabah akşam İHA’larla, SİHA’larla saldıracaksın senin beslediğin büyüttüğün paramiliter orada insanların huzur ve rahat içinde yaşamaması için sabah akşam oraya saldırı yapacak. Böyle barış olmaz. Barış samimiyetle olur. Barış gerçekten inanarak olur. Eğer barışacaksak; kayyım atamayı durduracaksın. Kürt halkının iradesini gasp etmekten vazgeçeceksin. Rojava’daki Kürt kardeşlerimize de el uzatacaksın. Buraya el uzatacaksın, Rojava’ya tekme tokat atacaksın. Bunu Mêrdînliler kabul etmez. Nisêbîn neyse Qamişlo odur. Pirsus neyse Kobanê odur. Viranşehir neyse Amude odur. Daha samimi, söylemlerle hareket edin” dedi.
Bakırhan’ın konuşmasının ardından faaliyet ve mali raporlar okundu. Ardından yapılan seçimle DEM Parti Mêrdîn İl Eşbaşkanları olarak Nilüfer Elik Yılmaz ve Nihat Gökalp seçildi.
(Mezopotamya Ajansı)