Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, son dönemlerde muhalefetin tüm kesimlerine dönük uygulanan baskı ve şiddete karşı basın açıklaması yaptı.
Platformun çağrısıyla Yeraltı Çarşısı üstünde düzenlenen açıklamada konuşan Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, muhalefete yönelik baskılara karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
“Kapitalist sistemin kanlı yüzü”
AKP ve MHP’nin desteklediği cihatçı grupların, sadece Rojava’da değil, Suriye’nin diğer bölgelerinde de mezhepçi ve etnik katliam politikaları yürüttüğünü söyleyen Tekin, “Yaşanan can kayıplarının sorumluları, başta siyasal iktidarın rant ve talana dayalı neoliberal politikaları ile cezasızlık ve kuralsızlık politikalarıdır. Devlet kurumlarının ve organlarının işlevsizleştirilmesi, kamu hizmetlerinin piyasaya açılması yangın sonrasında en acı şekilde görülmektedir. Bu tür felaketler ne kaderdir ne de tesadüftür; bunlar, kâr hırsıyla hareket eden sermaye sınıfı ve onu denetlemekten kaçınan siyasal iktidarın yarattığı yapısal sorunların, kapitalist sistemin kanlı yüzüdür” dedi.
“Halk iradesi yok sayılıyor”
Kayyım uygulamalarının hukuk devletinin yok edildiğini gösteren en somut uygulama olduğunu belirten Tekin “Halkın iradesinin yok sayılmasının en somut yansımalarından biri olan kayyum rejimiyle, halkın iradesiyle seçilmiş tüm seçilmişler görevden alınarak yerlerine kayyumlar atanmış, böylelikle yerel yönetimler rant ve talan mekanizmalarına dönüştürülmüştür. AKP-MHP yönetimi, Siirt’e kayyum atayarak halk iradesine yönelik bu saldırılarını bir kez daha sürdürmüştür. Halkın seçtiği belediye başkanı Sofya Alağaş hukuksuz bir şekilde görevden alınarak yerine vali atanmış, böylece Siirt halkının iradesi yok sayılmıştır” diye konuştu.
“Toplumsal barış gerçek demokrasi ile mümkündür”
Toplumsal barışın ve gerçek bir demokrasinin tesisinin, ancak insan onuruna, kimliklere ve inançlara tam hak eşitliğini sağlayan bir siyasal düzende mümkün olacağını söyleyen Tekin taleplerini şöyle sıraladı: “Kayyum rejimine, KHK düzenine ve hukuksuz tutuklamalara son verilsin. Seçilmiş yerel yöneticiler görevlerine iade edilsin. Muhalif partilere ve basın emekçilerine yönelik baskılar son bulsun. Rojava başta olmak üzere komşu coğrafyalarda sürdürülen askeri operasyonların sonlandırılsın. Suriye’de Alevilere ve farklı inançlara karşı yürütülen mezhepçi saldırılar durdurulsun.”
Kaynak: Evrensel Gazetesi