Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Afyon’da siyaset karıştı: Köksal AKP’ye geçiyor iddiası

    16 Ekim 2025

    Raphael Bahebwa: ‘Kanımızın son damlasına kadar savaşmalıyız’

    16 Ekim 2025

    KESK’lilerin Ankara yürüyüşüne polis engeli: “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”

    16 Ekim 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

      15 Ekim 2025

      Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

      13 Ekim 2025

      Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

      12 Ekim 2025

      AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

      7 Ekim 2025

      Avrupa’da iki hayalet dolaşıyor: Faşizmin ruhu ve komünizmin hayaleti

      2 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      KKTC liderlik seçimleri

      15 Ekim 2025

      Midas’ın Altınları

      14 Ekim 2025

      Ateşkes ne için?

      13 Ekim 2025

      SDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı?

      13 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025

      Herkes için Onurlu Bir Barış

      5 Ekim 2025

      Beyza Üstün: Sadece halklar değil tüm canlılar, ekosistemler özgür olmalı

      1 Ekim 2025

      David Adler: İsrail ablukasının normalleştirilmesine direnmeliyiz

      28 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Yine savaş tamtamları çalıyor…

    Yine savaş tamtamları çalıyor…

    Meriç Gök10 Haziran 2022
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Meriç GÖK yazdı: Özellikle ülkede siyasal-ekonomik güç odaklarınca yıllardır uygulanagelen ve kelimenin tam anlamıyla betona karılmış ve sonunda betona çakılmış bir ekonomi-politikaya şimdi, kâh Yunanistan’a, kâh Suriye’nin, kâh Irak’ın kuzeyine yönelerek ikide bir çalınan savaş tamtamlarıyla ve şehit tabutlarıyla nefes verilmek istenen bu günlerde, bu resimlerin anlatacağı çok şey var.

    İkon bir savaş fotoğrafı: Napalm kızı Kim Phuc kendi fotoğrafına bakarken…

     

    Gerek günümüzde gerekse henüz hayattayken şiirimiz içindeki birçok bakımdan özgün yeri maalesef yeterince takdir edilememiş olan hümanist şairimiz Niyazi Akıncıoğlu’nun İkinci Dünya savaşı yıllarında kendi ifadesiyle “Alman faşizminin karşısına dikilmiş bir cesur” anti-faşist, anti-militarist savaş karşıtı Vatanlar Masalı adlı destan-şiiri veya şiirsel destanı şöyle başlar: 

    Bir zaman vatanlar,

    Kuşları ağaçları insanlarıyla;

    Bir zaman vatanlar

    Dostları düşmanlarıyla

    Yaşarken 

     

    Ordularla geldiler;

    Tankları, toplarıyla;

    Havadan, sudan. karadan,

    Önce kuş yuvaları düştü,

    Çoban kulübeleri, köyler;

    Ülkeler düştü arkadan

     

    ( Niyazi Akıncıoğlu, Vatanlar Masalı/Bir; Umut Şiirleri, Saypa Yayınları; s.157.)

     

    Sonra ordular,

    Muzaffer ve gâzi;

    Sonra ordular,

    Merasim yürüyüşü kalçadan adımlarla,

    Küçücük ölüleri üzerinden

    Karagöz sarışın ve çillilerin,

    Anlı-şanlı girdiler bir büyük şehre;

    Ve başladı vatanlar masalı

                                (N. Akıncıoğlu, Vatanlar Masalı/İki; a.g.e.;  s. 168.)

      

    Napalm bombalarından çıkan dumanlar, çığlık atan ve ağlayan çocuklar, onları takip eden askerler – savaşın dehşetini, 8 Haziran 1972’de Güney Vietnam’ın Trang Bang köyünde çekilen bu fotoğraftan daha vurgulu gösteren hiçbir fotoğraf yoktur. Resmin ortasında bulunan dokuz yaşındaki Kim Phuc, kelimenin tam anlamıyla hayatı için koşuyor; küçücük bedeni yanık izleriyle kaplı…  Hayatta kalmasını da bu fotoğrafı çekene borçludur.  AP fotoğrafçısı Nick Ut, deklanşörüne bastıktan birkaç saniye sonra onu ve diğer yaralıları hastaneye kaldırarak onun hayatını kurtarır.

     

    AP fotoğrafçısı Nick Ut’un ünlü fotoğrafı: “Napalm kızı”

    Bu kült fotoğrafla ilgili söylencelerden biri de onun Vietnam Savaşı’nın bitmesinde büyük ölçüde etkisi olduğudur. Bu tür söylenceler bir yana, Kuzey’in desteklediği Vietkong (Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi) ile ABD’nin desteklediği Güney Vietnam devleti arasındaki savaş, 1975 yılına kadar, yani bu fotoğraftan sonra üç yıl daha sürdü. ABD’nin acımasız çıkar odaklı politikasının bir bakıma cisimleşmesi olan Napalm bombalarının öncelikle sivil halkı vuran ölümcül, yok edici gücü Batı dünyası genelinde protestolara yol açmış ve 1967’den itibaren tüm dünyada önem kazanan ve öğrenci hareketi olarak nitelenen harekete savaş karşıtı bir içerik ve yön vermiştir.

     

    Bugün de, fotoğrafın çekilmesinden 50 yıl sonra kahramanının kişisel mutlu sonu, onu savaş karşıtı mücadelenin bir eri yapıyor. Başlangıçta 14 ay hastanede kalıp toplam 17 ameliyat geçiren Napalm kızı, şimdi BM için barış elçisi olarak çalışıyor. Bu resmin kendisine her zaman çocukluğunu kaybettiğini hatırlattığını söyleyen Phuc artık savaşın kurbanı olmadığını söylüyor ve ekliyor: “ Ben bir anneyim, bir büyükanneyim, barış çağrısı yapan bir hayatta kalanım.”

     

    Savaşta çocukların durumunu yansıtan pek çok film ve resim olmakla birlikte bunlar bir savaşın şiddetini belgeleyen tarihteki bu donmuş anın etkisine sahip değil. İyi niyet elçisi olarak görev yapan Kim Phuc 2016 yılında Zülfü Livaneli’nin sanatta 50. yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere katılmak üzere İstanbul’a gelmiş ve yaptığı konuşmada “Liderlerin, herkesin affetmeyi, umut beslemeyi ve sevmeyi öğrenmesi gerekiyor. Savaştan gelen biriyim. Bundan çok mustarip oldum. Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi olarak bundan sonra da savaşların olmaması için çalışacağım” demişti. Suriye’deki savaşın sembollerinden Alan Kurdi (Türkiye’de medyada bilinen adıyla ‘Aylan bebek’)  ve Ümran bebeklerin fotoğraflarıyla ilgili olarak da konuşan Phuc, “O fotoğrafları görünce çok üzüldüm, kalbim kırıldı. Dünyadaki insanların uyanıp ayağa kalkarak bu savaşlara dur demesi için bu fotoğraflar itici güce sahip” ifadelerini kullanmıştı. 

     

    Her ne kadar günümüzde savaşlara dair bu tür dehşet görüntülerinin, askeri gelişmeleri etkileme gücüne sahip olabileceğine kuşkuyla yaklaşmak gerekirse de bu resimlerin anti-militarist bilincin pekişmesine ve savaş karşıtı duyguların güçlenmesine katkıda bulunabildiği de açıktır. Özellikle ülkede siyasal-ekonomik güç odaklarınca yıllardır uygulanagelen ve kelimenin tam anlamıyla betona karılmış ve sonunda betona çakılmış bir ekonomi-politikaya şimdi, kâh Yunanistan’a, kâh Suriye’nin, kâh Irak’ın kuzeyine yönelerek ikide bir çalınan savaş tamtamlarıyla ve şehit tabutlarıyla nefes verilmek istenen bu günlerde, bu resimlerin anlatacağı çok şey var.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    15 Ekim 2025

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    13 Ekim 2025

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    12 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Ömer Bölüm

    Adaletin DNA’sı: Rojin Kabaiş dosyasında görülmeyen gerçekler

    Cumur Ülker

    Egzotikleştirilen ayrımcılık ve rıza suistimali olarak: “Çingene pembesi”

    Mehmet Murat Yıldırım

    Dicle’nin kıyısında, bir kitabın sayfaları arasında

    Ömer Bölüm

    AİHM kararı: Hukuk mu, egemenlik mi?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Siyasi Haber

    Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

    Ümit İnatçı

    KKTC liderlik seçimleri

    Mehmet Horuş

    Midas’ın Altınları

    Akdoğan Özkan

    Ateşkes ne için?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    KESK’lilerin Ankara yürüyüşüne polis engeli: “KHK’ler gidecek, biz kalacağız”

    16 Ekim 2025

    Tekstilde işten çıkarılan işçiler açlıkla boğuşuyor

    15 Ekim 2025

    KESK’in Ankara’ya yürüyüşü sürüyor (GÜNCELLENDİ)

    15 Ekim 2025
    KADIN

    CHP’li Cem Avşar: “aile yılında kaç kadın cinayeti işlendi?”

    16 Ekim 2025

    Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişme: Cinsel saldırı ihtimali ortaya çıktı

    11 Ekim 2025

    Ev içi şiddet, çalışma yaşamının da konusudur!

    10 Ekim 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.