Mersin’de kadınlar, katledilen kadınlar için bir araya geldi. Kadın katillerinin cezasızlıkla ödüllendirildiğini belirten kadınlar, “Kadın katilleri cezalandırılsın, İstanbul Sözleşmesi uygulansın!” dedi.
Mersin Kadın Platformu, Pozcu Koton önünde kadın katliamlarına, faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine ve haklarının gasp edilmesine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “İsyandayız! Kadın katliamlarına, cezasızlık politikalarına, haklarımızın gaspına, artık yeter!” yazılı pankart açıldı. Açıklamaya katledilen kadınlardan Ebru Aras’ın abisi Tugay Öcüm ve kardeşi Nisa Öcüm’de katıldı. Açıklamayı Platform adına, Çiğdem Göksoy okudu.
“Katil sadece Barış Can Uçuk değil”
Yeni yılın ilk haftalarında kadın cinayetleri ve erkek şiddeti başta olmak üzere haklarına ve hayatlarına yönelik saldırıların artarak devam ettiğini ifade eden Çiğdem Göksoy, şöyle devam etti:
“Mersin’de belki bizimle aynı sokaklarda, yollara yürümüş olan Raziye Oskay, hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen, daha önce hapse girip 1.5 ay sonra salıverilen Barış Can Uçuk isimli katil tarafından sokak ortasında ateşli silahla katledildi. Öfkeliyiz! Çünkü biliyoruz ki katil sadece Barış Can Uçuk değil; aynı zamanda İstanbul Sözleşmesinden çekilenler, 6284’ü etkin şekilde uygulamayan yargı ve kolluk kuvvetleridir.
“Bireysel silahlanmanın önünü açanlar kız kardeşimizin katledilmesine sebep oldu”
Ne yazık ki Raziye için gerçekleştirdiğimiz bir basın toplantısı sırasında ise başka bir kadın cinayetinin daha haberini aldık. İstanbul Barosu üyesi avukat Dilara Yıldız, 10 Ocak gecesi eski nişanlısı Oktay Dönmez tarafından ateşli silahla katledildi. Hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen eski uzman çavuş fail Oktay Dönmez, Dilara’nın evine zorla girdi ve günlerce Dilara’nın eve dönmesini bekledi. Oktay Dönmez’in ölüm tehdidi içeren mesajlarını Dilara Yıldız sosyal medya hesaplarından paylaşmıştı. Görüyoruz ki bu, göz göre göre gelen bir cinayetti. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, 6284’ü uygulamayan ve koruma tedbirlerini etkin şekilde hayata geçirmeyenler, patriyarkal kapitalist çıkarları uğruna bireysel silahlanmanın önünü açanlar kız kardeşimizin katledilmesine sebep oldu.
Kadın katiller cezasızlıkla ödüllendiriliyor
27 Aralık 2021’de yine Mersin’de Feriha Temiz, Metin Masat isimli erkek tarafından sokak ortasında ateşli silahla katledildi. Feriha öldürülürken orada olmayan polisler hemen sonrasında Feriha için toplanan biz kadınların önünde onlarca olup önümüze barikat kurmaktan geri durmadılar! Bugün burada bir araya geldik çünkü hesabını sormamız gereken çok şey var! Ebru Aras boşanma aşamasında olduğu erkek Umut Aras tarafından ateşli silahla öldürüldü! Umut Aras şimdi nerede dersiniz? Davası devam eden katil şartlı tahliye edildi ve mesleği olan öğretmenliğe dönüşü kabul edildi. Mersin’de Feray Şahin, polis memuru Burak Akyul tarafından katledilmişti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversite öğrencisi Feray Şahin’i katleden polis memuru Fatih Burak Aykul’a verilen 5 yıl 3 aylık hapis cezasına ilişkin yapılan itirazın reddini talep etti. Yetmedi 2019 yılında kız kardeşi Meryem Aktan’ı öldüren Silifke Belediye Başkanı MHP’li Mücahit Aktaş tahliye edildi!
Biz biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak katilleri cesaretlendirenler, 6284’ü etkin şekilde uygulamayanlar, erkek yargı ve yandaş medya işbirliğiyle cezasızlık politikalarını sürdürenler, kadın katillerini ödüllendirenler, koruma tedbirlerini gerektiği gibi uygulamayanlar bugüne dek katledilen kadınların ölümüne sebep olan faillerdir. İktidar ve yandaş medyadan yargı organlarına kadar işbirlikçi tüm mekanizmalar kadın cinayetlerinin failidir. Cezasızlık politikalarını uygulayanlar, şiddet faillerini ödüllendirdiği gibi sokakta samuray kılıcıyla, metroda bıçakla gezen yeni failler yaratıyor. İktidarın; devlet mekanizmasının kılcallarına kadar yaydığı kadın düşmanlığı kadınlara karşı sürdürülen bir savaşa dönüşmüş durumda. Şiddet ve ölüm tehdidiyle burun buruna gelen kadınlar kendilerini öz savunma ile korumak zorunda bırakılıyor ve şiddet failleri değil öz savunma uygulayan kadınlar cezalandırılıyor.
“Bizi koruyan, devlet değil öz savunmamız ve dayanışmamızdır”
Bugün bizi koruyan, devlet değil öz savunmamız ve dayanışmamızdır. Dilara Yıldız’ın, aldığı tehditlere ve katil Oktay Dönmez için verilen uzaklaştırma kararına rağmen karakola yakın bir bölgede, kolluk görevlilerinin önünde öldürülmesi bunu bize bir kez daha göstermiş oldu. Her güne yeni bir cinayetle uyanırken kazanılmış haklarımıza saldırılar da bitmek bilmiyor. Ekonomik krizle birlikte Şiddet gördüğümüz evlerden çıkış her gün daha da zorlaşırken, iktidar bir de nafaka hakkımıza göz dikmeye kalkıyor… Fakat İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284’ün güvence altına aldığı haklarımıza saldıranlara, kadınları yoksulluk ve şiddet döngüsüne hapsetmek isteyen patriyarkal kapitalizme karşı mücadelemiz, gücümüz, dayanışmamız günden güne büyüyor. Dilara Yıldız ve tüm kız kardeşlerimiz için faillerin cezasız kalmaması, tüm sorumluların hesap vermesi ve bireysel silahlanmanın yasaklanması için mücadelemiz devam edecek.”
“Hanginiz çocuğunun bir katilden ders almasını ister?”
Basın açıklamasının ardından, Iğdır’da iki yıl önce, boşanma aşamasında olduğu eşi Umut Aras tarafından ateşli silahla katledilen Ebru Aras’ın abisi Tugay Öcüm söz aldı. Tugay Öcüm, binlerce üniversite mezununun işsiz olmasına rağmen, kardeşi Ebru Arasın katili Umut Aras’ın öğretmenlik görevine iade edildiğini ifade etti. Tugay Öcüm, “Hanginiz çocuğunun bir katilden ders almasını ister? Umut Aras, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde, bir imam hatip lisesinde ders vermeye devam ediyor” dedi.
‘Biz onu müdür olarak atamadık, öğretmen olarak atadık’
Tugay Öcüm’den sonra söz alan Ebru Aras’ın kardeşi Nisa Öcüm, iki yıldır mahkemelerde süründüklerini belirtti. Yeni gelen bir hakimin, gelir gelmez ablasının katilini serbest bıraktığını ve ardından görevine iade ettiğini hatırlatan Nisa Öcüm, “Ben dün liseden mezun oldum. Bana sorsalar ‘bir katilden ders almak ister misiniz?’ diye ben o okulun önüne adımımı bile atmam. Biz daha önce birçok kez mail attık devletin birçok kurumuna. Bizlere verdikleri yanıt şu oldu: ‘biz onu müdür olarak atamadık, öğretmen olarak atadık.’ Böyle bir sistem var mı? Siz çocuğunu bir katille dört duvar arasına koyup, eğitim almasını ister misiniz? Devlette biraz da olsa adalet varsa, kadın katilleri cezalandırılsın, İstanbul Sözleşmesi uygulansın!” ifadelerini kullandı.
“Mücadele etmeye devam edeceğiz”
2022 yılının ilk ayında 10’a yakın kadının katledildiğini söyleyen Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, “Bugün Mersin’de, Mersin Kadın Platformu olarak katledilen kadınlar için bir araya geldik. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde biz kadınlar, kadın cinayetlerine karşı sokaklardaydık. Biliyoruz ki bu katiller yalnız değil; Bu katilleri destekleyen cezasızlık politikaları, 6284’ü ve İstanbul Sözleşmesini uygulamayan iktidarın kendisi de bu katillerle yan yana. Biz arkadaşlarımızın hayatları için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.