“Ey IBAN edenler” şeklindeki paylaşımı sebebiyle yargılanan Gazeteci Hakan Aygün’e 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme hükmün uygulanmasını erteledi. 2 Nisan’da gözaltına alınan ve 1 ay tutuklu kalan Aygün için AYM hak ihlali kararı vermişti.
Gazeteci Hakan Aygün’e “Ey IBAN edenler” ifadesi sebebiyle açılan davada karar çıktı. Söz konusu ifade nedeniyle tutuklanıp serbest bırakılan Aygün’e, Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen son duruşmasında 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme hükmü 5 yıl süreyle erteledi.
Hakan Aygün kararın ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Anayasa mahkemesi kararı ve IBAN ayeti tweetini attığımın saptanamamasına rağmen hayatımın ilk hapis cezası olarak 7 ay 15 gün verildi. Hükmün uygulanması geri bırakıldı. İtiraz yolu açık, sonu belli; Anayasa Mahkemesi olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden döner.”
Anayasa Mahkemesi tutukluluğu için hak ihlali kararı vermişti
Hakan Aygün hakkında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Koronavirüs salgını nedeniyle canlı yayında IBAN numarası verip bağış kampanyası başlatması sonrası Twitter hesabından “IBAN suresi ayet 1 ey IBAN edenler… Biz size ayrı bankalardan IBAN numaraları verdik ki IBAN edesiniz diye, hiç şüphesiz ki ahiret gününde IBAN edenle IBAN etmeyenler ayrılacaktır!” paylaşımı yaptığı gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.
2 Nisan’da gözaltına alınan Hakan Aygün, Aygün, 31 Mart 2020’de sosyal medyadan paylaştığı mesajları gerekçe gösterilerek tutuklandı. “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” ile suçlanan Aygün, 6 Mayıs 2020’de görülen ilk duruşmada tahliye edildi.
Aygün, dava sürecinde Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 1 ayı aşkın süre tutuklu kalan Aygün için “hak ihlali” kararı verdi. 12 Ocak 2021 tarihli kararda, Aygün’ün tutuklanmasının ‘hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının’ ihlal edildiğine karar verdi.
Aygün’e 40 bin lira manevi tazminat ödenmesi gerektiğinin vurgulandığı kararda, paylaşımların kamu düzeni açısından ne şekilde somut bir tehlikeye sebebiyet verdiğinin anlaşılamadığı belirtildi. Kararda, “Savcılık, bu paylaşımların sosyal medya ortamında birçok kişi tarafından beğenilmesine değinmişse de bunun herhangi bir şekilde kamu barışını somut olarak tehlikeye sokan bir durum olarak kabulü mümkün değildir” denildi.