28 Aralık’ta Kadıköy’de İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması’nın gerçekleştirmeye hazırlandığı “Bir Arada İstanbul’u ve Marmara’yı Savunuyoruz” mitingine İstanbul Valiliği izin vermedi. Çevresine, doğasına, yaşamına sahip çıkanlar, “Yasağı tanımıyoruz, 28 Aralık’ta Kadıköy’deyiz” diyerek tüm Marmaralıları, mitinge çağırdı.
Haber Merkezi – İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması, 28 Aralık’ta Kadıköy’de yapılacak, “Bir Arada İstanbul’u ve Marmara’yı Savunuyoruz” mitinginin İstanbul Valiliği tarafından yasaklanmasına ilişkin açıklama yaptı.
İstanbul Kent Savunması ve Kuzey Ormanları Savunması, Marmara’da rant uğruna doğanın ve kentlerin talan edilmesine karşı başlattığı mücadele kapsamında 28 Aralık Pazar günü “Bir Arada İstanbul’u ve Marmara’yı Savunuyoruz” mitingi gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Miting hazırlıkları sürerken İstanbul Valiliği, Kadıköy’de yapılacak mitinge izin vermediğini açıkladı.
Miting komitesi, İstanbul Makine Mühendisleri Odası Konferans Salonu’nda mitinge dair basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eş Genel Başkanı Alper Taş, Halkevleri Genel Sekreteri Nuri Günay, çok sayıda akademisyen ve bilim insanı destek verdi.
Miting tertip komitesi adına açıklama yapan Çiğdem Çidamlı ve Avukat Can Atalay, Marmara Bölgesi’nde doğanın ve kentlerin rant uğruna nasıl talan edildiğini anlatan bir slayt eşliğinde anlatım yaptı. Ardından “Bir Arada İstanbul’u ve Marmara’yı Savunuyoruz” mitinginin çağrı videosu izlenildi.
Video gösteriminin bitmesinin ardından “Bir Arada İstanbul’u ve Marmara’yı Savunuyoruz” mitingi Tertip Komitesi adına Avukat Can Atalay, basın açıklamasını okudu. Atalay, 200’ün üzerinde yaşam savunucusu, platform, siyasi parti, demokratik kitle örgütü, aydın, sanatçı, akademisyen ve bilim insanının “Marmara Kent ve Doğa Mitingi” için çağrı yaptığını ve sayının sürekli arttığını belirtti. Av. Atalay okuduğu basın açıklaması şöyle:
“Zeytinini, suyunu, kıyısını, korusunu koruyanlar; ormanına, bostanına, tarım alanlarına sahip çıkanlar; şehirleri, garları, parkları, mahalleleri, meydanları, okulları, hastaneleri için direnenler; yerin yedi kat altında ve üstünde çalışırken hayat mücadelesi verenler Marmara Kent ve Doğa Mitingi’nde buluşacağız. Yırca’nın köylüleri ve Validebağ’ın valideleri; Haydarpaşa Garı’nı savunanlarla Körfez’i ve Yalova’yı savunanlar; Bursa’da termik santrallere karşı duranlarla Karabiha’yı savunanlar; mega projelere dur diyenlerle İğneada’yı savunanlar; Erdek Körfezi’ne sahip çıkanlarla Sapanca göl kalsın diye mücadele edenler artık bir aradayız. Artık hepimiz İstanbul’dan başlayıp dalga dalga tüm bölgeye yayılan ve insan, ağaç, bitki, hayvan demeden, hepimizin nefesini kuşatan dehşet verici yağma ve yıkım planını çok daha net bir resim olarak görüyoruz”
Sermayenin ve iktidarın parça parça yıkımlarla çıkarttığı büyük Marmara yağma planının, Marmara için geri dönüşsüz bir yıkım anlamına geldiğini vurgulayan Atalay, bu projelerin suları kurutacağını, tarım topraklarını zehirleyeceğini, mahalleleri rant alanı haline getireceğini, kentlerde ve kırlarda yaşayan emekçilerin mahallelerinden ve köylerinden edileceğini, sürgün edilenlerin maden ocaklarında ve inşaatlarda iş cinayetlerine kurban edileceğini vurguladı.
Tüm bunlara karşı 28 Aralık günü yapmak istedikleri “Marmara’yı Savunuyoruz Mitingi”ne İstanbul Valiliği’nin izin vermediğini açıklayan Av. Atalay, “İstanbul Valiliği, İstanbul’da miting kürsüsü kurulabilecek alanların, Kuzey Ormanlarını ve Marmara’yı tehdit eden 3. Havalimanı inşaatını sürdüren Cengiz İnşaat tarafından yapılan Maltepe dolgu alanı ve Tarihi Yarımada’nın siluetini bozan Yenikapı dolgu alanı olduğu yanıtını vermiştir. Marmara’yı, sahilleri, kıyıları yağmaya karşı savunmak için yapılan bir mitingin kente ve doğaya karşı birer suç oluşturan bu alanlarda yapılması, öncelikle mitingimizin özü gereği mümkün değildir” dedi.
Yasak kararını tanımadıklarını ve mitingi düzenleyeceklerini bildiren Av. Atalay, “İstanbul Valiliği’ni bu şakacı tutumu yüzünden kutluyor; ancak kendilerini Yırca’nın anneleri, Validebağ’ın valideleri ve tüm yaşam savunucuları olarak akla ve sağduyuya davet ediyoruz. Bizler 28 Aralık’ta saat 12.00’da, izne tabi olmayan ve Anayasal bir hak olan kürsüsüz kitlesel yürüyüş ve basın açıklaması hakkımızı kullanmak için Kadıköy’de olacağız. Ellerimizde dövizlerimiz, dilimizde şarkılarımız ve sloganlarımızla; Kadıköy’de bir şenlik kurar gibi yaşamı ve özgürlüğü savunacağız. Çünkü yaşam diktatörlük tanımaz. Çünkü orman, su, ağaç ve şehir, özgürlük ister. Çünkü yaşam betona kapatılamaz; meydan betona sürgün edilemez. Çünkü yaşamı savunmak, özgürlüğü savunmaktır” şeklinde konuştu.Atalay, Edirne’den İzmit’e, Çanakkale’den Bursa’ya, İğneada’dan Sapanca’ya, Okmeydanı’ndan Gebze’ye, Taksim’den Sefaköy’e tüm Marmara halkını yaşamı için 28 Aralık’ta Kadıköy’e çağırdı.