Hindistan’da Bharatiya Janata Partisi Başbakanı Narendra Modi’nin aşırı sağ hükümeti tarafından yürürlüğe konan emek ve çiftçi karşıtı politikalara karşı ülke çapında düzenlenen genel greve hem kamu hem de özel sektör çalışanları katıldı.
SiyasiHaber
Hindistan’da, Narendra Modi hükümetinin emek ve işçi karşıtı politikalarına karşı on ulusal sendika federasyonu, 300 çiftçi örgütü ve çok sayıda küçük işçi örgütünden oluşan bir ittifak tarafından genel grev düzenlendi. Grev, Hindistan Ulusal Kongresi, Hindistan Komünist Partisi (Marksist) ve diğer sol partiler tarafından desteklendi.
Grev, bankalarda, finans hizmetlerinde, çeşitli devlet hizmetlerinde, ulaşımda, çelik birimlerinde, liman ve rıhtımlarda, telekomünikasyon hizmetlerinde, plantasyonlarda, elektrik üretim birimlerinde, kömür ve diğer madenlerde, petrol ve doğal gaz üretim birimlerinde ve diğer milyonlarca başka birimde işin durmasına neden oldu.
Tüm Hindistan Bankası Çalışanları Derneği (AIBEA), greve yaklaşık 30 bin banka çalışanının katılacağını bildirdi. Bağımsız Sektörel Federasyon ve Dernekler (ISFA), tüm endüstrilerdeki işçilere grev bildirisi yayınladı. Her kesimden insanları greve destek çağrısında bulundu.
30 Kasım'da Delhi'yi çevreleyen on binlerce çiftçiyle buluşan 250 milyona yakın işçi, Yeni Delhi'ye yürüdü.
Çiftçi hareketi sınıf mücadelesinde kilit rol oynuyor
Genel grevden önce, hükümetle yapılan görüşmelerin bu yıl Eylül ayında çıkarılan üç tarım yasasıyla ilgili uzlaşmaya varamaması üzerine ülkenin dört bir yanından çiftçiler sokaklara döküldü. Çıkarılan yasalar, çiftçileri ürünlerini devlet yerine büyük tarımsal ticaret şirketlerine satmaya yönlendirerek tarım endüstrisini açmaya çalışıyor.
Çiftçiler, Hindistan hükümetinin çiftçilerin hasadını garantili fiyatlarla satın almak için uzun süredir uygulanmakta olan Asgari Destek Fiyatlarının geri çekilmesinin önünü açtığını iddia ederek yasaları reddettiler.
Pencap ve Haryana'dan ülkenin başkenti Delhi'ye yürüyen çiftçiler polis gücünün şiddetiyle karşılaştılar. Çiftçiler ne olursa olsun mücadeleyi sürdürmeye kararlılar.
Grevcilerin talepleri
Sendikalar ve çiftçi dernekleri koalisyonu, işgücü ve çiftlik fiyatı korumalarını geri alan son yasaların yürürlükten kaldırılması, kamu şirketlerinin özelleştirilmesinin sona ermesi ve bunlara yönelik refah programlarının uygulanması da dahil olmak üzere oluşturdukları talepler;
Gelir vergisi eşiğinden daha az kazanan tüm ailelere 7.500 Rs (101 ABD Doları) tutarında doğrudan nakit transferi yapılsın,
İhtiyacı olan herkese her ay kişi başı 10 kg bedava tahıl verilsin,
Mahatma Gandhi Ulusal Kırsal İstihdam Garantisi Yasası'nın, mevcut 100 günden kırsal alanlarda yüksek ücretlerle 200 gün çalışmaya kadar istihdam sağlansın ve bu program kentsel alanlara genişletilsin,
Tüm işçi karşıtı çalışma yasası değişiklikler ve çiftçi karşıtı yasalar geri çekilsin,
Finans sektörü dahil kamu sektörü şirketlerinin özelleştirilmesinin durdurulsun. Demiryollarında, yönetmelik imalatında, limanlarda ve benzeri alanlarda devlet tarafından işletilen imalat ve hizmet kuruluşlarının şirketleşmesini durdurulsun,
Devlet ve kamu sektörü çalışanlarının zorla erken emekliliğine ilişkin acımasız genelge geri çekilsin,
Herkese bir emeklilik sağlansın.
Birleşik bir siyasi harekete ihtiyaç var
Khalid Bhatti, International The News’da yayınlanan yazısında “Modi hükümetinin işçi sınıfı karşıtı politikalarını yenmek için alternatif gündemi olan birleşik bir siyasi harekete ihtiyaç var” dediği yazısında şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Hindistan tarihinde hiçbir kapitalist hükümet, Modi hükümetinin yaptığı gibi, Hint kapitalist sınıfının ve büyük şirketlerin çıkarlarını korumak ve işçi sınıfının haklarına ve koşullarına saldırmak için bu kadar ileri gitmedi.
Modi, işçileri, küçük çiftçileri ve yoksul köylüleri süper sömürürken kapitalist eliti kolaylaştırmak için her şeyi deniyor.
Modi hükümeti, pandemiyi, büyük işletmelerin kârlarına öncelik vererek ve milyarderlerin servetini, işçilerin ve yoksulların hayatlarını ve geçim kaynaklarını korumak yerine koruyarak ele aldı. Çiftçiler ve kırsaldaki işçiler, çoğu salgından önce başlayan bu saldırılara karşı ayağa kalkmak için protesto ediyorlar.
Bir günlük grev, işçi sınıfının öfkesini ve çiftçilerin, işçilerin ve öğrencilerin birliğini gösterdi. Hint işçi sınıfı, Hindistan yönetici elitine ve kapitalist sınıfa – özelleştirme, liberalizasyon, dış kaynak kullanımı ve zengin yanlısı ekonomi politikalarından bıkmış ve yorgun olduğu mesajını verdi.
Hindistan'daki tarihi genel grev, Hindistan'da yaygın bir öfke ve hoşnutsuzluk olduğunu gösterdi. Ancak başbakan Modi'nin faşist hükümetini ve onun gerici Hindutva gündemini, işçi sınıfı karşıtı ve yoksul politikalarını yenmek için açık bir alternatif gündemi olan birleşik bir siyasi harekete ihtiyaç var.”