TBMM’de Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde HDP Grubu adına konuşan Tülay Hatimoğulları: “Oyun kuruyoruz dediniz, kesinlikle kurduğunuz oyuna kendiniz kurban oldunuz ve halkların kaderiyle, ülkenin kaderiyle gerçekten oyun oynadınız, oyun falan kuramadınız siz.”
SiyasiHaber
TBMM’de dün gerçekleştirilen Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde HDP Grubu adına Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları söz aldı. Dış politikanın öne çıkan hususlarına dair değerlendirmeler yapan Hatimoğulları’nın konuşmasının öne çıkan başlıkları şöyle:
2011 Mart’ında savaş başladığında komşu bir ülke olarak Türkiye’nin Suriye’de üstlenmesi gereken rolün, Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyacak bir rol olması gerektiğinin altını çizen Hatimoğulları, Türkiye’nin Suriye’de yaşanan çatışmada “emperyalist güçlerin IŞİD ve Müslüman Kardeşler'den devşirmiş olduğu örgütlerle, El Kaide'den devşirmiş olduğu örgütlerle bir arada olmak”, “onları desteklemek” gibi bir tutum olmaması gerektiğini tam tersine bu güçleri barışa ve diyaloğa çağıracak, bir masa kurulmasını sağlayacak bir tutum olması gerektiğini belirtti. Bu görevin Suriye ile 911 kilometrelik sınırı olan Türkiye’ye düştüğünü belirten Hatimoğulları şöyle devam etti:
“Değerli yalnızlığın” startı verilmiş oldu
“Oysa ne yaptı AKP iktidarı, Cumhur İttifakı? Dostları olan Esad'ı birden Esed'e çevirdiler ve orada gerçekten -değerli yalnızlık diyoruz, zorunuza gidiyor- değerli yalnızlığın startı verilmiş oldu.”
Suriye Hükümeti’nin "Ben sizi toprağımda istemiyorum. Burada bir sorun varsa ben çözeceğim." demesine, Suriye’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen bir ülke olmasına rağmen Türkiye’nin “yok biz toprağınıza geleceğiz” dediğini belirten Hatimoğulları, “Buradaki savaş Suriye devletiyle mi? Buradaki savaş Kürt halkıyla mı?” sorusunu sordu.
Doğu Guta'dan İdlib'e gelen selefi cihadist bir çete mensubunun o günlerde "Eğer bizi İdlib'de yalnız bırakırsanız, bizi terk ederseniz iki saat içinde Reyhanlı'da oluruz." dediğini aktaran Hatimoğulları, Suriye politikasının bir dönem Türkiye’ye armağanının sınır boyu selefi cihadist çeteler, sınır boyu El Kaide, El Nusra uzantıları, sınır boyu IŞİD çeteleri olduğunu, bu politikanın aynı zamanda “sadece sınırda değil “Ankara'nın göbeğinde, İstanbul'un göbeğinde, Antakya'nın göbeğinde patlamaya hazır birer bomba” olarak gerçekleştiğinin altını çizdi.
Suriye masasında yoksunuz
Suriye sorunu çerçevesinde şu anda oluşturulan masada Türkiye’nin niçin olmadığı sorusunu soran Hatimoğulları şöyle devam etti:
“Türkiye'de 4 milyon Suriyeli var, en başta o masada olması gereken Türkiye'ydi. Türkiye'deki 4 milyon sığınmacının -ki mülteci statüleri bile yok Türkiye'de- Suriye'ye, kendi ana vatanlarına, topraklarına en sağlıklı şekilde dönmesinin bile önünü açan toplantıda yoksunuz, davet de edilmediniz. Davet edilseydiniz gider miydiniz, onu da ben gerçekten bilmiyorum.
Bakın, neden mülteci sorununu çözmek istemiyorsunuz? Çünkü iki ülkenin komşuluk hakkına birincisi saygı duymuyorsunuz. İkincisi: Kürt halkının yaşadığı Türkiye ve Suriye sınırında bir ara koridor oluşturmak istiyorsunuz, bir tampon bölge oluşturmak istiyorsunuz, bir uydu oluşturarak Kürtlerin komşuluk sınırlarını ortadan kaldırmak istiyorsunuz.”
Kendi sonunuzu kendiniz hazırlıyorsunuz
Konuşmasında S-400 füzeleri ile F-35 programı etrafında ortaya çıkan sorunlara değinen ve “milyarlarca dolar harcadı Türkiye bu programa ve bu hava savunma sistemine. S-400 hangarda duruyor, F-35 programından çıkarıldı Türkiye. Bu ülkenin bu kadar ekonomik kriz yaşadığı bir yerde, Libya'ya savaşçı gönderip onları finanse ettiğiniz bir yerde… Buranın işçisi, çiftçisi, köylüsü, vatandaşı, esnafı aç, aç, siz bunun farkında değilsiniz.” ifadelerini kullanan Hatimoğulları, “Farkında olmadığınız için de kendi sonunuzu kendiniz hazırlıyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
İktidar, Suriye'yi, Libya'yı, Irak'ı çözdü de şimdi sıra Kafkasya'ya geldi diyen Hatimoğulları, “Cumhurbaşkanı Azerbaycan'a gidiyor, bir şiir okuyor, ortalık karmakarışık oluyor ve Sayın Dışişleri Bakanı size göreve düştü, Cumhurbaşkanının arkasını toplama görevi size düştü, bakın, İran'la diyalog size düştü” ifadelerini kullandı.
Oyun falan kuramadınız siz
Hükümetin, tek adam rejiminin, “ABD, AB, Rusya ve İran'da sarkaç siyaseti üzerinde sörf yaparak bugünlere” geldiğini belirten Hatimoğulları, "Oyun kuruyoruz dediniz, kesinlikle kurduğunuz oyuna kendiniz kurban oldunuz ve halkların kaderiyle, ülkenin kaderiyle gerçekten oyun oynadınız, oyun falan kuramadınız siz.” ifadelerini kullanarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hep beraber şuna ihtiyacımız var: Bizler, savaş ve ölüm ihraç edecek bir ülke değiliz, böyle bir ülke olmaktan çıkacağız emin olun. Sınır ötesine, Afrin'e, İdlib'e, Ayn İsa'ya, Suriye'nin bütününe, Libya'ya, Şengal'e, Irak'a eliniz uzandıkça Yemen'e, Azerbaycan'a savaşçı değil, çözüm siyaseti göndereceğiz, çözüm siyasetiyle gideceğiz.
Bölge halklarının siyasal, ekonomik, toplumsal, demokratik ve ekolojik talepleri yüzyıllardır mevcuttur. Bakın, kurduğunuz oyunda perde inerken sadece siz kaybetmemiş olacaksınız, ülke kaybediyor, bölge kaybediyor, halklar kaybediyor.
Emperyalizmin aksına ortak olarak ülkelerin içişlerine askerî müdahale dâhil olmak üzere her türlü müdahaleyi kendinde hak gören bir anlayış asla ve asla bu ülkeyi daha ileri taşıyamaz, bölge barışına hizmet edemez. Bizler, bölgenin barışı için, ülkemizin barışı için çalışacağız.
Ükemizin jeostratejik konumunu sizler gibi savaşa, sizler gibi şantaj siyasetine, sizler gibi başkalarının hakkına göz diken bir siyasete asla yol vermeyeceğiz!”