Suruç katliamının 4. yılı sebebiyle dün gerçekleştirilmek istenen anma etkinliklerine polisin sert müdahalesi ve gözaltılara ilişkin bugün Kadıköy Halitağa Caddesi’nde HDP tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi
Suruç katliamının yıl dönümü nedeniyle Türkiyenin birçok yerinde ve İstanbul Kadıköy’de yapılmak istenen anma etkinliklerine yönelik polisin sert müdahalesine ilişkin bugün İstanbul’da HDP tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Kadıköy Halitağa Caddesi’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir ve ESP MYK Üyesi ve SKM Genel Sözcüsü Hatice Deniz Aktaş birer konuşma yaptı.
“Saldırıların kabul edilebilir tarafı yok”
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir, dün Suruç katliamının yıl dönümü nedeniyle sorumluların açığa çıkarılması amacıyla gerçekleştirilen anma etkinliklerine Kadıköy’de polisin üç ayrı noktada saldırı gerçekleştirdiğini söyledi. Bu saldırıların kabul edilebilir bir tarafı olmadığını söyleyen Esengül Demir, “Suruç’ta 33 genç insan devletin, toplumun gözü önünde katledildi. Katliamı gerçekleştirenler yargılanmadı, yargılanmalarının önüne geçildi” dedi.
Esengül Demir konuşmasını şöyle sürdürdü:
“33 insan Suruç'a doğru yardım getirmek üzere yola çıktı. O gün Suruç’ta bulunmayan devlet dün demokratik kamuoyuna saldırdı. Biz 33 genci unutmadık. Yargı süreci adil bir şekilde yürütülünceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Dün saldırıya uğrayan arkadaşlarımız, vekillerimiz, genç yoldaşlarımız burada. Saldırıyı buradan kınıyoruz. Saldırıyı gerçekleştirenlerin asıl işi katilleri bulmak ve yargıya teslim etmek. 33 düş yolcusu unutulmadı, unutulmayacak”.
“Bu sokaklar da bu meydanlar da bizim”
ESP MYK Üyesi ve SKM Genel Sözcüsü Hatice Deniz Aktaş da, şunları söyledi:
“Dün, 4 yıl önce Suruç’ta katliamı yapanlara hiç ses çıkarmayanların burayı nasıl abluka altına aldıklarını gördük. Ailelerin adalet arayışında mahkeme salonlarında nasıl işkenceye uğradıklarını gördük. Biz ailelerimizle birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Polisler bizim olan meydanlarda en demokratik hakkımız olan yürüyüşümüze de engel olmaya çalıştılar. Ama bu sokaklar da bu meydanlar da bizimdir. Suçlular yargılanana kadar adalet mücadelemizi devam ettireceğiz”.
Saruhan Oluç: Sorumlulardan hesap sorulmadı, yara açık kanıyor
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da dün İstanbul’da Ankara’da ve Urfa’da Suruç'u anmak için bir araya gelenlere yapılan saldırıları en sert biçimde kınadıklarını söyledi.
Saruhan Oluç konuşmasını şöyle sürdürdü:
“4 yıl önce 33 canımız dayanışma ruhu ile Suruç'a gitmişlerdi. Kobanê’deki çocuklara oyuncak götürmek için, barış ve umut götürmek için Suruç’a gitmişlerdi, katledildiler. Acıları daha taptaze, yara açık kanıyor. Bu katliamı gerçekleştirenler, katliama yol verenler, izin verenler, bunların siyasi ve siyasi olmayan sorumlularından hala hesap sorulmadı. Onun için bu yara hala açık ve kanıyor.
Suruç anmalarına yapılan her saldırı insanlığa yapılan saldırıdır
Bu yüzden bu anmalara yapılan her saldırı insanlık ve insanlık değerlerine yapılan saldırıdır, kınıyoruz. Orantısız güç kullanılmıştır, kınıyoruz. HDP ve CHP milletvekillerine dün burada yapılan saldırıya izin veren valisinden kaymakamına, emniyet müdürüne kadar tüm yetkilileri kınıyoruz. Vekillere ve anmaya katılanlara yönelik bu saldırılar hukuki değildir, kabul edilemez.
Suruç Katliamı IŞİD demektir
Suruç Katliamı demek IŞİD demektir. Suruç Katliamı'nı IŞİD’in yaptığını herkes biliyor. Ama IŞİD sadece Suruç'u yapmadı. IŞİD Amed'de 5 Haziran'da mitingimize saldırdı. 5 Haziran Katliamı da IŞİD demektir. Suruç da IŞİD demek. Durmadılar 10 Ekim Ankara Katliamı’nı da IŞİD yaptı. 103 canımızı aldılar.
Onlara yol veren iktidar güçleri vardı
Peki nasıl oldu da IŞİD Amed’de, Suruç’ta Ankara’da bu katliamları yaptı? Onlara yardım eden iktidar güçleri, devlet içinde odaklar vardı. Onun için yapabildiler. Bizler boş çantayla bile miting alanlarına giremezken, kadınlar makyaj çantalarını bile miting alanlarına sokamazken IŞİD nasıl oldu da Amed’de, Ankara’da, Suruç’ta alanlara girdi? Demek ki onu destekleyenler vardı, destekleyen kimi devlet güçleri vardı.
Aydınlatılmayan bir katliam varsa bilin ki arkasında destekleyen iktidar güçleri vardır
Bakın Türkiye’de ne zaman aydınlatılmayan bir katliam varsa bilin ki arkasında destekleyen iktidar güçleri yer almıştır. Ta 1977’den bu yana hangi katliamın üzeri örtülüyorsa, hangi suikastın üzeri örtülüyorsa, hangisi faili meçhul kalıyorsa arkasında mutlaka iktidarın güçleri vardır. Biz bunu tarihimizden biliyoruz. Suruç’ta da biliyoruz, Amed’de de biliyoruz, Ankara’da da biliyoruz.
Bu katliamların hesabı sorulana kadar da asla susmayacağız, durmayacağız
Suruç’ta hayatını kaybeden bütün canlarımızı minnetle anıyoruz. Onları asla unutmayacağız. Hukuken, siyaseten bu katliamların hesabı sorulana kadar da asla susmayacağız, durmayacağız. Bu katliamların hesabı sorulunca insanların yüreği soğuyacak. Bunları hiç unutmayacağız. Ne Kürt halkı unutacak ne Türkiye demokrasi güçleri ne de kalbi demokrasi, adalet ve eşitlik için çarpan insanlar unutacak. Tarihe bunlar en ağır katliamlar olarak yazıldılar. Gencecik canları, barış, adalet, kardeşlik ve eşitlik isteyen insanları katledenleri; katliamı destekleyenleri, katliama yol verenleri unutmayacak. Her karşımıza çıktıklarında onların yüzüne bu insanlık düşmanı katliamları hatırlatmak boynumuzun borcudur. Bir kez daha bu katliamlarda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Hepimizin bu mücadelede yolu açık olsun.”