Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    22 Ağustos 2025

    “Milli Parkı birlikte korumalıyız”

    22 Ağustos 2025

    TÜMTİS: Platform Turizm 500 çalışanın maaşını ödemedi

    22 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

      22 Ağustos 2025

      Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

      17 Ağustos 2025

      Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

      16 Ağustos 2025

      Yangını büyütelim!

      15 Ağustos 2025

      Kadınlara “lütuf” gibi sunulan hak: Yarım zamanlı çalışma tuzağı

      15 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Osmanlı Millet Sistemi

      22 Ağustos 2025

      Türk – Arap ittifakı?

      18 Ağustos 2025

      Tek istatistikte soykırım gerçeği

      18 Ağustos 2025

      Paris Komünü’nden Aydın’a uzanan bir ders

      15 Ağustos 2025

      ‘Gizli’ toplantının açık mesajı

      14 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Değişen Hekimlik: Stetoskopun Ne Kadar Ömrü Kaldı?

    Değişen Hekimlik: Stetoskopun Ne Kadar Ömrü Kaldı?

    Siyasi Haber26 Nisan 2018
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ – Eriş Bilaloğlu Bianet’e yazdı: İki yüzyıl geçmiş ve son yüzyıldır da hekimlerin boyunlarında ya da önlük ceplerinde taşınan stetoskopun görüntüsüyle yerleşik bir imajın çok ötesinde/farklı bir hekimlik uygulamasının eşiğindeyiz.

    Eriş Bilaloğlu


    Hekimlik uygulamasında kişinin/hastanın öyküsü (sorgusu/anamnez) ve fizik muayene (inspeksiyon/gözlem, palpasyon/dokunma, perküsyon/vurmak suretiyle duyulan sesin değerlendirilmesi, oskültasyon/dinleme) çok önemlidir. Giderek hekimlerin daha az önem verdiğinden, “dayatılan koşullar nedeniyle” vermek zorunda kaldıklarından bahsedilse de muayene bütününün bir parçasında kullanılan bir alet hekim imajında yerini almıştır: Stetoskop.


    Stetoskop, yani yunanca göğüs ve bakmak sözcüklerinin birleşiminden adını alan ve son yüz, yüz elli yıldır neredeyse hekimlerin vazgeçilmez bir “aksesuarı” olarak bilinen “dinleme aleti”.


    Kimilerine göre tıp tarihinin en büyük icadı olarak da adlandırılan ve hekimle özdeşleştirilen stetoskopun tarihi 1800’lü yılların başına uzanıyor. Modern oskültasyonun yani hasta muayenesinin bir parçası olan (tıbbi) dinlemede kullanılan stetoskopun buluşçusu Laennec olarak bilinir.


    Laennec 1816’da Louvre Sarayı’nın bahçesinin yanından geçerken bahçede yığınlar halinde bulunan ağaç çubuklardan uzunca bir tanesinin bir başında duran bir çocuğun ağaca vurarak bir takım işaretler verdiğini, diğer uçta bulunan başka bir çocuğun da kulağını çubuğa dayamak suretiyle verilen işaretleri dinlediğini görmüştür. Bundan esinlenerek kulağını dayayarak işitmesine engel olacak kadar şişman bir hastayı muayene etmek için boru şekline koyduğu bir mukavva kağıdı ile hastanın kalp/göğsünü dinlediği hemen her kaynakta yazılıdır. Daha sonra, 1818’de yazdığı kitabında stetoskopu 30 cm uzunluğunda, 3 cm çapında ve ortasında 5 mm’lik bir kanal bulunan, bir ucu huni şeklinde genişçe, ağaçtan mamul, ikiye bölünebilen bir silindir şeklinde tarif etmiştir. Böylece insan vücudunun sıklıkla göğüs bölgesini dinlemek için kulağın deriye yapıştırılarak yapılan muayenesine göre bu aletin üstünlüğü görülmüş, yıllar içerisinde geliştirilmiştir. Ve sonunda stetoskop hekimin “mütemmim cüzü” olmuş, Ekşisözlük’te “Hastaneye 15 dakika mesafedeki lokantada bile beyaz önlük ve boynunda stetoskopla oturmanın” manası üzerine yazışmalara vesile olmuştur!


    Bu yazının başlığından ve girişten içeriğinin stetoskop üzerine olacağı beklenebilir, ama değil! Stetoskop dahil teknolojik gelişmelerin hızıyla paralel olarak hekimlikteki değişim sürecini tartışma gündemimize daha fazla getirmek. Çünkü bulunuşundan bu güne iki yüzyıl geçmiş ve son yüzyıldır da hekimlerin boyunlarında ya da önlük ceplerinde taşınan görüntüsüyle yerleşik bir imajın çok ötesinde/farklı bir hekimlik uygulamasının eşiğindeyiz.


    Tıbbın/hekimliğin hem bilimsel hem sanatsal bir uygulama olduğu klasik görüşü “araştırmalar, biyotıp, bilgi teknolojileri, sağlık verileri, kablosuz ve mobil teknolojilerin etkilerinin bir araya gelmesinin tıbbı sanat olmaktan çıkarıp veriye dayanan bir bilime dönüştürdüğü” öngörüleriyle zorlanıyor.


    O halde pek de uzun olmayan bir zaman içerisinde “tıbbın sanat olmaktan çıkıp veriye dayanan bir bilime dönüşmesi”nin sağlık ortamına, topluma/bireylere, sağlık emek gücüne ve özel olarak da bir meslek olarak hekimliğe/hekimlere etkisi ne olabilir?


    Çok kısaltarak bir iki bilgi aktarımı fikir verebilir:



    Tıp Öğrencisi Robot Xiaoyi,


    Robot nöbetçi hekim RP-7,


    Cerrah Robot Da Vinci,


    Smart Tissue Autonomous Robot (STAR),


    Robot Hastabakıcı Ri-man,


    Hemşire HOSPİ,


    Robot Fizyoterapist “Arm Rehabilitation”


    …


    sağlık emek gücüne “rakip” olarak ilk başta sayılabilecek birkaç somut örnek.


    Örneklerden anlaşılacağı gibi hekim (tıp öğrencisi, nöbetçi hekim vb), hemşire, hastabakıcı, fizyoterapist.


    Elbette hemen akla “ne kadar” rakip olabilecekleri gelebilir. Onu da tıp öğrencisi Robot Xiaoyi ve Robot STAR ile somutlayalım:


    “Çin’de 2017 ulusal hekimlik sınavına katılan ‘küçük doktor’ Robot Xiaoyi, 600 üzerinden 416 not alarak sınav birincisi oldu. 53 medikal kitap, 1 milyon görüntü, 2 milyon sağlık dosyası, 400 bin sağlık raporu bilgisine sahip olan Robot Xiaoyi 10 saatlik sınavı 1 saatte bitirdi. (…) 2016 yılında yapılan bir çalışma yapay zekaya sahip lojisyel-robotun insan hekimlere göre yüzde 42 oranında daha doğru tanı ve tedavi yaptığını ortaya koydu. Ayrıca, hekim tanıya ulaşmak için 500 dolar harcarken bu rakam lojisyelde-robotta 200 dolara düşüyor. (…) Robot STAR bir insanın müdahalesi olmaksızın, domuzda ince barsak rezeksiyonu yapmakta… yapay zeka sayesinde de hata payını azaltarak operasyonun başarı şansını arttırıyor… İyi bir cerrahın maksimum 19 sütür atabildiği yere başarılı bir şekilde 20 sütur atmaktadır… Robot beklenmedik doku hareketlerini algılayabilmekte ve gerçek zamanlı tepki verebilmekte, operasyon hareketlerini ve eylemlerini, algıladığı değişikliklere göre otonom olarak yeniden düzenleyebilmektedir… Operasyonda dikkat dağınıklığı, yorgunluk, stres veya belirsizlik göstermemektedir.”


    Tahmin edileceği gibi meselenin boyutları sadece sağlık emek gücü ile sınırlı değil, bir bütün olarak sağlık alanında hizmetin örgütlenmesinden sunumuna, sunum mekanlarına, tıbbi verilerin toplanma araçlarından “yönetilmesine”, “sektörün bileşenlerinin” (sigorta, ilaç şirketleri vd) rollerine uzanan bir yelpazede değerlendirmek gerekiyor.


    Yukarıdaki aktarımlardan sağlıkla sınırlı bir dönüşümden bahsettiğimiz düşünülebilir. Bir parantez açıp meselenin boyutlarının sağlıkla sınırlı olmadığını hatırlatalım.


    “Endüstri 4.0 / 4. Sanayi Devrimi, nesnelerin interneti (IoT), yapay zeka, 3D yazıcılar, tüketim ilişkilerinde nöropazarlama ve robotik ile hayatın her alanı geri dönülmez biçimde değişmeye aday. (…) Nesnelerin interneti hemen her şeye insan ve aletlere küçük sensörler ilave ederek şeylerin birbiri ile ilişkisini sağlayacak, böylece makinalar hiçbir zaman kaybı olmaksızın birbirleriyle irtibat içinde olacak… bu aynı zamanda bugüne kadar bu ilişkiyi kuran insan işgücünün devreden çıkması… İnsanın insana ve çevresine hızla yabancılaşması, insanın dijital bir dünya içine hapsedilmesi, yüksek seviyelerdeki işsizlik, kapitalizmin artık artı-değere ihtiyaç duymayacağı, hatta insana da ihtiyaç duymayacağı” yazılıp çiziliyor, tartışılıyor.


    Robotlaşma oranının dünya ortalamasının 70 civarında olduğu, Güney Kore’nin 530 ile başı çektiğini, Japonya, ABD, Almanya’nın izlediğini, 20-25 yıllık periyotlarla yenilenen makinelerin 5-8 yıllık periyotlara indiğini (…) Gelişkin yapay zeka yöntemleri sayesinde robotların da robot ürettiği bir dünyada, işsizler çalışan işçileri aşarsa; emeğin metalaşması imkansız olur. Metalaşan emeğin yok olması işçi sınıfının, dolayısıyla kapitalistlerin de yok olmasıdır.(…)   (Kemal Ulusaler, 1.0’dan 4.0’a sınıf mücadelesi, kapitalizmin yeni evresi ve sosyalizm, sayı 19, Mart 2018, 75-83; Haziran’dan Geleceğe Redaksiyon)


    “Kapitalizm intihar mı ediyor” gibi soruların da tartışıldığı sağlıkla sınırlı olmayan bu süreçte en fazla ve en hızlı değişimin sağlık alanında olması bekleniyor. Hal böyleyse konunun hemen herkesçe daha fazla gündem yapılması ve tartışılması gerekiyor, özellikle de hekimlerce!


    “Hekimlik mesleğinin kendisinin varoluşsal bir kriz döneminden geçtiği bir zamanda ve yerde… tıp bilgisinin ve teknolojisinin geldiği nokta yanında…  Tarihsel olarak son derece sağlam bir meslek etiği olan hekimlik bugün o meslek etiğinin oluştuğu bağlamdan çok farklı bir noktaya evrilmiştir. Bu konuda yapılan tartışmalar ve düşünmeler ise son derece yetersizdir. Başta meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri ve öteki mesleki kuruluşlar olmak üzere tüm ilgililer bu konuya öncelik vermelidirler. Aksi halde hekimler, mümkün olmayan bir etiğe uygun davranmamanın vicdani yükü altında ezilmeye devam edecekler; toplumun, yerine getirilmesi artık hekim dışındaki pek çok faktöre bağlı olan bir sözü yerine getirmedikleri için gösterdiği haksız tepkiye maruz kalmayı sürdüreceklerdir.


    Şehir hastanelerinden geleneksel, alternatif, tamamlayıcı sağlık uygulamalarına güncel pek çok tartışmayı bu zemin ve seyrini göz önüne alarak okumak yapabileceklerimiz hakkında daha donanımlı bir bakış olanağı sunabilir. Sağlık alanının örgütlerinin yoğunlaşması ve gündemleri arasında öncelik vermelerinde yarar var.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri Meclis’te: “Hakikat Komisyonu kurulmalı, Öcalan ile görüşülmeli”

    20 Ağustos 2025

    Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney tutuklandı

    19 Ağustos 2025

    KHK’lilerden TBMM’deki çözüm komisyonuna katılım çağrısı: “Barış, mağduriyetler giderilmeden tamamlanmaz”

    12 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Sinan Cantürk

    Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    Furkan Ege

    Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

    Özlem Tolu

    Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    Tuncay Yılmaz

    Yangını büyütelim!

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Mahmut Mutman

    Osmanlı Millet Sistemi

    Alp Altınörs

    Türk – Arap ittifakı?

    Akdoğan Özkan

    Tek istatistikte soykırım gerçeği

    Sevda Çetinkaya

    Paris Komünü’nden Aydın’a uzanan bir ders

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    TÜMTİS: Platform Turizm 500 çalışanın maaşını ödemedi

    22 Ağustos 2025

    Emekçi iş bıraktı: PTT’ler boş kaldı

    18 Ağustos 2025

    Kamu Emekçileri Türkiye’nin dört bir yanında iş bıraktı: “Kapı kulu değil, emekçiyiz!”

    18 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.