Mazlum-Der eski başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı gerekçesiyle 2,5 yıl hapis cezası verildi. Suçu, sosyal medyada “Çocuklarımızın tabutu yan yana duracağına, dirileri yan yana dursun, eşitçe, kardeşçe ve omuz omuza..!” diye yazması.
İnsan Hakları Savunucusu ve Mazlum–Der eski genel başkanı doktor Ömer Faruk Gergerlioğlu’na Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, ‘terör propagandası’ gerekçesiyle 2,5 yıl hapis cezası verildi.
Gergerlioğlu, cezayla ilgili olarak, “21 Şubat 2018 tarihinde yapılan duruşmada bir barış gününde ‘çocuklar ölmesin, analar ağlamasın’ temasıyla oluşturulan mizansen fotoğrafın altına sosyal medya hesaplarımda ‘bu fotoğrafa bakıp niye bu savaşın bitirip tüketmekten başka bir anlamı olmadığını anlarsınız. Analar aynı, bayraklar farklı..! Ölünce farkımız kalmıyor birbirimizden..! Çocuklarımızın tabutu yan yana duracağına, dirileri yan yana dursun, eşitçe, kardeşçe ve omuz omuza..!’ yazmamdan dolayı hakkımda terör örgütü propagandası yaptığım suçlamasıyla 2.5 yıl hapis cezası verilmiştir” dedi.
‘Her zaman barıştan yana oldum’
Daha önce Mazlum-Der'in Kocaeli şube başkanlığını ve genel başkanlığını yaptığını anlatan Gergerlioğlu, "Ben şiddetten, savaştan yana biri değilim. 27 yıllık doktorluğum sürecinde insanların hayatını kurtardım. Bu nedenle terör örgütünden ve şiddetten yana olmam mümkün değildir. Askerliğimi kısa dönem olarak yaptım. O zaman bile silah kullanmayı reddettim. Elime silah almadım. Ben Türkiye'de savaş olmasın, kan dökülmesin diye her zaman barış ve uzlaşmadan yana oldum. Bu yönde yazılar yazdım, konferanslar verdim" diye konuştu.
Çözüm sürecinde akil insanlar heyetinin Kocaeli'deki programlarını organize ettiğini anlatan ve sorunların konuşularak çözülebileceğine inandığını dile getiren Gergerlioğlu, "Terörden veya terör örgütünden yana bir tavrım ve söylemim olmamıştır. Mazlum-Der'in PKK'yı kınayan açıklamaları olmuştur. Facebook'ta barış yanlısı paylaşımlar yaptım. 1 Eylül 2015'te, anneler çocuklar ölmesin diye barış için bir araya gelmişti. Bir tarafta üzerinde PKK simgesi olan tabut, yanında Türk askerini temsil eden Türk bayraklı tabut mizanseni yapmışlardı. Ben o fotoğraftan çok etkilendim ve duygulandım. O fotoğrafı sosyal medyada paylaştım. Annelere destek verdim. Barış mesajı verdim. Orada tabutun üzerinde PKK bayrağı varmış. Ben o bayrağı simge olarak gördüm. PKK bayrağı olarak kabul etmiyorum zaten. Sonra bu paylaşımım nedeniyle hakkımda dava açıldı" ifadelerini kullandı.