İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2016 yılı göçmen işçi raporu yayınladı. Rapora göre 2016’da 96 göçmen işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) 2016 yılında yaşanan göçmen işçi ölümlerini raporlaştırdı. Raporda göçmenlerin sadece Ege Denizi’nde değil yok paraya insanlık dışı koşullarda çalıştırıldıkları iş yerlerinde de hayatlarını kaybettikleri açıkça görülüyor. Rapora göre Türkiye'de yaşanan iş cinayetlerinde göçmen işçi ölümlerinin oranının tüm işçi ölümlerine oranı yıldan yıla artış gösteriyor. 2016 yılında en az 96 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bunların 7'si çocuk işçi. Yaşamını yitiren işçilerin yüzde 61'i suriyeli işçiler ve en fazla göçmen işçi ölümünün yaşandığı il ise İstanbul.
İSİG, ülkede göçmen işçi sayısının ve iş cinayetlerinin artması nedeniyle 2016 yılı başında raporlama faaliyetine başladıklarını belirterek şunları söyledi:
“Ülkemizde çalışan göçmenlerin sayısı hızla çoğalıyor. Bu durumun bir yansıması olarak da göçmenlerin maruz kaldığı iş cinayetleri artış ivmesi gösteriyor. Ülkemizde göçmenlerin yaşamsal ihtiyaçları ile ilgili dayanışma faaliyetleri gösteren çalışmalar bulunuyordu. Ancak işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bir boşluk vardı. Bu noktada geçen yılın başlangıcından itibaren düzenli olarak bir raporlama faaliyeti başlattık. Bu mütevazi adımdaki amacımız artık Türkiye işçi sınıfının önemli bir bileşeni olan göçmenlerin sendikal örgütlenmesi konusunda bir pratik sergilenmesi ve işçi sağlığı iş güvenliği sorunlarının gündeme alınmasıydı.”
İSİG'in raporunda aktardığı veriler şöyle:
Göçmen işçi ölümleri her geçen yıl artıyor
Göçmen işçi ölümlerinin tüm işçi ölümlerine oranı 2013 yılında yüzde 2 iken 2014 yılında yüzde 3’e, 2015 yılında 4’e ve 2016 yılında ise yüzde 5’e çıktı. Bu veri ülkemizde göçmen emeğinin giderek arttığını gösteriyor. 2013 yılında en az 22 göçmen işçi, 2014 yılında en az 53 göçmen işçi, 2015 yılında en az 67 göçmen işçi, 2016 yılında ise en az 96 göçmen işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
7 çocuk göçmen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi
Geçen yıl çocuk işçi ölüm oranı yüzde 3 iken bu durum göçmen çocuk işçilerde yüzde 7’yi geçmiş durumda. Yine 18-27 yaş iş cinayeti oranı genelde yüzde 15 iken göçmen işçilerde yüzde 34. 2016’da iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 56 çocuk işçiden 7’si göçmen. Hatırlayacak olursak:
-18 Kasım’da 16 yaşındaki Afgan işçi Abdül Kuddüs Nazar Mehmet, Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde çalıştığı besi-tavuk çiftliğinde kaldığı odada ısınmak için kova içinde yaktığı ateşten çıkan karbonmonoksitten etkilendi. Bir sene önce ülkemize gelen yedi kardeşli bir ailenin evladıydı.
– 6 Ekim’de 16 yaşındaki Suriyeli işçi Kasen Abdullah, Aydın’da çalıştığı tuğla fabrikasında, gece vardiyasında fabrika arazisinde kazı yaparken göçük altında kaldı.
– 15 Ağustos’ta 17 yaşındaki Suriyeli işçi T.A.’yı işten eve götüren araç şarampole yuvarlandı. Araştırmamıza rağmen ismini ve çalıştığı işkolunu bile öğrenemedik.
– 29 Temmuz’da 16 yaşındaki Suriyeli işçi Muhammed Mahmoud, tarla işlerinde çalışmak için geldiği Sivas’ın Akkuzulu Köyü’nde traktörün devrilmesi sonucu yaşamını yitirdi.
– 23 Haziran’da 16 yaşındaki Suriyeli işçi Diyap Abid, Adana’nın Yüreğir ilçesinde çalıştığı karpuz tarlasında sulama kanalında boğuldu.
– 27 Mart’ta buzdolabı tamircisinin yanında çalışan 12 yaşındaki Suriyeli işçi Ferhat Ali, bir uyuşturucu bağımlısının işyerine gelerek 50 TL olan haftalığını istemesi ve ona direnmesi üzerine bıçaklandı.
– 16 Şubat’ta 17 yaşındaki Suriyeli işçi Mendul Meryem, Adana’nın Yüreğir ilçesinde sıvacı olarak çalıştığı inşaatta bıçaklandı.
Yaşamını yitiren göçmen işçilerin büyük bölümü Suriyeli
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Fabrikalarda ve tarlalarda Türkiyeli işçilerin yanısıra ezici çoğunluğu Suriyeli olmak üzere Afgan, Gürcü, Ukraynalı, İranlı, Iraklı, Özbek, Rus… işçi kardeşlerimiz de iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdiler. Yani sermayenin daha fazla kazanması için bizler omuz omuza çalışırken milliyetlerimize bakılmaksızın birer birer öldük. İşte bu yüzden ortak mücadele etmeliyiz.
Diğer yandan “Türkiye’nin tartıştığı bir ‘uluslararası göç’ olgusudur ve tartışma konusu ‘Suriye/Suriyeliler’dir”. Bu noktada göçmen işçi ölümlerini pek arzu etmesek de milliyetlerine göre de tasnif ettik.
Milliyetlerine göre göçmen işçi ölümlerine bakarsak;
Yüzde 61’i Suriyeli;
Yüzde 12’si Afgan;
Yüzde 5’i Gürcü;
Yüzde 4’ü Ukraynalı,
Yüzde 3’ü İranlı;
Yüzde 2’şer Iraklı, Özbek ve Rustur.
Diğer milliyetler olarak ifade ettiğimiz yüzde 9’luk dilim ise Azeri, Çinli, G.Koreli, Kırgız, Litvanyalı, Pakistanlı, Sırp, Türkmen ve Venezuelalı göçmenlerdir.
Bu durum 2013 yılından beri tuttuğumuz kayıtlarımızla da benzerlik göstermektedir.”
En çok ölüm inşaat sektöründe
Geçmiş yıllarda en çok ölümün yaşandığı tarım işkolunun yerini bu yıl inşaat aldı. Göçmenler emek yoğun sektörlerde güvencesiz bir şekilde, asgari ücretin altında ya da düşük yevmiyelerle çalıştırılıyor. Düşme nedenli ölümler özellikle inşaat işkolunda yoğunlaşan göçmen emeği nedeniyle geçen yıllara göre ilk sıraya çıktı.
En çok göçmen işçi ölümü İstanbul'da
İstanbul’dan Konya’ya, Adana’dan Bursa’ya, Elazığ’dan Gaziantep’e kadar Türkiye’nin 34 şehrinde göçmen işçi ölümleri kayıt altına alınmış durumda. 16 ölüm İstanbul’da, 10 ölüm Konya’da, 6 ölüm Adana’da, 5’er ölüm Bursa ve Elazığ’da, 4 ölüm Gaziantep’te, 3’er ölüm Aydın, Edirne, Kilis, Samsun ve Şanlıurfa’da, 2’şer ölüm Antalya, Denizli, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Mardin, Mersin, Sakarya, Sivas ve Yalova’da, 1’er ölüm ise Adıyaman, Afyon, Aksaray, Ankara, Batman, Burdur, Erzurum, Karaman, Rize, Siirt ve Zonguldak’ta yaşandı.
İş cinayetleri genç yaş gruplarında yaşanıyor
2016 yılı genel iş cinayetleri raporu ışığında bir karşılaştırma yapılabilir. Geçen yıl çocuk işçi ölüm oranı yüzde 3 iken bu durum göçmen çocuk işçilerde yüzde 7’yi geçmiş durumda. Yine 18-27 yaş iş cinayeti oranı genelde yüzde 15 iken göçmen işçilerde yüzde 34. Buradan çıkan sonuç genç bir göçmen işçi hareketi ile karşı karşıya olduğumuzdur.
2016’da iş cinayetlerinde yaşamını yitiren göçmen işçiler:
Ali Alzeri, Ahmed Elfaris, Mohammed Abdul Majeet, Malik Goseni, Bruce Gordon İrving, Abdül Kuddüs Nazar Mehmet, Marvan Quays Saad, Zıaurrahman Zıaozbe, Abdulkadir Aftel, Bessam El Musa, Yaser Hikmet, Kervin Martin Pinerua Urbina, Muhammet Kasım, Mukadder Ali, Kasen Abdullah, Yasir Seyfettin, Ahmet Şıho, Fakhrıdın Dalıev, Abdullah Obeyt, Mohamed Alahmad Alsalıh, Abdullah Kerimi, Abdulkadir Aziz, Ali Muhammed, Abdurrahman İbrahim, Mahdi Shemshad, Violeta Khanieva, Mustafa Arzhelge, Ala Ğayda, Fedir Suprenenko, A.A., Ahmed El Hasan, R.M., T.A., Muhammed Necip, Muhammed Mahmoud Eşsilim, Nazirjon Rozikov, Abdulminem Ömer, Diyap Abid, Ali İlhan, A.E., Kadir Muhammed Simavi, Muhammed el Aşab, Rami el Aşab, Basil Halit, Kusay (Hüseyin) el Salih, Abdullah Haydar el Bargas, Vefa Muhammed, Sıdıka Müslim, Yusuf Akdi, Ahmet Şimmo, Muhammed Muhtar Muhayri, Havle El Halef, Niyazi Murtazalioğlu Aliyev, Aleksandre Akopashvili, Husein Al Husein, Karim Özbek, Oleksiy Voytsov, Sergi Kravchenko, Vazha Abduladze, Ahmet Elahmed, Ziya ., Arkadı Tabagua, Ketevan Mgeladze, Abdullah Rahmadi, Hüseyin Elisa Yahya, İbrahim Shafi, Ahmad Fayaz Sultani, Vyacheslav Kuprin, Kamil Cerruh, Muhammed Sefa, Ali Sefa, Hong Woo Shin, Muhammed Abdulvehab, Yasin Hammud, Adnan Farhan, Samir Harun, Ali el Derviş, Ammar Hachalef, Hikmet Ali, Ferhat Ali, Cuma Muhammed Sadun, Ammar Koç, Mendul Meryem, Ala Zuru, Qyun Un, Predrag Marjanovic, Gulnora Tuxtayeva, Abdalla Salih, Muhammed Albades, Çağrı Derow, Serhiy Mykhadyuk, Dmıtrıj Baskırov ve ismini öğrenemediğimiz dört göçmen işçi.