11 yıllık AKP Hükümeti döneminde medya sektöründe “hızlı zenginleşme” yaşandığı ortaya çıktı. Özellikle hükümete yakın medya kuruluşlarının yönetici ve yazarlarının mal varlıklarında gözle görülür artışlar yaşanması dikkatlerden kaçmadı. Örneğin, 10 yıl önce “kooperatif taksidini” ödeyemeyen bir gazete yöneticisinin, 10 yıl gibi bir dönemde 17 daire sahibi haline gelmesi uzmanları da şaşırttı.
Taraf Gazetesi’nden Hüseyin Özay’ın haberine göre; Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, yandaş olarak nitelendirilen hükümete yakın medya kuruluşlarındaki zenginleşmeyi de gözler önüne serdi. Savcılığın 14 ay süren teknik ve fiziki takibi sırasında, Türkiye Halk Bankası ile yandaş medya yöneticileri arasındaki karmaşık ilişkilerin varlığı da tespit edildi. Bunun üzerine, teknik takipte elde edilen bilgiler ile banka ile parasal ilişki içindeki medya yöneticilerinin mal varlıkları çapraz sorgulamaya alındı. Bu çerçevede yapılan sorgulamada yandaş olarak nitelendirilen birçok medya yöneticisi ile yazarlarının mal varlıklarında dikkat çekici artış olduğu belirlendi.
Yapılan incelemelerde, hükümete yakın gazetelerde üst düzey görevlerde bulunan birçok yazar ve yöneticinin, “reklam şirketi” veya “danışmanlık” şirketinin bulunması dikkat çekti. Daha çok yakınları tarafından oluşturulan şirketlerin, yıllık cirolarının milyon dolara ulaştığı belirlendi. Örneğin, hükümete yakın bir gazetede köşe yazarlığı bulunan bir kişinin, yaklaşık 30 personeli bulunan bir reklam ve danışmanlık şirketinin de gizli sahibi olduğu saptandı. Yine bir başka yandaş gazetenin yöneticisinin de, yakınları üzerine kurulu bir reklam şirketi aracılığı ile TRT’ye her yıl milyonlarca liralık program satışı yapması dikkat çekti.
Tanrıkulu iddiaları meclise taşıdı
Öte yandan yandaş bir gazete yöneticisinin Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan, “ Oradan 2 milyon yolla Süleyman Bey” diyerek para istediği iddialarını, TBMM gündemine taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkbank’tan gazetelere verilen reklamların açıklanmasını istedi. Tanrıkulu; “Hükümete yakın bir gazete yöneticisinin ‘Maaşları ödeyemiyorum. Oradan 2 milyon lira gönder’ diyerek Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan para göndermesini istediği iddiası doğru mudur? İddia doğruysa, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’dan 2 milyon yollamasını isteyen gazete yöneticisi kimdir? diye soran Tanrıkulu ayrıca, 1 Ocak 2004-30 Aralık 2013 tarihleri arasındaki dönemde Halkbank, verdiği reklam ve ilanlar için hangi televizyonlar ile radyolara toplam ne kadar ödeme yapmıştır?” sorusunu yöneltti.