Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Kasım 2025 Enflasyon Bülteni’ni yayımladı. TÜİK verilerine dayanarak hazırlanan bültende, asgari ücretin yılın ilk 10 ayında enflasyon karşısında 6 bin 322 TL eridiği vurgulandı.
Bülten, resmi enflasyon oranlarının “baz etkisi”yle düşük görünmesine karşın fiyatların artmaya devam ettiğini, gıda enflasyonunun genel ortalamadan çok daha yüksek seyrettiğini ve dar gelirli kesimlerin alım gücünün hızla düştüğünü ortaya koydu.
TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 32,9 – 12 aylık ortalama yüzde 37,2
TÜİK’in 3 Kasım’da açıkladığı verilere göre, Ekim 2025’te yıllık TÜFE artışı yüzde 32,87, aylık artış ise yüzde 2,55 olarak gerçekleşti.
TÜİK’in 12 aylık ortalama hesabına göre enflasyon oranı yüzde 37,15, yılın on aylık döneminde kümülatif enflasyon ise yüzde 28,63 oldu.
DİSK-AR’a göre, “baz etkisi” nedeniyle yıllık artış hızında bir yavaşlama gözlense de bu durum fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor:
“Enflasyonun artış hızı düşse de fiyatlar yükselmeye devam ediyor. 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 28,6 kat, gıda fiyatları ise 43,1 kat arttı.”
Gıda fiyatları 43 kat arttı, en yüksek artış eğitimde
Bültende, Ekim 2025 itibarıyla yıllık en yüksek fiyat artışının yüzde 65,69 ile eğitimde, aylık en yüksek artışın ise yüzde 8,44 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde görüldüğü belirtildi.
Gıda fiyatlarındaki yıllık artış oranı yüzde 34,87 olarak açıklandı.
2003 yılından bu yana genel fiyatlar 28,6 kat, gıda fiyatları ise 43,1 kat arttı. Bu fark, düşük gelirli haneler için geçim sıkıntısının temel nedeni olarak öne çıkıyor.
“Enflasyonun yükü sınıfsal: Düşük gelirli gıdadan, kiradan kısıyor”
Bültenin en çarpıcı bölümlerinden biri, enflasyonun sınıfsal etkisine dair veriler oldu.
TÜİK’in gelir ve tüketim harcaması istatistiklerine göre:
- En düşük yüzde 20’lik gelir grubu toplam gelirin yalnızca yüzde 6,3’ünü alıyor.
- Bu grubun harcamaları içinde gıdanın payı yüzde 30,4.
- En yüksek yüzde 20’lik gelir grubunun gıdaya ayırdığı pay ise yalnızca yüzde 12,8.
DİSK-AR, bu verilerin anlamını şöyle özetledi:
“Düşük gelirli grupların kira ve ulaştırma harcamaları hızla artıyor. Gıdaya ayırdıkları pay azalıyor. Bu durum yoksul hanelerin geçim sıkıntısını ağırlaştırıyor.”
TÜİK yargı kararına rağmen madde fiyat listesini gizliyor
Bültende TÜİK’in veri şeffaflığına ilişkin eleştiriler de yinelendi.
TÜİK’in Haziran 2022’den beri madde fiyat listesini açıklamaması, yargı kararına rağmen “hukukun arkasından dolanma” olarak nitelendirildi.
DİSK-AR şu ifadeleri kullandı:
“TÜİK, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararına rağmen madde fiyat listesini açıklamıyor.
Bu, Anayasaya ve yargıya açık bir meydan okumadır.”
Madde fiyat listesinin gizlenmesi, özellikle emekçilerin ücret artışlarında belirleyici olan enflasyon oranlarının güvenilirliğini tartışmalı hale getiriyor.
Yeni araştırma: Ücret Kayıpları İzleme Raporu
DİSK-AR ayrıca, 2025’ten itibaren her ay yayımlanacak Ücret Kayıpları İzleme Raporu ile asgari ücret ve diğer ücret gruplarının reel gelirlerini takip edeceğini duyurdu.
Bu rapor, vergiler, kesintiler ve enflasyon karşısında ücretlerin nasıl eridiğini aylık olarak ortaya koyacak.
Ekim 2025’e ilişkin ilk araştırma 5 Kasım’da kamuoyuyla paylaşılacak.
“TÜİK verileri şaibeli ama gerçek açık: İşçilerin cebi yanıyor”
DİSK-AR, TÜİK verilerindeki eksiklere rağmen mevcut göstergelerin bile işçi sınıfının derinleşen yoksullaşmasını gizleyemediğini vurguladı.
Resmi enflasyonun bile ücret artışlarını hızla aştığına dikkat çeken araştırma, asgari ücretin alım gücü kaybının 6 bin 322 TL’ye ulaştığını açıkladı.
“Türkiye’de enflasyon, dar gelirli kesimlerin gelirini eritiyor; gelir dağılımını daha da bozucu bir işlev görüyor.
Fiyatlar düşmüyor, aksine her ay artmaya devam ediyor.”
Kaynak:
DİSK-AR, Kasım 2025 Enflasyon Bülteni (3 Kasım 2025).
https://arastirma.disk.org.tr
