Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için 28 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1074. hafta buluşmalarında bu kez Yusuf Nergiz’i sordu. Eylemde yapılan açıklamada, Galatasaray Meydanı’na getirilen yasakların Anayasa Mahkemesi kararına rağmen sürmesi eleştirildi.
Gözaltında kaybedilenlerin yakınları, her hafta olduğu gibi bu hafta da Galatasaray Meydanı önünde bir araya geldi. Ellerinde kayıplarının fotoğrafları ve kırmızı karanfiller taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları, “Galatasaray Meydanı, kayıplarımızın adını yaşattığımız yerdir. Hafızamızın ve dayanışmamızın simgesidir. Ne ondan ne de kayıplarımızdan vazgeçmiyoruz” mesajı verdi.
Haftanın basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Oya Ersoy okudu. Ersoy, “1074. haftamızda, hakikat ve adalet arayışımızın kalbi olan Galatasaray Meydanı’ndan bizi ayıran polis bariyerlerinin önündeyiz. Bu bariyerler yalnızca bizi meydandan uzak tutmuyor; toplanma özgürlüğümüzü ve kayıplarımızı arama hakkımızı da engelliyor,” dedi.
Ersoy, Anayasa Mahkemesi’nin Cumartesi Anneleri lehine verdiği hak ihlali kararının hâlâ uygulanmadığını hatırlatarak, “Anayasaya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı biçimde, Galatasaray’daki keyfi yasak sürüyor. Galatasaray Meydanı hafızamızdır, dayanışmamızın sembolüdür. Ne ondan ne de kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz,” ifadelerini kullandı.
Bu hafta, eylemde Yusuf Nergiz’in hikâyesi anlatıldı.
Altı çocuk babası 70 yaşındaki Nergiz, 30 Eylül 1997’de Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde askerler tarafından gözaltına alındı. Üç gün sonra serbest bırakıldığı öğrenildi, ancak eve dönerken kayboldu. Ailesi, o günden bu yana kendisinden haber alamadı.
Nergiz’in eşi Şahibe Nergiz, savcılıklara yaptığı başvurulara rağmen sonuç alamadı. Dosya yıllar içinde Diyarbakır, Kulp ve Hani savcılıkları arasında defalarca devredildi. Son olarak Hani Cumhuriyet Savcılığı 10 Şubat 2025’te dosyayı kapattı.
Cumartesi Anneleri açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:
“Kaç yıl geçerse geçsin, Yusuf Nergiz için, tüm kayıplarımız için adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmayı sürdüreceğiz.”
Eylem, kayıpların anısına karanfillerin meydana bırakılmasıyla sona erdi.
