Bursa’da 1 Ekim’den bu yana süren planlı su kesintileri halkı zorlarken, kentin ana barajlarında su neredeyse tükendi. Nilüfer Barajı tamamen kurudu, Doğancı Barajı’nda da seviye kritik düzeyde. Buna rağmen kentte faaliyet gösteren 14 ambalajlı su tesisi yılda milyonlarca metreküp suyu ticarileştiriyor. Uzmanlar, sanayi ve özel şirketlerin su kullanımındaki ayrıcalığın kentteki krizi derinleştirdiğini vurguluyor.
Bursa Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü (BUSKİ) verilerine göre, nüfusu 3 milyonu aşan şehirde günlük 533 bin metreküp su ihtiyacı karşılanamıyor. Kent genelinde 12 saatlik planlı su kesintileri sürerken, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) raporları sanayi kuruluşlarının yeraltı sularını “ücretsiz ve yoğun şekilde” kullandığını ortaya koyuyor.
Beklenen yağışların düşmemesi ve Uludağ’da kar oranlarının azalması, hem yeraltı hem pınar kaynaklarını kuruttu. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Efsun Dindar, “Bursa yine bir su kuraklığı yaşıyor. Nilüfer Barajı sıfırlandı, Doğancı Barajı’nda ise çok az su kaldı. Çınarcık Barajı’ndan yapılan 100 bin metreküplük can suyu aktarımı bile yetersiz. Şehir susuzlukla mücadele ediyor,” dedi.
Sanayinin su tüketimine dikkat çeken Dindar, “Bursa hem gıda hem tekstil hem otomotiv sektörlerinde yoğun bir sanayiye sahip. Bu da suyun büyük kısmının sanayiye gitmesi anlamına geliyor. Su kaynaklarının yüzde 70’i tarımda, yüzde 20’si sanayide, sadece yüzde 10’u evsel kullanımda tüketiliyor. İklim kriziyle mücadelede su bütçesinin adil şekilde planlanması zorunlu,” ifadelerini kullandı.
Kestel ilçesindeki Saitabat Şelalesi’nin de kurumaya yüz tuttuğunu söyleyen Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu, “Şelalemiz artık akmıyor. Eskiden kar yağardı, turist akını olurdu. Şimdi su kalmadı, köyümüz son on yılın en kurak dönemini yaşıyor,” dedi.
Emek Partisi Bursa İl Örgütü ise su kesintilerinin nedeninin “rant ve kâr hırsı” olduğunu belirterek, “Belediyenin su kesintisi takviminde Organize Sanayi Bölgeleri yok. Şirketlere kâr, halka susuzluk düşüyor,” açıklamasını yaptı. Partiden yapılan açıklamada, “Bursalıların yanı başında olmasına rağmen ulaşamadığı su, patronların kârı için paketlenip Avrupa’ya ihraç ediliyor,” denildi.
Parti, çözüm olarak su dolum tesislerinin kamulaştırılmasını, sanayi atıklarının arıtılması için her bölgede tesis kurulmasını, suyu kirleten sanayi kuruluşlarının ağır şekilde cezalandırılmasını ve suyun halka ücretsiz ulaştırılmasını talep etti.
Kentte kuraklık, sanayi ayrıcalıkları ve şirketlerin su ticareti, “su şehri” Bursa’yı her geçen gün daha fazla susuz bırakıyor.