Kürt sorununun çözümü amacıyla Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na farklı illerden katılan baro başkanları, sürecin şeffaf ilerlemesi gerektiğine işaret etti. Baro başkanları, Türkiye’nin kendi çözüm modelini geliştirmesi gerektiğini vurgularken, Nelson Mandela’nın örnek alınabileceğini belirtti.
Komisyona bilgi veren İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Yasin Şamlı, toplumsal mutabakat gerektiren konuların zamana bırakılması gerektiğini belirterek, “Ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dil kullanılmamalı. Süreci manipüle etmek isteyenlere fırsat verilmemeli. Bu nedenle Abdullah Öcalan’ın periyodik olarak süreç hakkında bilgilendirilmesi önemlidir” dedi. Şamlı, manipülasyonların önüne geçmenin yolunun kamuoyunun şeffaf şekilde bilgilendirilmesi olduğunu söyledi.
Malatya Baro Başkanı Onur Demez ise Kürt meselesinin siyasal, iktisadi, tarihsel, sosyolojik ve hukuki boyutlarının araştırılması gerektiğini kaydetti.
Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, hukuk devletinin yalnızca bir kavram olmadığını vurgulayarak, “Vatandaşların eşitlik, özgürlük ve güven içinde yaşayabilmesinin teminatıdır. İfade ve örgütlenme özgürlükleri baskı ve yaptırımlardan uzak bir şekilde kullanılabilmelidir” ifadelerini kullandı. Özdemir, kayyım uygulamaları, tutuklamalar ve eşitsizliklere dikkat çekti.
Mardin Baro Başkanı Ahmet Duyan ise yargı bağımsızlığına dikkat çekerek, “Tahliye taleplerinin yasama organına sunulması, yargının bağımsız olmadığını açıkça gösteriyor. ‘Terör örgütü’ tanımının muğlaklığı da giderilmeli. TMK kaldırılıp TCK’ye yeni hükümler eklenmelidir” dedi. Faili meçhul cinayetlerin araştırılması gerektiğini belirten Duyan, “Bir tarafın affını isterken diğer tarafın kinini güdemezsiniz” diye konuştu.
Duyan ayrıca, ETA ve IRA örneklerinin Türkiye için uygun olmadığını, ülkenin kendi çözüm modelini yaratması gerektiğini ifade ederek, “Eğer bir esin kaynağı olacaksa bu Mandela’nın örneğidir” dedi.