Bildiride, pandemi döneminde e-ticaret şirketlerinin kârlarını katladığı, bu büyümenin ise moto kuryelerin emeği ve canı pahasına gerçekleştiği hatırlatıldı. Şirketlerin çoğu kurye çalışanlarını “esnaf kurye” statüsüne geçirerek sosyal güvenlik, iş güvenliği, sigorta ve ücret sorumluluklarından kaçıyor. Bu uygulama, bildiride “hukukun arkasından dolanılarak yapılan muvazaalı bir işlem” olarak nitelendirildi.
Ayrıca bu hukuksuzluğun devlet tarafından görmezden gelindiği, kimi zaman ise çeşitli yükümlülükler aracılığıyla teşvik edildiği ifade edildi. Böylece iktidar da bu sömürü düzeninin dolaylı bir parçası haline gelmekle suçlandı.
Can güvenliği yok: 120’den fazla kurye yaşamını yitirdi
Bildiride, son iki yılda 120’nin üzerinde moto kuryenin trafikte yaşamını yitirdiği belirtildi. Hız baskısı ve teslimat zorlamaları nedeniyle kurye çalışanlarının “ölüme gönderilen piyonlar” haline geldiği ifade edildi. Sistemin daha fazla kâr ve sıfır sorumluluk adına insan hayatını hiçe saydığına dikkat çekildi.
Çocuk kuryeler, vergi yükü, denetimsizlik
Moto Kuryelere Adalet Hareketi’nin dikkat çektiği bir diğer vahim tablo ise çocuk işçiliği. Pek çok çocuğun okul sıralarında olması gerekirken, her gün trafikte ölümle burun buruna çalıştığı belirtildi. Bu durum “toplumsal bir utanç” olarak nitelendirildi.
Öte yandan, bildiride vergi adaletsizliği de öne çıkarıldı. Devasa kârlar elde eden şirketlerin vergi yükünden büyük ölçüde muaf olduğu, buna karşın geçimini motosiklet üzerinde sağlayan kuryelerin vergi yükü altında ezildiği vurgulandı. Ayrıca devletin bu alandaki denetimsizlikle kayıt dışı ekonomi ve güvencesizliği daha da büyüttüğü belirtildi.
Moto Kuryelerin 5 temel talebi
Moto Kuryelere Adalet Hareketi, kamuoyuna 5 temel taleple seslendi:
1) Esnaf kurye tanımı son bulmalıdır:
Tüm kuryeler kadrolu ve sigortalı olarak çalıştırılmalı, şirketler çalışanlara karşı tüm yasal sorumluluklarını yerine getirmelidir.
2) Yaşam hakkı sağlanmalıdır:
Hız baskısı kaldırılmalı, zorunlu trafik eğitimi, araç bakımı ve insani çalışma saatleri insan hakları temelinde düzenlenmelidir.
3) Çocuklar kurye değil, öğrenci olmalıdır:
Çocuk işçiliği yasaklanmalı, eğitime erişim hakkı güvence altına alınmalıdır.
4) Adil ücret:
Asgari ücretin altında çalıştırma uygulaması son bulmalı; fazla mesai, yıpranma payı gibi ödemeler eksiksiz yapılmalıdır.
5) Devlet denetimi ve güvencesi sağlanmalıdır:
Kurye olmak isteyen yurttaşlara gerekli eğitimler devlet tarafından verilmelidir. Kayıt dışılık ve sorumsuzluk denetimlerle engellenmelidir.
“Bu sadece kuryelerin değil, hepimizin meselesi”
Moto Kuryelere Adalet Hareketi, çağrısını şu sözlerle sonlandırdı, “Bu sayfa, moto kuryelerin örgütlü hak arayışının sivil platformudur. Tüm moto kuryeleri, emek örgütlerini, sivil toplumu ve vicdanlı yurttaşları bu adaletsizliğe karşı birlik olmaya çağırıyoruz!”