Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    JINNEWS Kasım çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi

    8 Aralık 2025

    İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri çıplak ayakla yürüdü: “Haklarımız gasbediliyor”

    8 Aralık 2025

    Antalya’da korkutan deprem

    8 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

      7 Aralık 2025

      Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

      6 Aralık 2025

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Stratejik illüzyon!

      8 Aralık 2025

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » AKP’nin yeni milliyetçiliği

    AKP’nin yeni milliyetçiliği

    Siyasi Haber14 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Halit Elçi yazdı

    Başbakan Tayyip Erdoğan’ın son haftalarda “milliyetçilik” üzerine yaptığı konuşmalar pek çok insanın kafasını karıştırdı. Erdoğan, kimi zaman “Ben milliyetçiyim” derken, kimi zaman da “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kuru milliyetçilik yok” diye konuşuyor. Ama dikkatle okunduğunda, reddettiğinin “her türlü milliyetçilik” değil, esas olarak “etnik milliyetçilik” olduğu anlaşılıyor: ”Biz Kürt milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Laz, Türk ve Arap milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına alıyoruz. Hepsini ayaklarımızın altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içerisinde böyle ırki, kavmiyete dayanan milliyetçilik yoktur. Bu şeytandandır” (19 Şubat 2013).

    Aslında Erdoğan kendi çizgisinde yeni bir şey söylemiyor, benzer içerikte sözleri ama dolaylı olarak (“etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız”) önceki yıllarda da söylemişti. Bununla birlikte, özellikle “Türk milliyetçiliğine karşıyız” sözünü bu kadar açık ve altını çizerek ilk kez söylüyor. Bu görüşü, tam da bu dönemde, Abdullah Öcalan ve Kürt siyasi hareketi ile müzakerelerin yapıldığı sırada dile getirmesi anlamlıdır.

    Başka tür bir milliyetçilik
    Belli ki Erdoğan “millet” ve “milliyetçilik” kavramlarına yaygın olarak bilinen anlamının dışında başka bir anlam yüklüyor. Aslına bakılırsa, bu topraklarda “millet” kavramının etnik bir temelle (özellikle Türklükle) bağdaştırılması, daha çok Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir. Ve “millet”in bu şekilde kullanımı (“laik” çağrışımlı “ulus” kavramıyla eş anlamlı olarak) egemen ideolojinin temel unsurlarından biri olarak yaygınlaşmıştır. Ama örneğin İslamcı çevrelerde “millet” hemen hemen hiçbir zaman bu anlamda kullanılmamıştır. Söz gelimi Necmettin Erbakan’ın “Milli Görüş”ünün “milli”si asla Türk milletine değil, İslam’a atıfta bulunur.

    Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda altını çizerek gündeme soktuğu “millet”, Kuran’da yer yer “din” ve “ümmet” anlamlarını taşır. Osmanlı Devletinde de bu anlamda kullanılmıştır. Osmanlı’nın siyasal yapısının temel bir unsuru, “millet sistemi”dir. Buna göre Osmanlı topraklarında yaşayan her din ve mezhebe ait insanlar topluluğu (cemaat) bir “millet”tir. Bütün Müslümanlar da -Türk, Kürt, Arap, Boşnak, Çerkes vb- bir millettir; ama aynı zamanda “millet-i hakime”dir, yani hakim ve üstün millettir. Gayrimüslim milletlere mensup olanlar ise Müslümanlarla aynı kıyafeti giyemez, şehirde kılıçla dolaşamaz, ata binemez, evlerinin yüksekliği Müslüman komşusunun evinden fazla olamaz vb; ayrıca yeni ibadethane açamaz, çan çalamazlar. (Alevi/Kızılbaşların durumu farklıdır. Ayrı bir millet sayılmazlar, dolayısıyla belirli sınırlar içinde kendi inançlarını yaşama hakkına da sahip değildirler, İslam’dan sapmış bir kol olarak dışlanırlar.)

    İşte Tayyip Erdoğan, milliyetçiliğini böyle bir “millet” tanımına dayandırıyor. Bu, dini referanslı bir millettir.

    Resmi ideolojide köklü değişiklik
    Cumhuriyet’in kurucu/yönetici kadroları, bir ulus-devlet kurma, bu devlet için bir Türk ulusu (milleti) yaratma, TC sınırları içindeki gayrimüslimleri fiziken yok etme (katliam, sistematik baskı ile sınır dışına göç ettirme vb); Müslümanları ise Türk milleti içinde eritme (yine her türlü şiddet dahil olmak üzere) stratejisini uyguladılar. Bunu yaparken de halklara korkunç acılar yaşattılar.

    Çeşitli halkları Türklük (etnik) potasında eritme politikasında kısmi bir başarı sağlanmış olsa da, birçok milliyet az çok etnik kimliğini, kültürünü, dilini yaşatmayı başardı. Kuşkusuz ulusal kimliğini korumada ve kendisini yeniden kurmada Kürtlerin başat ve öncü rolü tartışmasızdır.

    Yenisi eskisini aratmaz
    AKP ve Erdoğan sermayenin -yeni iktidar paylaşım düzenine ve yeni ihtiyaçlarına uygun- yeni rejimini kurarken devletin ideolojisinin değişmemesi mümkün değildi; özellikle de tümden iflas etmiş olan Türkleştirme politikasının ve ulus-devlet modelinin. Bir türlü ezilemeyen “halklar gerçeği”nin sisteme bir şekilde entegre edilmesi zorunluydu. Öte yandan, sermayenin bugünkü birikim düzeyinin gerektirdiği bölgeye yayılma, “bölge liderliğine oynama” hamlesi, ötekileştirici ve yalnızlaştırıcı Türklük ideolojisi ile uyuşmuyordu. Osmanlı’daki “millet sistemi” ise emperyal/yayılmacı arzularla çok daha uyumluydu.

    İşte AKP’nin İslami ideolojik arka planı ile sermayenin bu temel ihtiyaçları üst üste düştü ve Erdoğan bu zemine dayanarak Türk (ve Kürt ve diğerleri) etnik milliyetçiliğine karşı saldırıya geçti. Biz komünistler, bugüne kadar kitlelerin bilincini zehirleyerek işçilerin, emekçilerin, halkın birliğine zarar veren etnik milliyetçiliğin zayıflamasından elbette memnunluk duyarız. Ancak buradan AKP’ye “özgürlükçülük” misyonu yüklemek gibi bir ham hayale kapılmak çok tehlikelidir. Çünkü etnik milliyetçiliğe karşı çıkan AKP, dinsel milliyetçiliği sermaye diktatörlüğünün yeni biçiminin resmi ideolojisi olarak yerleştiriyor. Ve bu yeni milliyetçilik, önceki kadar tehlikeli, zehirleyici ve bölücüdür.

    HALİT ELÇİ – Diğer Yazıları

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

    7 Aralık 2025

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    6 Aralık 2025

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    4 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Cumur Ülker

    Kimlik gaspı ve otorite inşası: Roman halkının gölgesinde kurulan masallar

    Şebnem Oğuz

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Fehim Taştekin

    Stratejik illüzyon!

    Ümit Akçay

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    Özgür Müftüoğlu

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    JINNEWS Kasım çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi

    8 Aralık 2025

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.