Geçtiğimiz gün yoğun bakımda kaldığı İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde hayata gözlerini yuman edebiyatımızın duayen ismi Yaşar Kemal bugün defnedildi. Usta yazarı uğurlamaya gelen insan seli Nişantaşı’nda Teşvikiye Camii’nin dışına taştı. Burada kılınan öğle namazının ardından ise Yaşar Kemal’in naaşı omuzlara alınarak Zincirlikuyu Mezarlığı’na binlerce kişilik bir kortejle taşınırken cenazeye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu katılmadı
Haber Merkezi – Cenazeye katılan kalabalık bir yandan Yaşar Kemal’i alkışlarla uğurlarken, bir yandan da “Yaşar Kemal onurumuzdur,” “Zulme karşı hepimiz İnce Memed’iz” ve “Biji bratiya gelan/Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıyor. “Katil hırsız Abdi Ağa’lar kaybedecek” ve “Tüm eşkıyalarımıza selam götür” yazan dövizler de dikkat çekerken cenaze namazına siyaset dünyasından pek çok sayıda ismin yanı sıra, Yaşar Kemal’in dostlarından okurlarına kadar, onu gerek kişisel olarak gerekse kaleminden tanıyan binlerce kişi katıldı.
Yaşar Kemal’in manevi oğlu Ahmet Güneştekin yaptığı açıklamada, “Bugün en zor günümüz, namuslu bir ömür yaşadı. Bize güzel insanlar olmamızı öğretti. Bütün hayatını barışa adadı ve ölümü de barışın en yakın olduğu güne denk geldi, 28 Şubat anlamlı bir gündür, tesadüf değildir. Her zaman barışı göreceğim diyordu bence gördü ve hissetti. Ve bence böyle bir günü seçmiş olması bütün insanlığa bir mesaj verdi. O dev adam bütün ağırlığıyla bugünü seçti” diye konuştu.
Sanatçı Tarık Akan da Yaşar Kemal’in dahi bir insan olduğunu ifade ederek, “Acımız büyük, olağanüstü bir insandı. Yaşar ağabeyi ölümsüzlüğe uğurluyoruz” dedi.
Rutkay Aziz ise “Biz öncelikle bir ağabeyimizi, bir yoldaşımızı, bir barış savaşçısını kaybettik. Yaşar Kemal’in kahkahalarını çok özleyeceğim” dedi. Kemal’in siyasi kişiliğine de atıfta bulunan Aziz, usta yazarın hafta sonu HDP heyeti tarafından açıklanan 10 maddeyle ilgili de “kesinlikle sorularının olacağını” ifade etti.
Oyuncu Mustafa Alabora, “Yaşar ağabeyi uzun uzun anlatmaya gerek yok. O benim dostum, ağabeyim, arkadaşım. Tanışalı 44 sene oldu. Özel hayatımızda dostluklarımız oldu. Bütün devrimciler gibi saf, temiz ve inançlı bir insandı” ifadelerini kullandı.
Menderes Samancılar da usta yazarın “tatlı kavgaları” ile andı. Yaşar Kemal’in mücadeleci ruhuna göndermede bulunan Samancılar “Genelde kavgacı bir adamdı. Hayatla da, sistemle de kavgalıydı” diyerek çok üzgün olduğunu söyledi.
Şair ve yazar Ahmet Ümit ise Yaşar Kemal’in “Kalemini ezilenlerden yana kullandığını vurguladı” ve ekledi: “Ne mutlu ki burada bu kadar insan bu yazara saygısını gösteriyor.” dedi.
HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş Yaşar Kemal’in ardından; “Bu toprakları en iyi anlayan, teneffüs eden ve bunu yazıya döküp edebiyat dünyasına kazandıran en güçlü isimdi. Bütün kimliklerin kıymetini bilen bir yerden edebiyata, siyasete, insanlığa baktı. Hiç bir yerde biraraya gelmesi mümkün olmayan Türkiye fotoğrafı Teşvikiye Camii avlusunda buluşmuş durumda. Türkiye’nin gerçeği budur aslında…” şeklinde konuştu.Geriye bıraktığı dolu dolu mücadelelerle yaşamış bir mücadele adamıydı. Yaşamı boyunca ilkelerinden taviz vermedi. Haksızlıkların olmadığı, adil bir şekilde yaşama dileği edebiyat yazılarının temasını oluşturdu. Zalimin önünde diz çökmemeyi öğretti” dedi.
CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Yaşar Kemal’in toplumun ortak vicdanı olduğunu ifade ederek üzüntüsünü dile getirdi. Tanrıkulu, “Kaleminde bu halkın gerçekleri vardır. Biz sadece bir edebiyatçı değil, barış yanlısı, insan hakları savunucusu kaybettik. Bu toplumun ortak vicdanıydı. Toplumun bu kadar kutuplaştığı dönemde bile tüm toplumu aynı acıya boğdu. Yaşar Kemal böyle bir şahsiyetti. Gerçekten bu toplum ve kendisi barış istiyordu. O göremedi ancak biz bu barışı gerçekleştireceğiz” dedi.
Eski DİSK Genel Başkanı ve CHP İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi ise, Yaşar Kemal’i mücadelelerinde ve tüm toplumsal davalarda yanlarında hissettiklerini söyledi. “Kalbimize, içimize dokundu. Biz mücadelemizde ve toplumsal davalarda yanımızda hissederdik. Toplumsal bütün olaylara duyarlıydı. Tüm yaptıklarında ve söylemlerinde barışı simgeledi ve bedellerini göze alarak bunu yaptı. O büyük bir mozaik” diyen Çelebi, usta yazarın Türkiye’de Ermenisi, Yahudisi, Kürdü olmak üzere tüm farklı kimlikleri buluşturmayı başaran ender insanlardan olduğunu vurguladı.Usta yazar ile son röportajı yaptığını ifade eden Can Dündar ise Yaşar Kemal ile aynı yüzyılı paylaştığı için nasıl kıvanç duyduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: Biz Yaşar Kemal’den Anadolu’yu öğrendik, mücadeleyi, dik durmayı öğrendik. Bir insanın nasıl toprağa karışırken bile yürekleri sızlattığını öğrendik. Yaşar usta bize kısmetti, bizim için şanstı. Onun yasını sadece Türkiyeliler tutmuyor, ağaçlarından dilinden analayan, toprağı konuşturan bir yazar. Dağdaki eşkıya onun adını telaffuz ediyordu.