CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, AYM’nin 83 milyonun kişisel verilerinin İletişim Başkanlığı ile paylaşılması kararına tepki gösterdi. Adıgüzel, AYM’nin bu kararı ile seçimlerin manipüle edilebilmesinin önünü açıldığını söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, Anayasa Mahkemesinin (AYM) yurttaşların kişisel verilerinin İletişim Başkanlığı ile paylaşılmasına imkan veren kararına tepki gösterdi.
AYM’nin vatandaşların kişisel verilerini riske attığının altını çizen Adıgüzel, “İletişim Başkanlığı hiçbir hukuki sınırlama olmadan, istediği her vatandaşın sağlık verisinden pasaport bilgilerine kadar tüm kişisel bilgilerine ulaşabilecek. İletişim Başkanlığı’nın uluslararası sözleşmeler ve KVKK ile koruma altına alınmış kişisel veriler ile ne işi olabilir” diye sordu.
“Seçimlerin manipüle edilebilmesinin önünü açıyor”
İletişim Başkanlığı’nın “dijital gözetim”in tepesine oturmak istediğine vurgu yapan Adıgüzel, “Tüm dünyada büyük veriye (big data) bağlı algoritmaların seçimlere nasıl yön verdiği tartışılırken, bir siyasi partinin ‘propaganda’ misyonunu üstlenmiş, bağımsız olmayan bir kuruma kişisel verileri teslim etmek düpedüz iş bilmezliktir. Ya AYM dünyadaki tartışmalardan, olan bitenden bihaber ya da bile isteye önümüzdeki olası bir seçimde, seçimlerin manipüle edilebilmesinin önünü açıyor” dedi.
“Yerli Cambridge Analytica”
CHP’li Adıgüzel, “Cambridge Analytica’nın Facebook üzerinden ulaştığı kullanıcı verileriyle ABD ve Britanya’daki seçim ve referandumlardaki tercihleri nasıl etkileyebildiği tartışmaları bugün hâlâ tüm dünyada tartışılan konuların başında geliyor. Dijital dünyada kişisel veriler en büyük propaganda silahı. Bu ortamda, 83 milyonun verilerinin iktidarın propaganda misyonunu üstlenmiş İletişim Başkanlığı’nın hizmetine hem de AYM eliyle sunulması kabul edilemez. ABD ve AB üyesi ülkeler, bu yeni gerçeklik karşısında vatandaşının kişisel verilerinin kullanılmasını kısıtlamanın yollarını ararken, Türkiye vatandaşının bilgisini sınırsız kullanıma açıyor. İletişim Başkanlığı yerli Cambridge Analytica olmaya mı hazırlanıyor” diye sordu.
“KVKK’da acil düzenlemeye ihtiyaç var”
WhatsApp tartışmaları ile gündeme gelen kişisel verilere yönelik kanuni düzenlemenin bir an önce ele alınması gerektiğine dikkat çeken Adıgüzel, “KVKK, Avrupa Birliği’nin Avrupa Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) öncesindeki 95/46/EC direktifi çerçevesinde hazırlanmış olması sebebiyle yeni gelişmelere ayak uyduramamakta ve Kişisel Verilerin Korunması Kurulu da çağa uygun kararlar vermek konusunda zorlanmaktadır. Bu nedenle Kişisel Verilerin Korunması Kanununun acilen GDPR düzeyine getirilmesi için gerekli çalışmalar yürütülmelidir” çağrısı yaptı.
Cambridge Analytica veri skandalı nedir?
Cambridge Analytica’nın 2014 yılında toplamaya başladığı yaklaşık 50 milyon Facebook kullanıcısının kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerinin toplandığı bir veri ihlalidir. Elde edilen veriler, bu kişileri işe alan politikacılar adına seçmenlerin fikrini etkilemek için kullanıldı. Cambridge Analytica, 2016 yılında ABD seçimlerine Trump lehine müdahale etti. Facebook’tan elde edilen 87 milyon kişinin profilinden yararlanarak ABD seçmeninin önemli bir kesimi büyük veri analizine tabi tutulmuş ve buradan çıkan sonuçlara göre tek tek bireylerin kişisel eğilimlerini etkilemek için Trump lehine propaganda malzemesi kendilerine göndermişti.
İhlali takiben, Facebook, kamuoyundan özür diledi ve Cambridge Analytica’nın verileri uygunsuz bir şekilde topladığını belirtti.
Aralık 2015’te Guardian, Amerikalı politikacı Ted Cruz’un ele geçirilen bu verileri kullandığını, veri sahibi kişilerin kişisel bilgilerinin şirketler tarafından satıldığından ve politikacılar tarafından satın alındığından habersiz olduğunu bildirdi. Mart 2018’de New York Times ve The Guardian, eski Cambridge Analytica çalışanlarından olan ve veri ihlalinin boyutu hakkında daha net bilgi veren Christopher Wylie’den alınan yeni bilgilerle daha ayrıntılı raporlar hazırladı. Raporda çalınan kişisel bilgilerin niteliği ve Facebook, Cambridge Analytica ve verileri kullanarak seçmen fikrini etkilemek için Cambridge Analytica’yla çalışan siyasi temsilciler arasındaki iletişim yer aldı.