Faşist mafya lideri Sedat Peker, sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir iddia ortaya attı. Peker, Mehmet Ağar ve ekibinin cemevine saldırı planladığını öne sürdü.
Bir süredir sosyal medya üzerinden iktidar içindeki ilişkilere dair çeşitli iddialar ortaya atan Sedat Peker, Twitter hesabı üzerinden yeni bir iddia öne sürdü.
Peker, Mehmet Ağar ve ekibinin, Gaziosmanpaşa’daki kahve saldırısına benzer biçimde bir saldırı ile kaos yaratmaya çalışacağını ve cemevine yönelik bir saldırı planladıklarını öne sürdü.
Peker paylaşımında, “Devamlı Alevilik konusuna değinmemin sebebi derin mehmetin adamları tarafından geçmişte Gaziosmanpaşa’daki kahve saldırısından çok daha büyük bir eylem yapılıp, ülkede kaos çıkarma planlarını boşa çıkarabilmek içindir. Planları bir cemevine saldırıdır” dedi.
Dönemin Emniyet Müdürü, Mehmet Ağar’dı
12 Mart 1995’te, o dönem Gaziosmanpaşa’ya bağlı olan Gazi Mahallesi’nde Aleviler’in yoğunlukta İsmetpaşa caddesinde bulunan Öntaş, Dostlar ve Yavuz kahvehaneleri ile Sarıoğlu Pastanesi yönelik silahlı saldırı düzenlenmişti.
Bir ticari taksi içinden yapılan saldırıda 67 yaşındaki Alevi dedesi Halil Kaya can verirken, 2 kişi yaralanmıştı. Katiller, gasp ettikleri taksinin şoförünü de öldürüp aracı ateşe vermişlerdi.
Saldırının ardından Gazi Mahallesi halkı, saldırıyı protesto etmek için sokağa dökülmüştü. Polis halkın üzerine ateş açması sonucu Mehmet Gündüz yaşamını yitirmişti .Ertesi gün cenaze töreni için Cemevi önünde toplanan binlerce kişiye ateş açılmış, öğleden önce 3, öğleden sonra da 12 kişi daha polis kurşunlarıyla öldürülmüştü.
Aynı gün İstanbul valiliği Gazi, Zübeyde Hanım ile Esentepe mahallelerinde sokağa çıkma yasağı ilan etmiş, Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi halkı da, Gazi’deki katliamı protesto etmek için 15 Mart’ta sokaklara çıkmıştı. Polis orada da kalabalığa ateş açmış ve beş kişi öldürülmüştü.
Katliamın yaşandığı dönemde Emniyet Genel Müdürü görevinde bulunan Mehmet Ağar, “Bin operasyon yaptık” sözleriyle katliamı savunmuştu.
Yapılan otopside, 17 kişinin kurşunla öldürüldüğü tespit edilmesine rağmen dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, “Polis silah kullanmadı” demişti.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller ise “Vatan için kurşun yiyen de, atan da şereflidir” ifadelerini kullanmıştı.
Katliam yaşandığında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu’ydu.
Sorumluların hiçbiri yargılanmadı.