Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    TÜİK’e göre Ekim enflasyonu yüzde 2,55, ENAG’a göre yüzde 3,74

    3 Kasım 2025

    Evrensel’in İzmir Temsilciliği’ne saldırı davasında sanığın tutukluluğu devam edecek

    3 Kasım 2025

    Eski HDP Milletvekili Semra Güzel tahliye edildi

    3 Kasım 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

      30 Ekim 2025

      Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

      29 Ekim 2025

      Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

      26 Ekim 2025

      Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

      24 Ekim 2025

      Avrupa için göçmenler yük mü?

      23 Ekim 2025
    • Seçtiklerimiz

      Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

      3 Kasım 2025

      Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

      2 Kasım 2025

      Motokuryelerin ekim isyanı

      28 Ekim 2025

      İstikrarsızlık üreten istikrar programı

      26 Ekim 2025

      ESMA’nın hatırlattıkları

      26 Ekim 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ali Coşkun: İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal barışın en güçlü dayanağıdır

      29 Ekim 2025

      Altan Açıkdilli: “Canımı çekiştiriyor yine canım”

      28 Ekim 2025

      DSİP’ten Şenol Karakaş: Ne barış süreci demokrasinin gelişmesine ne de demokratik adımlar barış sürecinin nihayete ulaşmasına ertelenebilir

      27 Ekim 2025

      Ilan Pappe: Filistinliler hâlâ etnik temizlik ve soykırımla karşı karşıya

      16 Ekim 2025

      ‘Kadıköy Kültür Evi hem nefes aldığımız hem de birlikte söz kurduğumuz bir yer’

      10 Ekim 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Cumhuriyet Gazetesi’nden pespaye savunma: “İkinci Cumhuriyetçiler yaptı”

    Cumhuriyet Gazetesi’nden pespaye savunma: “İkinci Cumhuriyetçiler yaptı”

    Siyasi Haber21 Mayıs 2021
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SiyasiHaber’den – Süleyman Soylu’nun suçlamaları karşısında Cumhuriyet Gazetesi yaptığı açıklama ile devletin temel hassasiyetleri söz konusu olduğunda “iliştirilmiş gazetecilik”, “Mehmetçik Gazetecilik” yapmaya niyetli olduğu göstermektedir. Üstelik bunu Can Dündar’ı devlete ihbar ederek yapmaktadır. Açıklamalardan anladığımız kadarıyla Can Dündar devletin “ulvi menfaatlerini” savunmadığı, bu doğrultuda habercilik yapmadığı için suçludur.

    Sedat Peker’in yönelttiği suçlamaların ardından TRT Haber’de programa çıkan Süleyman Soylu Cumhuriyet gazetesini hedef almıştı. Konuya ilişkin açıklama yapan Cumhuriyet ise Can Dündar’ı hedef aldı. Açıklamada, “Soylu’nun örnekleri İkinci Cumhuriyetçi ekibin yönettiği döneme denk gelmektedir” ifadeleri kullanıldı. 

     

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Mayıs’ta TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, TRT ekranlarındaki açıklamalarında Cumhuriyet’i hedef aldı.

     

    Cumhuriyet’in eski manşetlerini gösteren Soylu, “Bizle ilgili yazı yazdılar ya, biz memleketimize bağlıyız diye. DHKP-C’nin hem reklamını, hem de bir savcının şehadetini söyleyemeyecek kadar yoksunlar” ifadelerini kullandı.

     

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Can Dündar’ın genel yayın yönetmenliği yaptığı dönemdeki Cumhuriyet Gazetesi’nin çeşitli manşetlerinden birçok örnek gösterdi. Cumhuriyet Gazetesi’nin o dönemki manşetlerine “terör manşetleri” diyen Soylu, Cumhuriyet Gazetesi’ni haber yaparken devletin kullandığı sıfatları kullanmadığı için eleştirdi. 

     

    PKK’nin Ankara’da gerçekleştirdiği ve 28 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı “Devletin Kalbine Bomba”; Rusya ile Türkiye arasında gerginliğin sürdüğü dönemde Azez kenti dolayımıyla süren gerginliği “Azez Düğümü”; PKK’nin gerçekleştirdiği bir bombalı saldırı haberini “Asker eşi ve bebeği yaşamını yitirdi”; DHKP-C’nin Adliye’de gerçekleştirdiği ve savcı Mehmet Selim Kiraz’ın öldürüldüğü saldırıyı “Karanlığa Girdiğimiz Gün”; Fettullah Gülen Cemaati tarafından gerçekleştirildiği daha sonra ortaya çıkan iki polisin Ceylanpanır’da öldürülmesini “PKK İki polisi evinde infaz etti” manşetleriyle verdiği için eleştiren Soylu, bu manşetlerin “terör manşetleri” olduğu iddiasında bulundu. 

     

    DHKP-C’nin Adliye saldırısına ilişkin olarak yaptığı haberi “terör”, “terörist”, “terör örgütü”, “şehadet” vb. sıfatlar kullanılmadığı, devletin kavramsallaştırmalarıyla haber yapılmadığı için “DHKP-C’nin reklamı” olarak niteleyen Soylu “bir savcının şehadetini söyleyemeyecek kadar tıyniyetten yoksunlar” ifadelerini kullandı. 

     

    Süleyman Soylu’nun suçlamaları üzerine açıklama yapan Cumhuriyet gazetesi ise Süleyman Soylu’ya hak verir bir pozisyon takınarak Cumhuriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni olan Can Dündar’ı ve o dönem Cumhuriyet’te çalışan gazetecileri hedef gösterdi.

     

    Biz yapmadık İkinci Cumhuriyetçi ekip yaptı

    Cumhuriyet’in manşetten yayımladığı açıklamada, bir süredir yurtdışına olan Can Dündar ‘İkinci Cumhuriyetçi’ olmakla suçlanarak şu ifadeler kullanıldı: “Soylu, TRT Haber’deki programda, Cumhuriyet gazetesini suçlarken verdiği örneklerin çoğunluğu, Can Dündar’ın başında bulunduğu İkinci Cumhuriyetçi bir ekibin Cumhuriyet gazetesini yönettiği döneme denk gelmektedir. Oysa, bugün Cumhuriyet gazetesi, bu ekibin yayın çizgisi ve tutumlarına karşı Cumhuriyet okur ve emekçileri ile birlikte dört yıl yürüttüğü hukuksal mücadele ve Yargıtay’ın da onadığı bir mahkeme kararı sonucu yönetime gelen Cumhuriyetçi kadro tarafından yayımlanmaktadır.”

     

    Dündar: Kimseyi suçlayıp ihbarcılık yapmadan…

    Cumhuriyet Gazetesi’nin açıklamalarına sosyal medya hesabından cevap veren Can Dündar ise “Doğrudur, bütün sorumluluk benim” açıklamasında bulundu. 

     

    Twitter hesabından açıklama yapan Dündar, “Doğrudur. Bütün sorumluluk benim. Ve bunu gururla söylüyorum. Kimseyi suçlayıp ihbarcılık yapmadan… Soylu’nun gözüne girmeye çalışmadan; utanmadan…” ifadelerini kullandı.

    Cumhuriyet “iliştirilmiş gazetecilik” mi yapmak istiyor?

    “İliştirilmiş gazetecilik” (embedded journalism) kavramı Körfez Savaşı esnasında yaygın olarak kullanılmıştı. ABD’nin Irak’ı işgali sırasında ABD ordu birlikleri ile beraber hareket eden ve ABD’nin askeri başarılarını allayıp pullayıp haberleştiren gazeteciler “iliştirilmiş gazeteci” olarak nitelenmiş ve bu türden gazetecilik de “iliştirilmiş gazetecilik” olarak sert eleştirilere konu olmuştu. Bu türden haberciliğin gazetecilik ahlakına ve mesleki değerlerine uymadığı değerlendirmeleri yapılmış ve böyle gazetecilik yapan haberciler alay konusu haline gelmişlerdi. 

     

    Benzer tartışma PKK’nın silahlı mücadeleye başladığı 1980’lı yılların ortalarından itibaren Türkiye’de de yaşandı. Devletin kullandığı kavram ve argümanlarla Türkiye’nin Kürt illerinde sürmekte olan çatışmayı/savaşı veren gazeteciler ilk kez o yıllarda “Mehmetçik Gazeteci”, yapılan gazetecilik de “Mehmetçik Gazetecilik” olarak adlandırılmaya başlandı. Bu itibarla, “İliştirilmiş gazetecilik” tartışmasının Türkiye’de Kürt savaşı dolayımıyla ve “Mehmetçik Gazeteci” kavramsallaştırmasıyla daha önceden gündeme geldiğini söylemek olanaklıdır. 

     

    Cumhuriyet Gazetesi’nin bugünkü yönetiminin bu tartışmayı bilmediği söylenemez. Şu anda Cumhuriyeti çıkaran kadronun zihniyeti ile o yıllarda cumhuriyeti çıkaran kadronun zihniyeti birbirine çok benzemektedir. Bunu Süleyman Soylu’ya cevap verirken ileri sürülen argümanlar apaçık ortaya koyuyor. 

     

    Cumhuriyet 1980’lı yılların ortasında hemen “Mehmetçik Gazetecilik” kervanına katılmamış olsa da, ‘90’lı yıllara doğru ama esas olarak Milli Güvenlik Kurulu’nda topyekün savaş konseptini ilan edildiği ve ardından 3000 köyün boşaltılıp, 30 bin kişinin faili meçhul cinayete kurban gittiği, insanların asit kuyularında eritildiği, helikopterlerden canlı canlı atıldığı, zırhlı personel taşıyıcıların arkasına bağlanarak ibret olsun diye süründürüldüğü yıllarda, kimi istisnalar dışında üç maymunu oynamış, devlet vahşetini bilinçli olarak görmezden gelmiş, Kürt Sorunu söz konusu olduğunda “iliştirilmiş gazetecilik” (devlete) yapmaktan hiçbir hicap duymamış, kelimenin gerçek anlamıyla “Mehmetçik Gazetecilik” yapmış bir yayın organıdır.

     

    Bu türden gazeteciliğin ABD’nin Irak’ı işgali esnasında ABD’nin ve ABD Ordusu’nun çıkarları doğrultusunda yapılan “iliştirilmiş gazetecilik”ten hiçbir farkı yoktur. Cumhuriyet Irak işgali sırasında bu türden gazeteciliği çok sert biçimde eleştirmiş olsa da, iş Türkiye’de gazetecilik yapmaya, bu bağlamda özel olarak da sürmekte olan Kürt Savaşı’nı objektif olarak yansıtmaya geldiğinde bugün Cumhuriyet Gazetesi’ni çıkaran kadroyla aynı zihniyete sahip olan o günlerin Cumhuriyet kadrosu Türk “milliyetçiliğinin” zokasını yutmuş, tartışılmaz biçimde “Mehmetçik Gazetecilik” yapmıştır. Bu apaçık bir çifte standarttır. ABD’yi, onun politikaları ve icraatlarını haberleştirirken sahip olunan gerçeği görme yetisi kendi devletinin (özellikle Kürt Sorunu ve Savaşı söz konusu olduğunda) politikası ve icraatlarını haberleştirirken yitirilmektedir. Cumhuriyet Gazetesi’nin şu andaki kadrosu önce Cumhuriyet Gazetesi’nin tarihindeki bu utançla yüzleşme becerisini göstermelidir.

     

    Cumhuriyet Gazetesi’nin şu andaki yönetici kadrosu yaptığı açıklama ile bunu yapmaya hiç niyeti olmadığını, devletin temel hassasiyetleri söz konusu olduğunda “iliştirilmiş gazetecilik”, “Mehmetçik Gazetecilik” yapmaya niyetli olduğu göstermektedir. Üstelik bunu Can Dündar’ı devlete ihbar ederek yapmaktadır. 

     

    Cumhuriyet Gazetesi’nin açıklamalarından anladığımız kadarıyla Can Dündar devletin “ulvi menfaatlerini” savunmadığı, bu doğrultuda habercilik yapmadığı için suçludur. Açıklamanın muhtevası bütünüyle bu anlama gelmektedir. 

     

    Gazetecilik etiği ve meslek kuralları ölçüsünde değerlendirdiğimizde Süleyman Soylu’nun eleştiri konusu yaptığı manşetlerin ne sorunu olduğunu biz anlamış değiliz. Söz konusu manşetler habere objektif yaklaşıldığı izlenimini vermektedir. Tabi meseleye böyle yaklaşabilmek için habere “iliştirilmiş gazeteciliğin” penceresinden bakmamak gerekmektedir. Cumhuriyet’in her şeyden önce yapması gereken budur. Gazetecileri devlete şikayet etmek değil…

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    30 Ekim 2025

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    29 Ekim 2025

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    26 Ekim 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Toros Korkmaz

    Cumhuriyetin kurucu İdealleri ve ötekileri

    Siyasi Haber

    Bakımın görünmeyen yükü: Engelli kadınlar ve kız çocuklarının onurlu yaşama hakkı

    Coşkun Özdemir

    Ankara’nın vesayeti ve Kıbrıs halkının iradesi

    Ercan Jan Aktaş

    Siyasetin simülasyonu ve kimliğin krizi

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Fehim Taştekin

    Sudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları

    Ümit Akçay

    Trump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı?

    Mesut Çeki

    Motokuryelerin ekim isyanı

    Ümit Akçay

    İstikrarsızlık üreten istikrar programı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Bern’de şantiyeler durdu: İnşaat işçilerinden “Biz olmadan inşa durur” eylemi

    1 Kasım 2025

    Osmaniye’de köylülerden taş ocağına karşı traktörlü direniş

    1 Kasım 2025

    SGK Başkanı Kaya: Emekliler çok yaşadığı için kuruma yük oluyor 

    31 Ekim 2025
    KADIN

    Gülistan Doku soruşturmasında yeni görüntüler: 700 saatlik kayıt inceleniyor

    2 Kasım 2025

    İstanbul Sözleşmesi: Kadınları koruyan anlaşmadan kimler imzacı, kimler çekildi?

    2 Kasım 2025

    “Demokrasi olmadan şiddetle mücadele olmaz” — 28. Kadın Sığınakları Kurultayı’ndan güçlü mesaj

    2 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.