İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin tepkiler artıyor. Mor Sarmaşık İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Haklarımızdan, hayatlarımızdan, birbirimizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz!” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararnameyle Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun bir süredir hedefine aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararını imzaladı. Sözleşme, kadına yönelik şiddeti önlemenin önemli bir aracıydı.
Erdoğan imzalı kararnamede şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/02/2012 tarihli 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin Türkiye Cumhuriyeti tarafından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3’üncü maddesi gereği karar verilmiştir.”
İstanbul Sözleşmesi’nin hedef gösterilmesiyle birlikte kadınlar bulundukları her alanda “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyerek mücadele etti.
İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararnamesi ile fesh edilmesine ise tepkiler çığ gibi büyüyor.
Mor Sarmaşık, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz” diyerek açıklama yaptı. Açıklamada, “Biz feministler bu kararın kadın katillerini, tacizcileri, istismarcıları ve patriyarkal kapitalizmden beslenen tüm akbabaları güçlendirir nitelikte olduğunun bilincindeyiz fakat onların gücü bizim isyanımızdan büyük değildir! Bir kere daha haykırıyoruz, haklarımızdan, hayatlarımızdan, birbirimizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz!” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tam metni:
İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz!
Biz kadınlar, kadın cinayetlerinin ve cinsiyet temelli bütün eşitsizliklerin ve şiddet biçimlerinin son derece arttığı bugünlerde bir gece yarısı kararnamesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’ni fesh etme girişiminin haberini aldık. Fakat anayasal olarak cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmak mümkün değildir. Buna yöneliş insan hakları açısından meşru olmadığı kadar da hukuki boyutuyla da meşru değildir!
Tüm cinsel kimlikler, yönelimler ve farklı din, ırk ve sınıftan bütün kadınlar için cinsiyet temelli eşitsizliklerin geriletilmesi ile her gün bir yenisi yaşanan kadın cinayetlerine karşı önlem alınmasının ve erkek şiddetinin önlenmesi için atılması gereken tüm adımların güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin, gayrı hukuki feshi biz feministler içinse hiçbir koşulda meşru olamaz. Çünkü bizce Türkiye’de her gün bir başka kadının ve LGBTİ+’nın öldürülür hale geldiği bu koşullarda, erkek şiddetinin geriletilmesi ve katillerin cezasız kalmaması için İstanbul Sözleşmesi’nin harfiyen uygulanması en yakıcı ihtiyaçken, bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlanan ilgili kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek açıkça kadın düşmanlığıdır. Bu karar, kadınların hayatlarına bir saldırı niteliğindedir. Ve derhal geri çekilmelidir.
Bu saldırının politik hattı bizce son derece açıktır, iktidar gayrı hukuki bir biçimde de olsa İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınları şiddete karşı korumaktan vazgeçtiğini ilan etmiştir. Fakat biz kadınlar mücadelemiz, direncimiz ve dayanışmamızla kazandığımız İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyecek, bu kararı ve girişimi asla kabul etmeyeceğiz!
Biz feministler bu kararın kadın katillerini, tacizcileri, istismarcıları ve patriyarkal kapitalizmden beslenen tüm akbabaları güçlendirir nitelikte olduğunun bilincindeyiz fakat onların gücü bizim isyanımızdan büyük değildir!
Bir kere daha haykırıyoruz, haklarımızdan, hayatlarımızdan, birbirimizden ve İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz!