Yaklaşık 11 aydır tutuklu yargılanan gazeteci Aziz Oruç, Ağrı’da yapılan üçüncü duruşmada tahliye edildi.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde gözaltına alınıp 18 Aralık 2019 tarihinde tutuklanan gazeteci Aziz Oruç’un üçüncü duruşması Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
“Örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” ile yargılanan Oruç, duruşmaya Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Oruç, şunları söyledi:
Yakalandığım ülkelerden, İran ve Ermenistan’dan, Türkiye’ye yasal yollarla gönderilmemi talep ettim. Taleplerimi karşılamadılar. Türkiye’ye kendi imkanlarımla gelmek durumunda kaldım. Sınırı yasa dışı yollarla geçtiğim için hakkımda örgüt üyeliğinden dava açıldı. Sınırı yasa dışı yollarla geçmek nasıl oluyor da örgüt üyeliğine gerekçe olarak kabul ediliyor? Yıllardır gazetecilik yapıyorum. Ankara’da, Bingöl’de, Diyarbakır’da ve Van’da. En son da Hewler’de gazetecilik yapıyordum. Bütün faaliyetlerim bunlardır. Ben gazeteciyim ve Kürdüm. Bunların ikisi de suç değil.
Savunmanın ardından mütalaasını veren savcı, Oruç’un tutukluluk halinin devamını istedi.
Aranın ardından mahkeme heyeti, Aziz Oruç’un adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 16 Nisan 2021 tarihinde yapılacak.
Ne olmuştu?
Hakkında açılan davalardan dolayı yaklaşık 3 yıl Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Aziz Oruç, Avrupa’ya gitmeye çalışırken, İran üzerinden geçtiği Ermenistan kapısında gözaltına alınmıştı.
Gözaltında Ermenistan polisinin şiddetine maruz kaldığı, daha sonra İran askerine teslim edildiği, İran’da da 2 gün boyunca işkenceye uğradığı ortaya çıkmıştı.
10 Aralık’ı 11 Aralık’a bağlayan gece ise ayakları çıplak ve üstü başı paramparça edilmiş halde tel örgülerin üzerinden Türkiye tarafına atılmıştı.
Aziz Oruç, 11 Aralık’ta kentten çıkmak üzere Doğubayazıt-Ağrı karayolunda araç beklerken, polisler tarafından yere yatırılarak gözaltına alınmıştı.
Oruç’la birlikte gözaltına alınan HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek ve aynı anda evi ile işyeri basılarak gözaltına alınan Muhammet İkram Müftüoğlu, bir gün sonra çıkarıldığı mahkemece “Aziz Oruç’a yardım ettikleri” gerekçesiyle tutuklanmıştı.
İçişleri Bakanlığı tarafından “terörist” olarak lanse edilse de meslektaşları “Oruç’un gazeteciliğine şahidiz” demişti.
Oruç, Doğubayazıt Sulh Ceza Hakimliği tarafından 18 Aralık 2019’da, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı.
6 ay boyunca iddianame hazırlanmasını bekledi. 8 Haziran’da hazırlanan iddianamede, Oruç’un ülkeye yasadışı bir şekilde girişinin “örgüt üyesi olduğu hususunu gösterdiği” ileri sürülmüştü.
Öte yandan gazeteci Oruç, 2 Mart’ta “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla daha önceden açılmış başka bir davadan ertelemesiz 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
2013 yılında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalıştığı dönem boyunca yaptığı haberler delil gösterilerek hakkında pek çok dava açılan Oruç’un Diyarbakır ve İstanbul’da görülmekte olan davaları da sürüyor.
Gazeteci Oruç’un 2012 yılında aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezası ise halen Yargıtay’da.