Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Depremzede ailelerin nöbeti 2. gününde: “Affetmek yok, unutmak yok”

    22 Aralık 2025

    Danimarka’dan Trump’a Grönland tepkisi: “Toprak bütünlüğümüze saygı duyun”

    22 Aralık 2025

    Fukuşima felaketinden sonra kapatılan dev nükleer santral yeniden açılıyor

    22 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

      20 Aralık 2025

      Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

      19 Aralık 2025

      19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

      19 Aralık 2025

      Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

      16 Aralık 2025

      Asgari ücret artışı en çok kime yarar?

      15 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      İklim krizi gökte mi, yerde mi?

      22 Aralık 2025

      Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

      19 Aralık 2025

      Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

      17 Aralık 2025

      İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

      15 Aralık 2025

      Trump Doktrini: Küreselleşmenin krizi ve yeni Amerikan stratejisi

      14 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Özlem Tolu: 2026 bütçesi eğitimin daha fazla piyasalaşacağı bir dönemin habercisi.

      15 Aralık 2025

      Onur Hamzaoğlu: “Sağlık Bakanlığı’nın bütçedeki payı yüzde 15’in altında olmamalı”

      13 Aralık 2025

      AP Milletvekili Langensiepen: “Engellilik siyaseti için değil sosyal politika yapmak için başladım”

      11 Aralık 2025

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » SYKP “Yeniden Kuruluş ve İttifaklar Mustafa Kahya Danışma Meclisi” sonuç bildirisini yayımladı

    SYKP “Yeniden Kuruluş ve İttifaklar Mustafa Kahya Danışma Meclisi” sonuç bildirisini yayımladı

    Siyasi Haber18 Eylül 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) “Yeniden Kuruluş ve İttifaklar” başlıklı Danışma Meclisi’ni 14-15 Eylül’de Ankara’da gerçekleştirdi. Danışma Meclisi, 17 Eylül 2014’te yaşamını yitiren SYKP kurucularından ve sosyalist hareketin önderlerinden Mustafa Kahya’ya ithaf edildi.

    SYKP yayınladığı Yeniden Kuruluş ve İttifaklar Musfa Kahya Denışma Meclisi sonuç bildirgesinde, dünya kapitalizminin politik, ideolojik ve kültürülel krizine ilişkin değerlendirmelere yer verilirken, “İnsanlık, tarihinde hiç olmadığı kadar yaşamsal bir aciliyet arz eden, ‘ya kapitalizm altında yok oluş, ya da komünizme yönelerek özgürleşme’ ikilemiyle karşı karşıyadır.” denildi.


     


    İçeride ise Türkiye ekonomisinin giderek bu küresel krizden daha fazla etkilendiği, bu etkinin giderek artan işsizlik oranları, yoksullaşma, kötüleşen çalışma koşulları vb biçimler altında işçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin yaşam koşullarını cehenneme çevirdiği ifade edilen sonuç bildirisinde, AKP-MHP-Ergenekon bloğunun faşizmi devlet biçimi olarak kurumsallaştırma, toplumda erkek egemenliğinin ve muhafazakarlığın en karanlık, en faşizan biçimlerini hakim kılma yönündeki saldırılarının çeşitli biçimler altında sürdüğü, iktidar bloğunun içerideki otoriterleşme politikasının dışa/bölgeye yönelik de savaşçı/istilacı bir biçim aldığı vurgulandı.


     


    Sonuç bildirgesinde, iktidarın tüm baskı ve şiddetine, dezenformasyon kampanyalarına, yargı eliyle yapılan darbelere rağmen mevcut faşist gidişata itiraz eden geniş bir siyasal güçler yelpazesi önce 31 Mart yerel seçimlerinde, sonra İstanbul yerel seçiminde faşist bloğa “Dur” dediğinin altı çizildi. Zaten faşizmi kurumsallaştırma çabalarına öteden beri çok çeşitli biçimlerde direnen Kürt halkı, kadınlar, Aleviler, işçi ve emekçilerin son yerel seçimlerde faşizm güçlerine bir darbe indirdiği belirtilen sonuç bildirgesinde,  “Bu darbe faşist bloğu nihai olarak durduramasa da, bu güruh iktidarda olmanın gücüyle saldırılarını sürdürse de, muhalefet güçlerinin giderek artan cesareti ve kararlılığı karşısında yalpalama, güç ve enerji kaybetme emareleri gösteriyor.” denildi.


     


    “Ancak faşizmin kurumsallaşması tehdidi ciddiyetini korumakta ve bu tehlikeye karşı mücadeleyi yükseltme görevinin başatlığı sürmekte” ifadelerinin yer aldığı sonuç bildirisinde, “AKP'nin olası çözülmesiyle demokrasinin inşasına ve demokrasi güçlerinin iktidarına yol açılacağı beklentisi bir hayli uzaklarda durmakta. Faşist blok, elinde tuttuğu iktidar olanaklarıyla ve muhalefetin dağınıklığından yararlanarak yaşadığı krizleri erteleyebilmekte, örtebilmektedir. Demokrasi güçleri faşizme karşı en geniş Demokrasi Cephesini oluşturamadıkları ve etkin politikalarla toplumsal alanı biçimlendiremedikleri sürece de faşist bloğun iktidardaki ömrü uzayacaktır” ifadelerine yer verildi.


     


    Danışma Meclisi sonuç bildirisinde, AKP-MHP-Ergenekon bloğunun faşizmi kurumsallaştırma çabalarını başarısızlığa uğratıp tersine çevirme, bu yönde en geniş demokrasi cephesini oluşturma, kapitalizmin dünya ve Türkiye ölçeğindeki krizinin işçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerini karşılama ve emekçilerin öfkesini sistemin kendisine yöneltme görevlerinin yerine getirilmesi için “Yeniden Kuruluş” doğrultusunda somut ve güçlü adımlar atılması gerektiği vurgulanarak, “SYKP, varoluşunun gerekçesi olarak gördüğü “Yeniden Kuruluş”un devindirici, öncü gücü olmayı en önemli hedeflerinden biri olarak tespit etmekle birlikte, kendisinin yeniden kuruluş zemininin ögelerinden biri olduğunu ve sürecin tüm yeniden kuruluşçu güçlerle karılarak hep birlikte yürütülebileceğinin de altını çizmektedir” denildi.


     


    Yeniden Kuruluş’un çok önemli bir veçhesini İttifaklar alanının oluşturduğu belirtilen sonuç bildirisinde,  “Her ne kadar ittifaklar alanının tümünü kapsamamakta ise de, “stratejik ittifak”ımızın güncel biçimlerini oluşturan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) bu bağlamda belirleyici bir konumda olduğu açıktır. Her şeyden önce yeniden kuruluşçuluğun potansiyel güçlerinin büyük bölümü HDP ve HDK bileşen ve üyelerinden oluşmaktadır. Öte yandan özellikle HDP, faşizmin kurumsallaşmasının önündeki en önemli engellerden biri, ülkenin demokratikleşmesi ve özgürlüklerin genişlemesi için çabalayan en dinamik ve tutarlı siyasal aktördür” açıklamasına yer verildi.


    HDP’ye yönelik ağır ve kapsamlı saldırıların, aynı zamanda bu partiyi kriminalize ederek diğer antifaşist güçlerin HDP ile Demokrasi Cephesi içinde buluşmasını ve bu ittifakın faşizmi durdurmasını engellemeye yönelik olduğu belirtilen sonuç bildirisinde, HDP’ye yapılan saldırılara karşı dayanışmayı yükseltmenin tüm anti-faşist ve demokrasi güçlerinin acil ve ertelenemez görevi olduğu vurgulandı.


     


    SYKP “Yeniden Kuruluş ve İttifaklar Musfa Kahya Denışma Meclisi”nin sonuç bildiri tam metni şöyle:


     


    Dünyada kapitalizmin zaman zaman ve yer yer ağırlaşarak süregelen ekonomik krizinin esasen kapitalizmin politik, ideolojik ve kültürel krizinin yalnızca bir yönünü oluşturduğu, bu sistemin insanlığın ve doğanın varoluşu için “yakın tehdit” teşkil ettiği bir dönemdeyiz. Kapitalizmin bu çok yönlü krizine, onunla sarmal ve sürekli etkileşim halinde küresel çapta bir ekolojik kriz eşlik ediyor; bu krizin akut bir veçhesi olarak da iklim krizi an be an günlük yaşamımızda etkisini arttıran bir tehlike oluşturuyor.


    Kapitalizm, mevcut sermaye birikim rejimlerinin tıkanması sonucu girdiği krizden, Endüstri 4.0 adıyla anılan ve yapay zekanın üretimin hatta yaşamın her alanına uygulanmasına dayanan yeni bir sermaye birikim rejimiyle çıkmaya çalışıyor. Bu yeni teknoloji ve üretim modeli, bir yandan kapitalist egemenlerin toplumun/insanlığın çok büyük bölümünü üretim süreçlerinden dışlayarak, “gereksiz nüfus” haline getirerek, fiziksel ve zihinsel kontrol altına alarak dünyayı bir distopyaya çevirme tehlikesini barındırırken; diğer yandan, sermayenin elinden alınıp insanlığın hizmetine koşulduğunda tüm insanların özgürleşmesini ve düşünsel/kültürel/sanatsal yönden olağanüstü gelişmesini, doğanın ve insanın uyum içinde birlikte varoluşunu sağlama olanağını sunuyor. İnsanlık, tarihinde hiç olmadığı kadar yaşamsal bir aciliyet arz eden, “ya kapitalizm altında yok oluş, ya da komünizme yönelerek özgürleşme” ikilemiyle karşı karşıyadır.


    İçeride ise Türkiye ekonomisinin giderek bu küresel krizden daha fazla etkilendiği, bu etkinin giderek artan işsizlik oranları, yoksullaşma, kötüleşen çalışma koşulları vb biçimler altında işçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin yaşam koşullarını cehenneme çevirdiği bir dönemi yaşıyoruz. Kadınlara ve LGBTİ+ bireylere erkek şiddeti ve cinayetlerin arttığına, doğanın ve yaşam alanlarının sermaye birikimi uğruna daha yoğun ve yaygın biçimde talan edildiğine şahit oluyoruz. AKP-MHP-Ergenekon bloğunun faşizmi devlet biçimi olarak kurumsallaştırma, toplumda erkek egemenliğinin ve muhafazakarlığın en karanlık, en faşizan biçimlerini hakim kılma yönündeki saldırılarının çeşitli biçimler altında sürdüğünü, iktidar bloğunun içerideki otoriterleşme politikasının dışa/bölgeye yönelik de savaşçı/istilacı bir biçim aldığını görüyoruz.


    Ama bütün bu kötüye gidiş tablosunun karanlığının bir ucundan yırtılmakta olduğunu ve altından parlayan bir ışık demetinin giderek büyüdüğünü de görmekteyiz. İktidarın tüm baskı ve şiddetine, dezenformasyon kampanyalarına, yargı eliyle yapılan darbelere rağmen mevcut faşist gidişata itiraz eden geniş bir siyasal güçler yelpazesi önce 31 Mart yerel seçimlerinde, sonra İstanbul yerel seçiminde faşist bloğa “Dur” dedi. Zaten faşizmi kurumsallaştırma çabalarına öteden beri çok çeşitli biçimlerde direnen Kürt halkı, kadınlar, Aleviler, işçi ve emekçiler son yerel seçimlerde faşizm güçlerine bir darbe indirdi. Bu darbe faşist bloğu nihai olarak durduramasa da, bu güruh iktidarda olmanın gücüyle saldırılarını sürdürse de, muhalefet güçlerinin giderek artan cesareti ve kararlılığı karşısında yalpalama, güç ve enerji kaybetme emareleri gösteriyor.


    Ancak faşizmin kurumsallaşması tehdidi ciddiyetini korumakta ve bu tehlikeye karşı mücadeleyi yükseltme görevinin başatlığı sürmekte. Dahası AKP'nin olası çözülmesiyle demokrasinin inşasına ve demokrasi güçlerinin iktidarına yol açılacağı beklentisi bir hayli uzaklarda durmakta. Faşist blok, elinde tuttuğu iktidar olanaklarıyla ve muhalefetin dağınıklığından yararlanarak yaşadığı krizleri erteleyebilmekte, örtebilmektedir. Demokrasi güçleri faşizme karşı en geniş Demokrasi Cephesini oluşturamadıkları ve etkin politikalarla toplumsal alanı biçimlendiremedikleri sürece de faşist bloğun iktidardaki ömrü uzayacaktır.


    Danışma Meclisimiz işte bu koşullar altında toplandı.


    ***


    Partimizin adını da oluşturan “Sosyalist Yeniden Kuruluş” görevi, Partimizin kurulduğu yıllardan bugüne, aciliyeti ve ehemmiyeti artmış biçimde önümüzde duruyor. Danışma Meclisimizde, dünya ölçeğindeki, çok boyutlu ve çok katmanlı bu görevin yerine getirilmesinde Parti olarak üzerimize düşenleri ne ölçüde gerçekleştirdiğimizi veya gerçekleştiremediğimizi değerlendirdik. Sosyalist hareket içindeki Marksizmin temel taşlarına dayanarak teorik-politik-örgütsel yenilenmeyi hedefleyen, devrimi güncel bir görev olarak gören, enternasyonalist güçlerin işçi sınıfı hareketiyle eş-zamanlı ve organik yeniden kuruluşunu ve daha geniş boyutta ülkenin, bölgenin ve dünyanın yeniden kuruluşu perspektifi doğrultundaki eylemini içeren “Yeniden Kuruluş” sürecinde Parti olarak önümüze koyduğumuz hedeflerin çok gerisinde kaldığımızı, bu yöndeki çabalarımızı güçlendirmek ve hızlandırmak gerektiğini tespit ettik.


    Danışma Meclisimizde bir kez daha teyit ettik ki, AKP-MHP-Ergenekon bloğunun faşizmi kurumsallaştırma çabalarını başarısızlığa uğratıp tersine çevirme, bu yönde en geniş demokrasi cephesini oluşturma, kapitalizmin dünya ve Türkiye ölçeğindeki krizinin işçi sınıfı ve emekçiler üzerindeki yıkıcı etkilerini karşılama ve emekçilerin öfkesini sistemin kendisine yöneltme görevlerinin yerine getirilmesi de “Yeniden Kuruluş” doğrultusunda somut ve güçlü adımlar atmayı gerektiriyor.


    SYKP, varoluşunun gerekçesi olarak gördüğü “Yeniden Kuruluş”un devindirici, öncü gücü olmayı en önemli hedeflerinden biri olarak tespit etmekle birlikte, kendisinin yeniden kuruluş zemininin ögelerinden biri olduğunu ve sürecin tüm yeniden kuruluşçu güçlerle karılarak hep birlikte yürütülebileceğinin de altını çizmektedir.


    Danışma Meclisimiz, yeniden kuruluşçu zemindeki örgüt, çevre ve bireyleri vakit kaybetmeksizin bir araya gelmeye, güçlerini, yeteneklerini, becerilerini, birikimlerini ortaklaştırmaya ve tarihsel görevlerini yerine getirmeye çağırır. Partimizin bu yoldaşlarımızla organik bir bütünleşme için gereken her türlü çabayı ve fedakarlığı göstereceğini teyit eder. Bu yönde somut adımlar atmasını Partimizin merkezi organlarına tavsiye eder.


    Yeniden Kuruluş’un çok önemli bir veçhesini İttifaklar alanı oluşturmaktadır. Her ne kadar ittifaklar alanının tümünü kapsamamakta ise de, “stratejik ittifak”ımızın güncel biçimlerini oluşturan Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) bu bağlamda belirleyici bir konumda olduğu açıktır. Her şeyden önce yeniden kuruluşçuluğun potansiyel güçlerinin büyük bölümü HDP ve HDK bileşen ve üyelerinden oluşmaktadır. Öte yandan özellikle HDP, faşizmin kurumsallaşmasının önündeki en önemli engellerden biri, ülkenin demokratikleşmesi ve özgürlüklerin genişlemesi için çabalayan en dinamik ve tutarlı siyasal aktördür.


    Faşist iktidar bloğunun yıllardır sürekli olarak HDP’ye saldırmasının, Partinin eş genel başkanları ile çok sayıda milletvekilinin hapiste tutulmasının, önceki dönem 100’e yakın belediye eşbaşkanının, daha sonra 31 Mart seçimlerinde seçilen Diyarbakır, Van ve Mardin belediye eşbaşkanlarının görevden alınıp yerlerine AKP memurlarının atanmasının, onbinleri bulan sayıda HDP yönetici ve üyesinin tutuklanması ve/veya mahkum edilmesinin, yandaş medya ve devletin tüm iletişim olanaklarıyla hakkında kara propaganda yürütülmesinin nedeni, HDP’nin işte bu tutarlı ve kararlı tutumudur.


    HDP’ye yönelik bu ağır ve kapsamlı saldırılar, aynı zamanda bu partiyi kriminalize ederek diğer antifaşist güçlerin HDP ile Demokrasi Cephesi içinde buluşmasını ve bu ittifakın faşizmi durdurmasını engellemeye yöneliktir.


    Dolayısıyla, HDP’ye yapılan saldırılara karşı dayanışmayı yükseltmek tüm anti-faşist ve demokrasi güçlerinin acil ve ertelenemez görevidir.


    Danışma Meclisimiz, kurucu bileşeni olduğumuz partimiz HDP’nin güçlenmesi, siyaset sahnesindeki tarihsel misyonunu layıkıyla yerine getirmesi için SYKP’nin tüm gücüyle gayret göstermeye devam edeceğini bir kez daha vurgular. Danışma Meclisimiz, emekçi ve ezilen kitlelerin öz-örgütlenmesi ve öz-yönetimi, doğrudan demokrasi fikrine dayanan HDK’nin bu misyonunu yerine getirememesinin öznel ve nesnel (toplumsal alana ilişkin) nedenlerini değerlendirerek, bu temel, uygulanması vazgeçilmez ve ertelenemez fikrin hangi biçimlerde hayata geçirileceğine ilişkin HDK bileşenlerinin etkin bir tartışma süreci başlatması gerektiği sonucuna varmıştır.


    Türkiye’de sosyalist yeniden kuruluş sürecinin ivmesini ve etkinliğini belirleyecek önemli bir faktör de, başta SYKP olmak üzere yeniden kuruluşçu yoldaşlarımızın bu fikri kendi iç-yaşamlarında ve siyasal faaliyetlerinde hayata geçirmeleri ve bunun meyvelerini almalarıdır. Yeniden kuruluşçuluk, aynı zamanda SYKP’nin sürekli biçimde kendisini yeniden kurmasını, öz-dönüşümünü gerçekleştirmesini, tüm toplumsal dinamikler içinde yerleşip oraya güç verirken oradan beslenmesini, sürekli yeni mücadele ve örgütlenme biçimlerinin arayışında olmasını, mücadele içinde ortaya çıkan yeni araçları benimseyip kullanmasını gerektirir.


    Danışma Meclisimiz, Türkiye’de yeniden kuruluş fikrinin bu denli soluk olmasında Partimizin yukarıda belirtilen siyaset tarzını layıkıyla hayata geçirememesinin, bu fikri ete kemiğe büründürememesinin de ciddi oranda bir payı olduğunu tespit eder. SYKP’nin emek, kadın, gençlik, LGBTİ+, doğa ve yaşam savunusu vb tüm toplumsal dinamikler içinde konumlanması, kök salması ve bu dinamikleri işçi sınıfının öncülüğünde devrimci-dönüştürücü bir harekete çevirme yönünde mücadele etmesinin, gerek ülke ve bölgede, gerekse dünyadaki sosyalist yeniden kuruluş sürecine yapılacak önemli bir katkı olacağını vurgular.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    İmralı Heyeti ile Özgür Özel görüştü: Siyasal ve toplumsal mutabakat hayati önemde

    22 Aralık 2025

    Leyla Zana’ya tribünlerden cinsiyetçi saldırı: DEM Parti’den sert tepki

    19 Aralık 2025

    İmamoğlu: “Susturulursam millet de konuşamaz”

    18 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Yıldırım Kaya

    Bir kuşağın cebine kurulan tuzak: Uyuşturucu kullanımı ve sanal kumarın kesişiminde gençlik, yoksulluk ve sosyal politikalar

    Siyasi Haber

    Suriye’de Aleviler için çember daralıyor: Çözüm halkın öz örgütlenmesinde

    Mehmet Murat Yıldırım

    19 Aralık: Takvimin kapkara bir günü-1978-2000-2024

    Muhsin Dalfidan

    Müzakere-mücadele diyalektiği ve Süreç

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Mehmet Horuş

    İklim krizi gökte mi, yerde mi?

    Şebnem Oğuz

    Neoliberal güvencesizlikten geç faşizmin belirsizlik rejimine: Emekçilerin askıda kalan hayatları

    Siyasi Haber

    Misafir işçi programları işgücü sömürüsünün aracıdır

    Kemal Vuraldoğan

    İmamoğlu davasındaki 4 bin 600 günlük (12 yıl 6 ay) sürenin mucidi kim?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DİSK’in adalet yürüyüşünün ilk durağı Gebze: “Sefalet dayatmasına karşı hep birlikte direneceğiz”

    22 Aralık 2025

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025

    SAG Hidrolik işçilerine İtalyan sendikacılardan destek

    21 Aralık 2025
    KADIN

    Birleşik Metal-İş Kadın Komisyonu’ndan Dilovası katliamı için adalet çağrısı

    21 Aralık 2025

    İran’da çeyiz yasası değişti: Boşanan kadınların tek mali güvencesi zayıflatıldı

    20 Aralık 2025

    Leyla Zana’ya tribünlerden cinsiyetçi saldırı: DEM Parti’den sert tepki

    19 Aralık 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.