Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kayyum atanmasından sonra, tüm Türkiye’de tepkiler çığ gibi büyüdü. Samandağ Demokrasi Platformu da, bir basın toplantısıyla kayyumlara teoki gösterdi ve dayanışma çağrısında bulundu.
Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına kayyum atanmasından sonra, tüm Türkiye'de tepkiler çığ gibi büyüdü. Samandağ Demokrasi Platformu da, bir basın toplantısıyla kayyumlara teoki gösterdi ve dayanışma çağrısında bulundu.
Açıklamaya katılan kurumlar şöyle: CHP Samandağ İlçe yönetimi adına ilçe başkanı Av. Turgay Abacı, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Samandağ İlçe Örgütü, Eğitim Sen Samandağ Şubesi, CHP Samandağ İlçe Eski Başkanı İbrahim Aydoğan, Aka-der Samandağ Temsilciliği, Kaldıraç Samandağ okurları, Av.Adnan Eryılmaz ve Özgür.
Açıklama şöyle:
Basına ve Kamuoyuna
Demokrasinin ilk ve olmazsa olmaz şartı seçmen iradesini tanımaktır. Bu iradeye saygı göstermek ve sahip çıkmak, barış ve demokrasiyi korumak, yurttaş olmayı sürdürebilmek için herkesin görevidir. Siyasi iktidarı kayyum atamalarından vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını göreve iade etmeye, tüm yurttaşları da barış ve demokrasiyi korumaya dolayısıyla kendilerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan Belediye Eş başkanlarımız İçişleri Bakanlığı’nın yalanlara ve hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alınmıştır. Belediye Meclis üyelerimize ve belediyelerimizde çalışanlara yönelik ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir.
Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır.
Bugün gerçekleştirilen görevden alma ve belediyeye el koyma operasyonu Anayasa’ya mutlak aykırı olup siyasi iktidarın seçimlerle ele geçiremediği belediyeleri anti-demokratik yasa ve yetkilerle ele geçirme operasyonudur.
Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır.
Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz.
Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz.
Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Bu hukuksuzluktan bir an önce dönülmesi için bütün demokrasi güçlerini dayanışmaya çağırıyoruz.