SYKP İstanbul İl Örgütü gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla, ABD’nin İsrail ve Körfez ülkeleri işbirliğinde ‘Yüzyıl Anlaşması’ kapsamında Bahreyn’in başkenti Manama’da organize ettiği ‘Refah için Barış’ konferansının Filistin’in yeniden işgali anlamına geldiğini belirtti.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl Örgütü, parti binasında gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla ABD'nin İsrail ve Körfez ülkeleri işbirliğinde Bahreyn'in başkenti Manama'da gerçekleştirdiği 'Refah için Barış' isimli konferansı protesto etti.
Filistin halkının ve onun meşru temsilcilerinin katılımının olmadığı konferanstan, Filistin sorunun çözümüne ilişkin herhangi bir sonuç çıkamayacağının belirtildiği açıklamada, "ABD Başkan Yardımcısı John Kushner’ın İsrail ve Körfez ülkelerin yönetimleriyle yoğun diplomasi trafiğinin ardından gerçekleştirilen bu konferansta, sermaye temsilcilerinin de katılımıyla birlikte, Filistin’in özgürlük sorununun, ekonomik bir soruna indirgenerek deyim yerindeyse para politikalarıyla çözülmesi amaçlanmakta, ‘Yüzyıl Anlaşması’ meşrulaştırılmak istenmektedir" denildi.
"Filistin'i yeniden işgal anlaşması"
Açıklamada, Filistinli örgütler tarafından boykot edilen konferansın, bölgenin işbirlikçi yönetimlerinin İsrail siyonizmiyle el ele vererek, Filistin halkının acılarını, özgür ve bağımsız bir Filistin özlemlerini satın almayı hedeflediği belirtilirken, bunun kabul edilemez bir girişim olduğu vurgulandı. ‘Yüzyıl Anlaşması’ olarak ortaya konulan planın, dışarıdan dayatılmış bir proje olarak, geçmişteki benzer örnekleri gibi, Filistin’i yeniden işgal anlaşması olduğu kaydedildi.
"Konferans meşru değildir"
Bu anlaşmayla birlikte, Filistin'in ayrı bir egemen devlet olmaktan çıkarıldığı, Kudüs'ün tamamen İsrail toprağı olarak kabul edildiği, Kudüs’ün küçük bir köyü olan Ebu Dis Köyü'nün Filistin’e sözde bir başkent olarak gösterildiği, Batı Şeria’nın bir bölümünün ilhak edilmesinin planlandığı. ayrıca Filistinli mültecilerin uluslararası yasalar gereği sahip oldukları geri dönüş haklarının iptal edilerek, İsrail vahşetinden dolayı hem kendileri hem de çocukları göç etmek zorunda kalan Filistinlilerin ilelebet sürgünde yaşamaya mahkum bırakılacağının altı çizildi ve "Bu konferansın Filistin halkı, onun meşru temsilcileri ve dostları açısından hiçbir meşruiyeti yoktur" denildi.
Açıklamada, "Filistin sorunu siyasi bir sorundur. İsrail siyonizminin bu insanlık dışı tüm uygulamaları, baskıları ve işgali devam ederken bağımsız ve özgür bir Filistin özlemini ekonomik tedbirlerle, ticarete dayalı yöntemlerle ve rüşvetle satın almayı teklif eden bu konferansın yapılması tamamen yanlıştır" ifadeleri kullanıldı.
Filistin halkının ve dostlarının en Nakba'yı unutmadığı, konferansın Filistin'e ilişkin hiçbir karar veremeyeceğinin belirtildiği açıklamada, "Filistin halkının, demokratik güçlerin ortak olmadığı bir ortamdan Filistin-İsrail sorununa yönelik bir çözüm çıkmaz. Filistin sorunu işgalci yöntemlerle değil demokratik yöntemlerle ve onurlu bir barışla çözülür. Filistin Halkı, kendi kaderini tayin edebilecek hak ve meşruiyete sahip iken, bu hakkı göz ardı eden kesimlerin katılımıyla düzenlenen Manama Konferansı ve ‘’Yüzyıl Anlaşması’’ hiçbir ilerici ve çözüm yanlısı kesim tarafından kabul edilmemelidir" denildi.
Açıklamaya Devrimci Parti, Yeşil Sol Parti ve HDP temsilcileri de destek verdi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
ABD tarafından ‘Yüzyılın Barış Anlaşması’ olarak sunulan; Filistin halkının ve dostlarının ‘Yüzyılın Utancı ve İşgali’ olarak kabul ettiği plan kapsamında İsrail ve Körfez ülkeleriyle işbirliği içerisinde Bahreyn’in başkenti Manama’da ‘Refah için Barış’ başlığıyla bir konferans gerçekleştiriliyor.
Filistin halkının onayını almayan, beklenti ve taleplerini karşılamayan ve Filistin’in meşru temsilcilerinin katılımının olmadığı bu konferans, olumlu bir sonuç çıkaramaz. Anlaşmanın sorumlusu olarak atanan ABD Başkan Yardımcısı John Kushner’ın İsrail ve Körfez ülkelerin yönetimleriyle yoğun diplomasi trafiğinin ardından gerçekleştirilen bu konferansta, sermaye temsilcilerinin de katılımıyla birlikte, Filistin’in özgürlük sorununun, ekonomik bir soruna indirgenerek deyim yerindeyse para politikalarıyla çözülmesi amaçlanmakta, ‘Yüzyıl Anlaşması’ meşrulaştırılmak istenmektedir.
Filistinli örgütler tarafından boykot edilen bu konferans, bölgenin işbirlikçi yönetimlerinin İsrail siyonizmiyle el ele vererek, Filistin halkının acılarını, özgür ve bağımsız bir Filistin özlemlerini satın almayı hedeflemektedir. Bu asla kabul edilemez. ‘Yüzyıl Anlaşması’ olarak ortaya konulan, dışarıdan dayatılmış bu proje, geçmişteki benzer örnekleri gibi, Filistin’i yeniden işgal anlaşmasıdır.
Bu anlaşmayla birlikte, Filistin ayrı bir egemen devlet olmaktan çıkarılmakta, Kudüs tamamen İsrail toprağı olarak kabul edilmekte, Kudüs’ün küçük bir köyü olan Ebu Dis Köyü Filistin’e sözde bir başkent olarak gösterilmekte, Batı Şeria’nın bir bölümünün ilhak edilmesi planlanmaktadır. Ayrıca Filistinli mültecilerin uluslararası yasalar gereği sahip oldukları geri dönüş hakları iptal edilerek, İsrail vahşetinden dolayı hem kendileri hem de çocukları göç etmek zorunda kalan Filistinliler ilelebet sürgünde yaşamaya mahkum bırakılacaktır. Bu konferansın Filistin halkı, onun meşru temsilcileri ve dostları açısından hiçbir meşruiyeti yoktur. Bu konferansa başta Arap ülkeleri olmak üzere hiçbir ülke ve hükümet itibar etmemelidir.
Manama Konferansını destekleyen ancak gündemin öznelerinden biri olarak uluslararası hukuka göre işgalci konumda olan İsrail’in; BM kararlarını tanımaması, yasa dışı yeni yerleşim birimleri kurmaya devam etmesi, insanlık dışı uygulanan Gazze ambargosu, Kudüs’ü tek taraflı İsrail’in başkenti ilan etmesi, Suriye’nin Golan Tepelerini işgal etmesi, sistematik insan hakları ihlalleri ve çözüme dair uzlaşmadan uzak yaklaşımları göz önüne alınacak olursa, Manama Konferansının Filistin-İsrail sorununa dair nihai bir çözüm üretmesinin imkanlarının olmadığı açıktır.
Filistin sorunu siyasi bir sorundur. İsrail siyonizminin bu insanlık dışı tüm uygulamaları, baskıları ve işgali devam ederken bağımsız ve özgür bir Filistin özlemini ekonomik tedbirlerle, ticarete dayalı yöntemlerle ve rüşvetle satın almayı teklif eden bu konferansın yapılması tamamen yanlıştır.
Filistin halkı ve dostları en Nekba’yı (Büyük Felaket 1948) unutmamıştır. On yıllardır işgal altında bulunan topraklarda, Filistinlilerin yaşadığı esaret unutulmamıştır. Siyonizm tarafından Büyük Felakete karşı Büyük Geri Dönüş eylemlerinde yüzlerce Filistinlinin nasıl katledildiği, işkencelerden geçtiği ve tutsak edildiği hala hafızalarımızdadır. 70 yıldır bu ortamda mücadele etmeye devam eden Filistin halkı; savaşı, sürgünü, esareti ve sefaleti yaşamaya devam etmektedir.
Yaşananlar zihinlerde taptaze dururken, İsrail siyonizminin tüm baskıları ve işgali devam ederken, Filistin’in özgürlük düşüncesini satın almayı teklif eden bu konferansın yapılması hiçbir biçimde kabul edilemez. Filistin halkının, devletinin ve meşru temsilcilerinin içinde olmadığı, protesto ettiği bir oluşum Filistin hakkında karar veremez.
Filistin halkının, demokratik güçlerin ortak olmadığı bir ortamdan Filistin-İsrail sorununa yönelik bir çözüm çıkmaz. Filistin sorunu işgalci yöntemlerle değil demokratik yöntemlerle ve onurlu bir barışla çözülür. Filistin Halkı, kendi kaderini tayin edebilecek hak ve meşruiyete sahip iken, bu hakkı göz ardı eden kesimlerin katılımıyla düzenlenen Manama Konferansı ve ‘’Yüzyıl Anlaşması’’ hiçbir ilerici ve çözüm yanlısı kesim tarafından kabul edilmemelidir.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi olarak, Filistin halkının meşru temsilcilerinin dahil edilmediği ve taraflar arasında eşit temsilin sağlanmadığı hiçbir girişimi desteklemeyeceğimizi hatırlatıyor, halkların barış ve özgürlük taleplerini önceleyen girişimlerden yana olmaya devam edeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.