Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Reel sosyalizm neden çöktü?

    20 Temmuz 2025

    Suruç’un çocukları geri gelmeyecek

    20 Temmuz 2025

    Anayasa’dan Önce Yapısal Reform

    19 Temmuz 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Suruç’un çocukları geri gelmeyecek

      20 Temmuz 2025

      Anayasa’dan Önce Yapısal Reform

      19 Temmuz 2025

      Kadınlar yaşamak istiyor! 

      18 Temmuz 2025

      Demokratikleşme Olmadan Anayasa Değişikliği Olur mu?

      16 Temmuz 2025

      Öcalan ve Hozat’ın feraseti, Erdoğan’ın hamaseti

      14 Temmuz 2025
    • Seçtiklerimiz

      Reel sosyalizm neden çöktü?

      20 Temmuz 2025

      Geriye döneceğimiz bir yol yok

      18 Temmuz 2025

      Bask Ülkesi’nde barış ve stratejik sabır

      17 Temmuz 2025

      Kobani Davası kararında sokak polemikleri

      17 Temmuz 2025

      Dört nal, bir at, biraz da kılıç şakırtısı

      16 Temmuz 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » İstanbul’daki Filistinli göçmen: Buradaki ırkçılığı Gazze’de görmedim

    İstanbul’daki Filistinli göçmen: Buradaki ırkçılığı Gazze’de görmedim

    Siyasi Haber15 Temmuz 2019
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İstanbul’da yaşayan bir Filistinli göçmen, son dönemde başta Suriyeliler olmak üzere göçmenlere yönelik artan ırkçılık için “Bu, Gazze’de bile görmediğim türden bir ırkçılık” dedi.

    Suriye'de uzun süredir yaşanan çatışmaların tetiklediği olayların en önemlilerinden biri göç olgusu ve savaştan kaçan milyonlarca Suriyelinin en büyük uğrak noktalarından biri ise Türkiye.


    Yaşanan bu göç dalgası, Türkiye toplumunda ırkçılık tartışmalarını beraberinde getiriyor. 


    Göçmenler, Türkiye açısından bölge siyasetinin bir konusu olmakla birlikte, artan ırkçılık olaylarıyla birlikte ülkenin önemli iç gündem maddelerinden biri haline geldi.


    Özellikle İstanbul'da yaşanan ırkçı saldırıların hedefinin de yalnızca Suriyelilere değil, bir bütün olarak Arap göçmenlere yöneldiği tespiti yapılıyor.


    İstanbul'a iki yıl önce gelen 20'li yaşlarındaki Nasreen Amirah (gerçek ismi değil), Haaretz'ten Esther Solomon'a yaptığı açıklamalarda Türkiye'de Araplara yönelik ırkçı söylem ve saldırıları değerlendirdi. 


    Amirah, 'dünyaya açılan bir anahtar' olarak değerlendirdiği İstanbul'u başlarda 'kökenine göre değil, yeteneklerine göre' değerlendirileceği bir yer olarak hayal etse de, gerçeğin çok farklı olduğu görüşünde. 


    'İnsanlar düşmanca bakıyor'


    Ülkedeki Arap karşıtlığına dikkat çeken Amirah, "Irkçılık yer yerde. Metrobüste insanlar düşmanca bakıyor. Neden bu kadar incitici olmak istediklerini merak ediyorum" dedi. 


    İstanbul'da Suriyelilere yönelik ırkçılığın Araplara yönelik ırkçılığa evrildiğini söyleyen genç kadın, derin bir hayal kırıklığı içerisinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: 


    "Gazze'deki arkadaşlar dışarıda işlerin kolay olduğunu düşünüyor. Ancak, burada hayata sıfırdan, yeni doğmuş bir bebek gibi başlıyorsunuz. Bu sorunlar arasında birinci sırada da ırkçılık bulunuyor. Aşırı, Gazze'de bile görmediğim türden bir ırkçılık.


    'Asıl tehdit araplar'


    İstanbul'a yaptığım ziyaretlerde, bu ırkçılığın ne kadar yaygın olduğunu gördüğüm çok sayıda örnek yaşadım. İlk akşamlarından birinde, 40'lı yaşlarındaki bir turizmci bana Türklerin bir konuda ortaklaştığını söyledi: Asıl tehdit unsuru olanlar Araplar.


    Ülkede iki tür Arap karşıtlığı var. Bunlardan birincisi, doğrudan Körfez ülkelerinden gelenlere yönelik. Onlar zengin, lüks içinde yaşamak ve saç ektirmek için Türkiye'ye gelenler' olarak değerlendiriliyor. Muhafazakar bir başörtülü Türk komşum, onların Türkiye'de 'Mercedes'li bedevi' olarak adlandırıldıklarını söyledi."


    Amirah'a göre Türkler, özellikle Arap erkeklerin Körfez ülkelerinde var olan kısıtlamalardan kurtularak İstanbul'a geldiklerinde sergiledikleri davranışları 'ikiyüzlülük' olarak değerlendiriyor. 


    Amirah ayrıca, Türkiye'de iktidar partisi başta olmak üzere yaygın bir şekilde gözlemlenebilen 'Filistin'e destek' söylemlerinin günlülk yaşantısında etkisinin olmadığını söyledi. 


    Günlük yaşantısında Filistinli olduğu ayırt edilemeyeceği için Amirah 'Suriyeli' olarak değerlendiriliyor ve Türkçe biliyor olması bile durumu değiştirmeye yetmiyor. 


    'Ailemin bunları yaşamasına katlanamam'


    İstanbul'da yaşadıklarının kendisini olgunlaştırdığını söyleyen Amirah, Türkiye'ye geldiği için pişman olmasa da burada kalmak istemediğini belirtti. Amirah, İstanbul’un 'aşırı önyargısı' ve Türkiye'deki yaygın ve artan milliyetçiliğin olmadığı, çeşitliliğe değer veren ve daha kapsayıcı bir toplumda yaşamak istediğini söyledi:


    "Aileme de söyledim, buraya gelmeyi düşünmeyin bile. Onların burada hakaretlere ve bakışlara maruz kalmalarına katlanamam. İstanbul ancak son seçenek olabilir."


    Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye, 3.6 milyondan fazla Suriyeliyle en fazla göçmen alan ülke konumunda. Resmi verilere göre, bu rakamın yaklaşık yarısı ise İstanbul'da yaşıyor ve şehrin nüfusunun 3.4'ünü oluşturuyor. Bu verilere göre İstanbul, dünyadaki en büyük üçüncü 'Suriyeli' şehri. 


    Solomon'a göre şehirde 'geçici misafirler' olarak değerlendirilen göçmenlerin en büyük gerilimi ise işçi sınıfıyla yaşanıyor. Kayıt dışı ve aylık 100 dolar ücret ortalamasıyla çok kötü koşullarda çalışan Arap göçmenler, Türkiye’nin aylık asgari ücretinin üçte birinden daha az bir ücrete çalışıyor olsalar da, ucuz işgücü olarak değerlendirildikleri için daha çok tercih ediliyorlar ve bu sebeple Türk çalışan sınıf tarafından 'işlerini ellerinden almakla' suçlanıyor. 


    Genellikle verilmeyen çalışma izinleri ise, kayıt dışı işçilik pazarını günden güne büyütüyor. 


    Öte yandan, bu olguları 'dengeleyen' bir diğer unsur olarak, İstanbul'da yaşayan Suriyelilerin 15 binden fazla iş kurarak yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sundukları da biliniyor.


    Ancak, ekonomik kriz yükseldikçe ve Türk lirasının değeri düştükçe, Türkler ortaya çıkan işsizlikten ötürü Suriyelileri suçlamaya devam ediyor.  


    Suriyeliler 'şehrin kültürünü değiştirmekle' suçlanıyor


    Ayrıca, İstanbul'daki Suriyeliler 'kalabalık, şiddet eğilimli ve pis' olarak nitelendiriliyor ve 'dilleri ve kültürleri ile şehrin karakterini değiştirmekle' suçlanıyorlar. 


    Filistinli eleştirmen Muhammed Shehada da, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Gazzeli popüler bir restoran zinciri olan Al-Taboon'un İstanbul'da Türk müşterilere hitap eden bir şube açtığını ancak kısa sürede battığını hatırlattı. Shehada, konuştuğu restoranın eski müdürünün kendisine "Türkler bir Arap restoranından bir şey almak istemiyor" dediğini aktardı. 


    Bilgi Üniversitesi'nde 2017'de yapılan bir ankette ise, İstanbul'un yüzde 86'ının 'Suriyelilerin savaştan sonra ülkelerine dönmeleri gerektiğini düşündükleri' sonucuna ulaşılmıştı.


    Öte yandan, Suriyeliler, ülkedeki siyasi parti ve figürlerin de siyasi argümanlarından biri. 


    'Göçmenler şehrin rengini değiştiremezler'


    Muhalefetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen adayı Ekrem İmamoğlu dahi, "Bazı mahallelere girildiğinde dükkan isimlerini bile okuyamıyorsunuz. Burası Türkiye, burası İstanbul. Onlar (göçmenler) şehrin rengini değiştiremezler. Irkçı adımlar atan bir yönetim olmayacağız, ancak bu durum böyle devam edemez. Eğer gerekiyorsa, göçmenler kamplarda eğitimden geçirilmeli" demişti. 


    Bunların yanında, ülkede yükselen ırkçı söylemler, yer yer ortaya çıkan söylentilerin Suriyelilere yönelik çeşitli şiddet eylemleriyle sonuçlanmasına neden oluyor. 


    Suriyelilerin karıştıkları suçlar ve suç oranlarının dışında, göçmenlere yönelik söylentiler bile kısa süre içerisinde ırkçı saldırılara yol açabiliyor. 


    Artan ırkçılıkla birlikte, ülkedeki Suriyelilere destek olanlar da var.


    Haaretz'e konuşan Rakel Sezer, daha önce gönüllü olduğu Yunan adalarında bulunan mülteci kamplarında göçmenlerin yaşadığı travmaları ve 'umutlarının yavaşça ölmesini' izlediğini söylüyor. 


    Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezi'nden Doğuş Şimşek'e göre ise, Türkiye'deki Suriyeli göçmenlerin genellikle 'suçlu, dilenci, soyguncu, sömürücü, fahişe, siyaset oyuncağı' olarak görüldüklerini, ancak 'birey' olarak görülmediklerini söylüyor. 


    Arap karşıtlığı eğitim sisteminde başlıyor


    Suriyeli göçmenler konusundaki tartışmalar, rakamlarla desteklendiğinde ise daha kompleks bir hale bürünüyor. Örneğin, birkaç yıl önce İstanbul'a yerleşen Suriyelilerin çocukları şimdi Türkiye'de okula gidiyor. İstanbul'da yerleşik düzene geçen Suriyeli ailelerden 346 bin 330 bebeğin dünyaya geldiği biliniyor. 


    Öte yandan, Solomon'un haberinde Türkiye'deki Arap karşıtlığının çocuklara verilen eğitimle başladığı bilgisi veriliyor. Tarih kitaplarında 'Arapların 1. Dünya Savaşı yıllarında Türklere ihanet ettiğinin aktardığını' hatırlatan Solomon, 'Türklük' kavramının yalnızca Araplara değil, Kürtler, Ermeniler ve Rumlar gibi diğer etnik unsurları ayrıştırmak için kullanıldığını vurguluyor. 


    Bu diskurun siyasi alanda da kendisini gösterdiğini belirten Solomon, yerel seçimler döneminde İmamoğlu'na yöneltilen 'Pontus' suçlamalarını bu durumun bir örneği olarak açıklıyor.


    Sputnik

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Mahir Sayın: “Demokratik konfederalizm, bölge halklarının barışa ve refaha kavuşabilmeleri için tek seçenek gibi durmaktadır”

    28 Haziran 2025

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025

    Kürt Dili Bayramı, ana dili ve sağlık

    14 Mayıs 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Mehmet Murat Yıldırım

    Suruç’un çocukları geri gelmeyecek

    Mete Gönültaş

    Anayasa’dan Önce Yapısal Reform

    Mehmet Murat Yıldırım

    Kadınlar yaşamak istiyor! 

    Mete Gönültaş

    Demokratikleşme Olmadan Anayasa Değişikliği Olur mu?

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Reel sosyalizm neden çöktü?

    Ertuğrul Kürkçü

    Geriye döneceğimiz bir yol yok

    Kıvanç Eliaçık

    Bask Ülkesi’nde barış ve stratejik sabır

    Alp Altınörs

    Kobani Davası kararında sokak polemikleri

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçi sınıfının açlıkla imtihanı

    5 Temmuz 2025

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025
    KADIN

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.