Hak İnisiyatifi Derneği tarafından hazırlanan raporda, 2016 yılından bu güne kadar 28 kişinin kendilerini devlet görevlisi olarak tanıtan kişilerce yasadışı bir şekilde alıkonulduğu ve 6 kişinin ise hala kayıp olduğu belirtildi. Raporda 22 kişiden en az 16’sının Ankara’da yasadışı bir şekilde alıkonulduğu belirtildi.
Hak İnisiyatifi Derneği, 2016 yılından bu yana kamu görevlileri tarafından yasadışı alıkonulma iddialarına ilişkin “2016 Sonrası Kamu Görevlileri Tarafından Yasadışı Alıkonulma İddialarına İlişkin İnceleme ve Araştırma Raporu” isimli bir rapor hazırladı.
Raporda, 2016 yılından itibaren kendisini kamu görevlisi olarak tanıtan kişiler tarafından yasadışı bir şekilde alıkonulma iddialarının Türkiye’de kamuoyunun gündemine yer aldığı ifade edildi. Raporda, yakınlarının yasadışı bir şekilde alıkonulduğunu iddia eden kişilerle yapılan mülakatlar, konu hakkında Meclise verilmiş olan soru önergeleri, konuyla ilgili dava dosyalarına sunulan iddialar ve açık internet kaynaklarından yararlanılarak inceleme yapıldığı belirtildi.
2016'dan beri 28 kişi alıkonuldu
Raporda, 2016 yılından bu yana toplamda 28 kişinin kendisini devlet görevlisi olarak tanıtan kişilerce yasadışı bir şekilde alıkonulduğu yönünde iddiaların olduğuna yer verildi. Bunlardan 22’si 2019 yılının Şubat ayından önce olmak üzere, 2019 yılının Şubat ayı içerisinde ise 6 kişinin yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddialarının olduğuna yer verildi.
'Kapsamlı bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır'
Raporda, 2019 yılının Şubat ayı öncesi yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddia edilen kişilerden, Mustafa Özgür Gültekin, Zabit Kişi ve Ayten Öztürk’ün alıkonuldukları süre zarfında kendilerine işkence edildiğine ilişkin, çeşitli yargısal süreçlere yansıyan, kapsamlı ve detaylı anlatılarının olduğu belirtildi. Raporda, “2019 yılının Şubat ayından önce yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen bu kişilerden birçoğunun güncel durumları hakkında kapsamlı ve doyurucu bilgilere ulaşmak mümkün olmamıştır” denildi.
2019 yılının Şubat ayı içerisinde Gökhan Türkmen, Yasin Ugan, Özgür Kaya, Erkan Irmak, Mustafa Yılmaz ve Salim Zeybek olmak üzere 6 kişinin yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddialarının olduğu belirtildi. Raporda, bu 6 kişiden Yasin Ugan, Özgür Kaya, Mustafa Yılmaz, Erkan Irmak ve Salim Zeybek’in yakınlarıyla mülakat gerçekleştirildiğine raporda yer verildi.
'En az 16 kişi Ankara'da alıkonulıdu'
Raporda, yasadışı bir şekilde alıkonulduğu iddia edilen 28 kişiden 26’sının Gülen yapılanmasıyla ilişkilendirildiği ve 26 kişiden en az 16’sının ise Ankara’da alıkonulduğunun iddia edildiğine yer verildi.
Torosların yerini Transporterler aldı
Raporda, 1990’larda Toros marka araçların kullanıldığı, 2016 yılı ve sonrasında gelişen yasadışı bir şekilde alıkonma vakalarına ilişkin iddialarda ise sıklıkla Volkswagen Transporter marka araçların kullanıldığı yönünde iddiaların olduğuna yer verildi.
Başlarına örtü geçiriliyor
Raporda, görüşme yapılan kayıp yakınlarının tamamının, yakınlarının işkence altında tutulduğunu ve yakınlarına işkence altında birtakım evrakların imzalatılması yoluyla ilişkilerinin olmadığı bazı suçlardan cezalandırılmalarının söz konusu olması ihtimalinden derin endişe duydukları yönündeki ifadelerine yer verildi. Raporda, bu vakalara ilişkin iddiaların önemli bir kısmında alıkonulan kişilerin başlarına bir örtü geçirildiğine de yer verildi.
6 kişi hala kayıp
Raporun sonuç bölümünde ise şunlar yer aldı: “Derneğimiz tarafından 2019 yılının Şubat ayından önce yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen 22 kişinin akıbetine ilişkin kapsamlı ve doyurucu bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu kişilerden bazılarının cezaevinde yer aldığına, bazılarının yaşamını yurt dışında sürdürdüğüne ve diğer bazılarının halen kayıp olduğuna ilişkin iddialar mevcuttur. Öte yandan yakınları tarafından 2019 yılının Şubat ayında yasadışı şekilde alıkonulduğu iddia edilen 6 kişinin ise halen kayıp olduğu anlaşılmaktadır.
Hak ve ilkeler vahim bir şekilde ihlal ediliyor
Özellikle derneğimiz tarafından kendisiyle mülakat yapılan kişilerin bu iddialara ilişkin anlatılarının yeterince detaylı ve hem kendi içinde hem de diğer anlatılarla tutarlılık içinde olduğu değerlendirilmiştir. Bu iddiaların doğru olması halinde; başta bazı vakalarda yaşam hakkı olmak üzere, kişi özgürlüğü ve güvenliği, işkence ve kötü muamele yasağı, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi gibi hem uluslararası insan hakları metinlerinde hem de Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında kendisine yer bulmuş olan pek çok hakkın ve ilkenin vahim bir şekilde ihlal edildiğinden bahsetmek gerekmektedir. Hak İnisiyatifi olarak, ne gibi bir suç işlediğinin iddia edildiğinden tamamen bağımsız bir şekilde herkesin temel insan haklarından tamamen yararlanmasının yadsınamaz bir gereklilik olduğunu kuvvetle vurguluyoruz.
Faillerin cezalandırılması çağrsı
Bu çerçevede, işlediği iddia edilen suçlardan bağımsız olarak herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliği ve adil yargılanma hakkının mevcut olduğunun altını çiziyoruz. Bu çerçevede, Hak İnisiyatifi olarak, kamu otoritesini söz konusu iddiaların araştırılması, kamuoyunun bu iddialar hakkında bilgilendirilmesi, iddialarının doğruluğunun anlaşılması halinde yaşanılan ihlallerin ivedilikle giderilmesi ve faillerin cezalandırılması için harekete geçmeye çağırıyoruz.”
(Mezopotamya Ajansı)