Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının ardından toplanan HDP Grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli, Barış Akademisyenleri ve TTB üyelerinin barış talep ettikleri için hapis cezalarına çarptırılmasına tepki göstererek “Hukuksuzluk adaletsizlik her yerde” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının ardından toplanan HDP Grup toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli, Barış Akademisyenleri ve TTB üyelerinin barış talep ettikleri için hapis cezalarına çarptırılmasına tepki göstererek "Hukuksuzluk adaletsizlik her yerde" dedi.
Temelli şöyle konuştu:
"Dün Ramazan'In ilk günüydü. Ramazan ayı güzellemesi yapanlar dün 'yeryüzü sofrasına' saldırarak İhsan Eliaçık başta olmak üzere birçok kişiyi darp etti. Hukusuzluk adaletsizlik her yeri kaplamış durumda. Bu adaletsizliğin hukuksuzluğun kaynağına dönüp bakın; Israrla dedik ki son 4 yılda bu ülkeyi tecritleştirdiniz. Çozm masasının devrildiği günden bu yana barış isteyen herkes yargılandı bu ülkede. Barış istiyorum diyorsunuz yargılanıyorsunuz. Çünkü bu hukuksuzluğun başladığı günden bu yana bu ülkede bir OHAL hukuku uygulandı. 15 Temmuz'un ardından hayata geçirilen bu OHAL düzeni karşımıza bu tabloyu çıkardı. Onbinlerce mağdur gibi bu salonda o mağdurların sesini duyurduk. On binlerce insan KHK’lerle ihraç edildi. Ben de onlardan biriyim. Ne yaparlarsa yapsınlar bu hak gasplarının karşısında mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.
Hukuksuzluuk hukusuzluğu doğuruyor. Vatandaşlık hakkını YSK eliyle gasp etmeye kalkıştılar. Gap edilen sadece bizim mazbatalarımız değil. bu halkın iradesini onlara teslim etmeyeceğiz. Mazabatyı gasp etmiş olabilirler ama biz halkımız için çalışmaya devam edeceğiz. Yüksek Seçim Kurulu artık Yüksek Sahtekarlık Kurulu'dur. Toplumun hakkını savunmaya devam edeceğiz. Hukuksuzluk ve OHAL düzeni her yerde.
Ekonomiyle ilgili sorunları dile getirenleri bizzat cumhurbaşkanı tehdit ediyor. TÜİK çıkıp diyorki 'enflasyon düştü.' Kimin enflasyonu düştü? Halkın enflasyonu düşmedi. Aksine artmaya devam ediyor.
Dün bir hukuksuzluğa daha imza atıldı YSK eliyle. HDP'ye yapılan bunca baskıya, şaibeye bakmadılar. YSK marifetiyle yapılan şeyin nelere mal olacağı 24 Haziran seçimlerinde belliydi. Biz bunları dile getirirken demokrasiye şaşı bakanlar bu baskılara, şiddete ses çıkarmadılar. Şimdi kıyamet kopuyor. Tabi kopacak. Bu kıyameti biz de koparacağız. Ama bunun böyle olacağı belliydi. Bu iktidar bu şaibelerden besleniyor.
'HDP nerede hukuksuzluk varsa orada olacak'
YSK 36 gün boyunca bu halkı oyaladı, dün kalktı İstanbul seçimlerini yenileme kararı aldı. AKP ve MHP'nin noterine dönmüş bir YSK var. HDP İstanbul'da aday çıkaracak mı? HDP nerde bir hukusuzluk varsa HDP orada olacak. HDP'siz 31 Mart olamzdı HDP'siz gelecek de olmaz. HDP ne yapacak? Asıl siz ne yapacaksınız? Siz bırakın HDP'nin ne yapacağını? Siz ne yapacaksınız? Muş seçimleri çalınırken, ne yaptınız? İşte demokrasi mücadelesi bazı hukuksuzluklara sırt çevirerek olmaz. Tutarlılık ister. O yüzden de diyoruz ki siz bu tecrit konusunda ne yapacaksınız? Bu yaşananlar 4 yıldır yaşananlara sessiz kalmanın bedelidir. Tüm adaletsizliklere omuz omuza vererek karşı çıkmalıyız. Ancak o zaman faşizmi durdurabiliriz. Leyla Güven 181 gündür açlık grevinde, bu adaletsizliğe karşı haykırıyor. Herkesi hukuk mücadelesine çağırıyor.
Eğer bu sessizliğe devam ederseniz birçok arkadaşımızı yitirebiliriz. Bu vebali kimse taşıyamaz. Bakın bu sessizlik nedeniyle 8 gündür 15 tutsak ölüm orucunda. Önümüzde çok az bir zaman kaldı. Bu insanlarımızı yitirmek istemiyorsak seslerine ses katmalıyız. Anneler beyaz tülbentleriyle evlatları, bu ülkenin çocukları, Türk çocukları, Kürt çocukları ölmesin diye mücadele veriyor. O annelere saldıranlara karşı sesinizi yükseltmelisiniz. Onlar barış için her gün cezaevlerinin önüne gidiyor. Bu zulme ses çıkarmalıyız. Bu zulme dur demezsek yarın çok geç olacak. Uzuun zamandır muhalefete sendikalara siyasi dinamiklere bu çağrıyı yapıyoruz. Mesele sadece sandık sonuçları değil, mesele demokrasi mücadelesidir. Gelin demokrasi mücadelesinde birleşelim ki Türkiye'nin önü açılsın. Bu demokrasi mücadelesi olmadıkça o sandıktan ha Ali çıkmış ha Veli çıkmış.
'Dün ne yaptıysak yarın da onu yapacağız'
HDP'nin ne yaptığı belli. HDP'nin ne yapacağı üzerinden manipülasyonlara gerek yok. HDP demokrasi ve barışı inşa etmek için mücadele ediyor. 31 Mart'ta Türkiye'nin özlemini duyduğu barışın mücadelesini verdik. Dün ne yaptıysak yarın da onu yapacağız.
Gelin demokrasi ittifakında buluşalım. 23 Haizran İstanbul seçimleri bu otoriter sistemin kendini onaylatmasıdır. Buna karşı bu otoriter rejim karşısında ortaklaşmak çok önemlidir. Bu bir demokrasi ittifakı çağrısıdır. Bu ülkeyi sürekli bir gerginlik atmosferine taşıyanlara karşı demokrasi güçleri eninde sonunda bu ceberrut iktidardan mutlaka kurtulacaktır.
HDP 31 Mart seçimlerinin snuçlarını belirleyen stratejiyle bir demokrasi alternatifi ortaya çıkardı. Demokrasi HDP'yle gelecek. İstedikleri kadar bağırsınlar çağırsınlar. Bu ülkeye demokrasi mutlaka gelecek. Bu cumhuriyet demokratikleşecek. Adalet ve hukuk yaşam bulacak. Bu da sizlerin mücadelesiyle olacak.
(Artı Gerçek)