Giresun halkı, Rabia Naz Vatan’ın ailesinin adalet arayışına destek vererek “Gerçek her neyse onu açığa çıkarın; hemen şimdi!” dedi. Baba Şaban Vatan ise “Beni susturabilirler, deli gömleği giydirebilirler, mahkeme kararıyla hapse atabilirler. Ama Rabia Naz’ın ölümünün ardında kim olursa olsun her zaman sorgulayacağım” dedi.
Giresunlular, Eynesil’de 12 Nisan 2018 günü evinin önünde yaralı bulunup, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan’ın ailesinin adalet arayışına destek için eylem gerçekleştirdi.
Atatürk Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına, Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan ile annesi Atika Vatan da katıldı.
“Rabia Naz’ın ölümü aydınlatılsın!” yazılı pankartın açıldığı eylemde, “Sorumlular ortaya çıkarılsın”, “Rabia Naz benim de çocuğum”, “Rabia Naz’ın ölümü örtbas edilmesin”, “Çocuklarımız savunmasız değil”, “Adaletin yerini bulmasını istiyoruz”, “Rabia Naz için adalet” dövizleri taşındı.
Eylemde okunan açıklamada, “Rabia’nın vefatı kayıtlara intihar olarak geçti. Fakat aile kendi çabasıyla yaptığı araştırmalar ışığında kızının intihar sonucu değil, bir aracın çarpması sonucu vefat ettiğine inanıyor ve bu iddianın önemli dayanakları var. Baba kızını hayattan koparan kazadan Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeninin sorumlu olduğunu söylüyor. Bir diğer önemli iddia ise AKP Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli ile Giresun milletvekili Cemal Öztürk’ün olayın üstünü örtmeye çalıştığı, polisler ile savcılığın da bu doğrultuda hareket ettiği ve delilleri kararttığı yönünde” denildi.
Şaban Vatan’ın şüpheleri ile elindeki kanıtlar için “görmezden gelinmesi kabul edilemez” denilen açıklamada, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılıp Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından da onaylanan basın açıklaması için “korkunç” ifadesi kullanıldı.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
Adeta savunma pozisyonunda yapılan bu açıklamayla bakanlık ve başsavcılık üç maymunu oynamaktadır. Adli tıp kurumlarının hazırladığı raporları önemsemeyen, delilleri karartan, şüpheler ve şüpheliler hakkında tek bir işlem dahi yapmayan savcılık demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Devletin yüksek mercilerindeki kişilerin bu tutumu adalete ve adil yargılamaya olan güvenimizi bırakın zedelemeyi, tüketmiştir.
Biz Giresunlular olarak memleketimizde güven, huzur içinde ve adil bir biçimde yaşamak istiyoruz. Güçlü olanın, yüksek mercilerde tanıdığı olanın her türlü suçu işleyebileceği, biz sıradan vatandaşların ise neden sorusunu dahi soramayacağı bir düzeni reddediyoruz. Delilleri, bilimsel raporları, şüpheleri, tanıkları ciddiye almayan; adeta minareyi çalıp kılıfını hazırlayan bu yargılama biçimini kabul etmiyoruz. Bütün iddiaların ve şüphelerin bir an önce titiz bir biçimde incelenmesini istiyoruz. Eğer 11 yaşındaki Rabia Naz’ın ölümünü aydınlatamazsak bu ülkede yaşayan hiçbir çocuğumuzu güven içinde yetiştiremeyeceğimizi ve onları koruyamayacağımızı biliyoruz. Bu yüzden Rabia Naz hepimizin çocuğudur, kardeşidir; bu dava hepimizin davası, kayıp hepimizin kaybı, acı hepimizin acısıdır.
Yetkilileri gözümüzün içine baka baka tüm Türkiye’ye yalan söylemekten vazgeçmeye, yalnızca ve yalnızca hakkaniyetli biçimde görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Koltuklar, makamlar, mevkiler halk için vardır; kişisel çıkarlar için kullanılamaz. Toplumun aklını, mukayese yeteneğini, vicdanını ve adalet arayışını küçümsemeyin. Gerçek her neyse onu açığa çıkarın; hemen şimdi!
Şaban Vatan: “Kızımın failleri bulunsun”
Baba Şaban Vatan ise yaptığı konuşmada aylardır verdikleri mücadeleye dikkat çekti, “Talebimiz, Rabia Naz Vatan’ın faillerinin bulunması” dedi.
Vatan şöyle devam etti:
Biz burada bugün toplandık ve ben Ekim ayında da bir miting yaptım. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir baba, evladının adaletini aramak için bir “evlat mitingi” yapıyor. Anne ve babası olarak biz çocuğumuzu tanımayacak insanlar değiliz. 11 yaşındaki bir kız çocuğu neden intihar etsin? 11 yaşındaki bir kız çocuğu o terasa çıkıp, önünde bir engel durumu var, onu aşıp nasıl aşağı düşecek? Bunun bir açıklaması var mı?
“Ardında kim olursa olsun…”
Rabia Naz’ın dosyası bir yıldır bekletilirken, kendisiyle ilgili “yıldırım hızında” kararlar alındığını belirten Şaban Vatan, gözaltı sürecine ilişkin şunları söyledi:
Şaban Vatan’a yıldırım hızıyla bir doktor muayenesi, 10 dakikalık. Ardından bir yıldırım mahkemesi ve Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk kararı. Ya Şaban Vatan’ın çocuğunun dosyası 12 aydır beklemede, hala ilerleme yok. Ama benim sesim çıkıyor diye, kızının hakkını arıyor diye, ne oluyor da bir kişinin beyanıyla hemen, yıldırım hızıyla bir mahkeme görülüyor ve bana deli gömleği giydiriliyor. Evet, gözlem durumu dediler, gözetim altı değildir dediler. Benim yaşadığım durum: Elimden telefonum alınmıştır, eşim hasta ve ona haber veremedim, eşim avukatlarıma ulaşarak “Ne oldu?” diye haber almaya çalışıyor. Beni susturabilirler, deli gömleği giydirebilirler, mahkeme kararıyla hapse atabilirler. Ama Rabia Naz’ın ölümünün ardında kim olursa olsun her zaman sorgulayacağım.
Sendika.Org