12 Mart 1995 tarihinde Gazi Mahallesi’nde Cemevi ve kahvehanelerin taranması sonrası başlayan ve çoğu polis kurşunuyla 22 kişinin öldürüldüğü katliamın üzerinden 23 yıl geçti. Katiller ve sorumluları 23 yıldır iktidarlar tarafından korunup kollandı, asıl failler ortaya çıkarılmadı.
Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde çoğu polis kurşunuyla 22 kişinin öldürüldüğü katliamın üzerinden 23 yıl geçti. Ancak katliamın üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen, katliamın asıl failleri ortaya çıkarılmadı. Katliam sonrası açılan davada sanık koltuğuna sadece 20 polis oturtuldu. Ancak bunlar arasında üst düzey yetkililer yoktu. Dava ‘güvenlik’ gerekçesiyle şehir şehir gezdirildi, yakınlarını yitiren aileleri taşıyan otobüsler taşlandı ve dava sonucunda sadece iki polis 4 yıl 32 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ne olmuştu?
Olaylar 12 Mart 1995 günü akşam saatlerinde Gazi Mahallesi’nde bulunan Cemevi, Dostlar, Öntaş ve Yavuz kahvehaneleri ile Sarıoğlu Pastanesi’nin ‘kimliği belirsiz’ kişilerce uzun namlulu silahlarla taranmasıyla başlamıştı. Açılan ateş sonucunda Alevi dedesi Halil Kaya yaşamını yitirdi, 5’i ağır 25 kişi yaralandı. Güvenlik güçlerinin olaya geç müdahale etmelerine tepki gösteren halk Gazi polis karakoluna yürüdü. Fakat polis halkın üzerine ateş açtı ve açılan ateş sonucu Mehmet Gündüz adlı bir yurttaş daha yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi ise yaralandı.
13 Mart günü saldırıyı protesto edenlere çevik kuvvet ve özel timlerle desteklenen polis bir kez daha ateş açtı. Çıkan çatışma sonunda 15 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. 15 Mart’ta olaylar Ümraniye ilçesine sıçradı. Mustafa Kemal Mahallesi’nde 5 kişi hayatını kaybetti, 20’den fazla kişi de yaralandı.
Dava süreci
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 polis hakkında “müdafaa ve zaruret sınırını aşarak faili belli olmayacak şekilde adam öldürmek” iddiasıyla dava açtı. 5 yıl süren yargılama sonucunda 20 polisten 18’i beraat ederken; 2 polis memuruna toplam 4 yıl 32 ay hapis cezası verildi.