Asılsız bir ihbar üzerine 29 gün boyunca gözaltında kaldıktan sonra hakkında takipsizlik kararı verilen ve gözaltında olduğu sırada yaşanan patlama nedeniyle yaralanan İhsan Seviktek için mahkeme toplam 4 bin 124 TL tazminat ödenmesine karar verdi.
Diyarbakır’da 7 Ekim 2016 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe yöneticilerine yönelik yapılan operasyonda 55 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında İhsan Seviktek de yer alıyordu. Seviktek hakkında polise yapılan bir ihbar üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yakalama kararı çıkartıldı ve 7 Ekim günü sabaha karşı evine yapılan baskınla gözaltına alındı.
Hastane yerine okula götürüldü
Mezopotamya Ajansı’ndan Deniz Tekin’in haberine göre, darbe girişimi ardından gözaltı süresinin 30 güne çıkarılması ve çok sayıda kişinin gözaltında olması nedeniyle nezarethanelerde yer kalmadığı için Seviktek, Bağlar ilçesinde bulunan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yerleşkesindeki spor salonunda 29 gün boyunca tutuldu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik 4 Kasım 2016’da bomba yüklü araçla yapılan saldırıda Seviktek ile birlikte yüzlerce kişinin tutulduğu spor salonun çatısı çöktü. Kullanılamaz hale gelen salondan şans eseri sağ kurtulan Seviktek, birçok yerinden yaralandı. Patlamada Seviktek ile birlikte aynı salonda tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çüngüş İlçe Eşbaşkanı Recai Altay ve burada görevli 2 polis memuru da yaşamını yitirdi. Yıkılan salondan tahliye edilen Seviktek, tedavi için hastaneye götürülmek yerine Silvan yolu üzerinde bulunan Polis Meslek Yüksekokulu’na götürüldü. Seviktek, 4 Kasım akşamı, sevk edildiği Diyarbakır Adliyesi’nde savcılık sorgusu yapılmadan serbest bırakıldı.
29 gün keyfi gözaltı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Seviktek hakkında yürüttüğü soruşturmada 22 Temmuz 2017’de takipsizlik kararı verdi. Kararın kesinleşmesi ardından Seviktek’in avukatı Yunus Muratakan, müvekkilinin haksız şekilde gözaltına alındığını, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Devlet Hazinesi aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açtı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen dava dilekçesinde, müvekkilinin herhangi bir suç şüphesi olmadan asılsız ve iftira niteliğindeki bir ihbara dayanılarak Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMUK) aykırı bir şekilde ikamet ettiği evinde arama yapılarak, gözaltına alındığını belirtildi. Dilekçede, haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirtilen gözaltı kararının kaldırılması ve Seviktek’in serbest bırakılması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan itirazların reddedildiği ifade edilerek, kolluk birimleri ve savcılık tarafından ifadesi alınmayan Seviktek’in keyfi bir şekilde 29 gün boyunca gözaltında tutulduğuna dikkat çekildi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki nezarethanelerin dolu olduğu ileri sürülerek Seviktek’in 29 boyunca spor salonunda sağlıksız koşullarda tutulduğunu belirtilen dilekçede, Seviktek’in gözaltında kaldığı süre boyunca bine yakın kişi ile birlikte kaldığı, beslenmesi için gerekli gıdaları almadığı gibi, kişisel temizliğini yapabileceği imkanlardan da yoksun bırakıldığı kaydedildi.
Sorgusu yapılmadan serbest bırakıldı
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne 4 Kasım 2016’da bomba yüklü araçla yapılan saldırıda Seviktek’in kaldığı spor salonunun çatısının çöktüğünün hatırlatıldığı dilekçede, patlama nedeniyle çöken salonun tavanı altında kalan Seviktek’in ölümden döndüğü ifade edildi. Patlama nedeniyle oluşan basınçtan kaynaklı Seviktek’in her iki kulağında kanama meydana geldiğinin belirtildiği dilekçede, salonun çatısından düşen demir ve tuğla parçaları nedeniyle Seviktek’in kafasının iki yerden kırıldığı, kollarına, sırtına ve sol kalçasına isabet eden cam parçaları nedeniyle yaralandığı kaydedildi. Dilekçede, patlamada sırasında Sevitek ile birlikte salonda bulunan arkadaşı DBP Çüngüş İlçe Eşbaşkanı Recai Altay ile salonda bulunan 2 polisin yaşamını yitirdiği de hatırlatıldı. Dilekçede, savcılığa sevk edilen Seviktek’e hakkındaki suçlamalara ilişkin sözlü ve sohbet mahiyetinde sorular sorulduktan sonra sorgusu yapılmadan savcılıkta serbest bırakıldığı kaydedildi.
‘Özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edildi’
Dilekçede, patlama nedeniyle ölüm tehlikesi geçiren ve şans eseri sağ kurtulan Seviktek’in gözaltında yaşadığı olaylar nedeniyle ağır bir tramva yaşadığı, psikolojisinin bozulduğu ve bu nedenle geceleri uyuyamadığına dikkat çekildi. Dilekçede, maddi gerçeği yansıtmayan, hukuksal delil niteliği bile tartışmalı olan isimsiz ihbar üzerinden Seviktek’in 29 boyunca gözaltında tutulmasının kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ihlalinin yanında güvenlik hakkının da ihlalini oluşturduğu vurgulandı. Dilekçede, Seviktek’in en temel haklarından biri olan özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edilmesinden dolayı acı çektiği vurgulandı. Muratakan, davada dilekçesinde belirtilen nedenlerle Seviktek’e maddi ve manevi tazminat verilmesi talep etti.
Travmanın karşılığı 4 bin 214 TL
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3’üncü duruşması görülen davada karar açıklandı. Mahkeme, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vererek, Seviktek’e bin 214 TL maddi, 3 bin TL ise manevi olmak üzere toplam 4 bin 214 TL tazminatın ödenmesine karar verdi.
Öte yandan 25 Aralık 2009’da Diyarbakır’da “KCK” adı altında yapılan operasyonda tutuklanan İhsan Seviktek, 27 ay tutuklu kaldıktan sonra Şubat 2012’de tahliye edilmişti. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 151 Kürt siyasetçiyle birlikte yargılanan Seviktek, beraat etmişti.