Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Baro başkanlarından Meclis komisyonuna ‘şeffaflık’ ve ‘özgün model’ çağrısı

    27 Ağustos 2025

    CHP’nin mitingi öncesinde Beyoğlu’ndaki bazı metro istasyonları kapatıldı.

    27 Ağustos 2025

    Endonezya’da milletvekilleri ödenekleri öfkeye yol açtı

    27 Ağustos 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bağımsız yaşam: Merhametin değil, adaletin eseri

      24 Ağustos 2025

      Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

      22 Ağustos 2025

      Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

      17 Ağustos 2025

      Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

      16 Ağustos 2025

      Yangını büyütelim!

      15 Ağustos 2025
    • Seçtiklerimiz

      Kürt – Türk – Türkiyeli

      25 Ağustos 2025

      İsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti

      25 Ağustos 2025

      İran yeniden menzilde

      25 Ağustos 2025

      Şimdi umudu, mücadeleyi örgütlemenin zamanı

      24 Ağustos 2025

      Reel sosyalizmin maddi temelleri: Kolektif kazanımlar ve çelişkili miras

      24 Ağustos 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Bolivya’da sol iktidar sona seriyor: Darbeciler hesap sorabilir

      23 Ağustos 2025

      İsrail’in ‘iç’ mücadelesi gerçekten çıkmazda mı?

      21 Temmuz 2025

      SYKP Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz: Kalıcı barış için sürecin seyircisi değil, öznesi olmalıyız

      8 Temmuz 2025

      Yangınların ortasında dayanışmanın motor gücü: Kuryelerin afetle mücadelesi – Mesut Çeki

      2 Temmuz 2025

      Kadir Akın: “Türk sosyalistleri Ermeni sosyalistlerinin varlığını görmezden geldiler, çünkü onlar Ermeniydi.”

      27 Haziran 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Yetkin: AKP’de tasfiyeler başladı; sırada kabine ve belediyeler var, sorgulamayan kadrolar isteniyor

    Yetkin: AKP’de tasfiyeler başladı; sırada kabine ve belediyeler var, sorgulamayan kadrolar isteniyor

    Siyasi Haber22 Mayıs 2017
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Hürriyet gazetesi yazarı Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP kongresinde yeniden AKP Genel Başkanı olmasıyla birlikte partide tasfiyelerin başlayacağını ve sırada kabine ile belediyelerin olduğunu öne sürdü.

    "Bu yalnızca AK Parti’de İkinci Erdoğan Dönemi olarak tanımlanmanın çok ötesinde anlamlar taşıyan bir gelişme" diyen Yetkin "İkinci Erdoğan Dönemi olduğu doğru, ancak referandumla gelen Anayasa değişiklerinin ilk somut uygulama adımı olan dünkü Genel Kurul, aynı zamanda Türkiye’deki sistem değişiminin ikinci aşamasının da tamamlandığını gösteriyor." ifadesini kullandı.


    Yetkin, "Ben tasfiye diyorum ama siz bu sözü sert buluyorsanız “evde bahar temizliği” gibi ılıman bir tanım da kullanabilirsiniz, fark etmez, işlem aynı." diye yazdı.


    Yetkin'in Hürriyet gazetesindeki yazısı şöyle:


    "Üzerinden beş hafta geçtikten sonra 16 Nisan referandumunun ilk gereği dün, 21 Mayıs’ta yapıldı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı oldu.


    Bu yalnızca AK Parti’de İkinci Erdoğan Dönemi olarak tanımlanmanın çok ötesinde anlamlar taşıyan bir gelişme.


    İkinci Erdoğan Dönemi olduğu doğru, ancak referandumla gelen Anayasa değişiklerinin ilk somut uygulama adımı olan dünkü Genel Kurul, aynı zamanda Türkiye’deki sistem değişiminin ikinci aşamasının da tamamlandığını gösteriyor.


    İlk adım yürütme yetkilerinin cumhurbaşkanı elinde toplanmasıydı, ikincisi de partili cumhurbaşkanı hedefinin gerçekleşmesi oldu. Sırada başbakanlığın kaldırılması ve 600 kişilik Meclis’in kurulması var, diğer uyum yasası adımlarının arasında.


    Erdoğan dünkü konuşmasında bu sistem değişikliğin en önemli ayrıntılarından birisini net bir şekilde vurguladı: başbakanlığın kaldırılması ve parti başkanı olmaya izin çıkması sonucunda artık herhangi bir partinin iktidar olması için yüzde 50, artı 1 oy gerekecek.


    Cumhurbaşkanı bunun koalisyon dönemlerini bitireceğini ve partilerin kendi ideolojileri ötesinde seçmen kitlesine ulaşmaya, dolayısıyla daha kapsayıcı, kucaklayıcı olmaya zorlayacağını söylüyor.


    Ancak kapsayıcı ve kucaklayıcı yaklaşımı AK Parti’nin dün oylanıp kabul edilen yeni yönetim listesinde görmek, eski haline göre daha zor.


    Siyaset kulisinde son günlerde iki tür yorum ortaya çıkmıştı. Bazı AK Partililer daha “kapsayıcı” isimler bekliyordu. Beşir Atalay’ın, hatta Ahmet Davutoğlu’nun dahi yönetime yeniden alınacağı beklentileri fısıldanıyordu.


    Bir kesim ise tersine Erdoğan’ın önündeki zorlu dönüşüm sürecini kolaylaştırmak için siyasete gözünü kendisiyle açmış ve söylediklerini sorgulamadan, süratle yapacak kadrolara ihtiyacı olduğunu söylüyordu.


    Bence de zamanın ruhuna daha uygun düşen ikinci seçeneği tercih etti Erdoğan; bence başından beri de zaten aklındaki buydu.


    Çünkü Erdoğan klasik siyasi lider tipi; gücü eline geçirdiği an -ki referandumla geçirdi- onun niceliğine değil, niteliğine bakıyor ve ‘Ne olur, ne olmaz, bir aksilik çıkmasın’ anlayışıyla bir an önce uygulamak istiyor.


    Süleyman Demirel de, Bülent Ecevit de, Turgut Özal da böyleydi; Necmettin Erbakan böyle değildi mesela. Erbakan “kadayıfın altı kızardı, üstü kızaracak” diyen tip siyasetçiydi. Erdoğan ise daha çok “Atı alan Üsküdar’a geçer”, “Demir tavında dövülür” tipi.


    Parti yönetimini şekillendirmesi de buna uygun.


    Şimdi sırada parti teşkilatları, belediyeler ve bakanlar kurulu var.


    Ben tasfiye diyorum ama siz bu sözü sert buluyorsanız “evde bahar temizliği” gibi ılıman bir tanım da kullanabilirsiniz, fark etmez, işlem aynı.


    Muhalefet partilerinin, CHP, MHP, HDP, hepsinin 15 Temmuz’dan bu yana söylediği “Hani FETÖ’nün siyasi ayağı?” sorusunun cevabı da bu süreçte verilebilir, bürokraside yargıda yapılmak isteyip yapılamayanlar da artık daha rahat yapılabilir.


    Yeni dönemin alametifarikası olacak adımlar görebiliriz yakında.


    Başbakanın “merhamet değil, adalet” sözü çok şey anlatıyor aslında; buzdağının su üstündeki ucu gibi. Yarı adalet vaadi, yarı tehdit içeriği var.


    Bunun mutlaka toplumun diğer alanlarına da yansıması olacaktır. Erdoğan dün herkes istediğini söyleyebilecek diyordu ama 20 Mayıs günkü Sözcü gazetesi, 19 Mayıs’taki baskını protesto için beyaz çıktı. Cumhuriyet gazetesinin içinde bulunduğu durum ortada… “Yazdıkları nedeniyle değil, terörizm” söylemi giderek içi boşalıp, ikna edicilikten uzaklaşıyor. Erdoğan’ın genellemeci bir anlayış yerine iyiyi kötüden ayırt edici bir yaklaşımı artık tek başına başında olduğu yönetime hâkim kılmasının zamanı geldi de geçiyor.


    Bunu söylemekle birlikte asıl değişimin siyaset kurumunda olacağını görmemiz lazım.


    Mesela bakanlar kurulunda değişikliklere gidilebileceği, Meclis dışından, belki Cumhurbaşkanlığı danışmanları arasından bazı isimlerin bakan olarak atanabileceği konuşuluyor.


    Belediyeler bir gayya kuyusu. Belediyecilikten gelen Erdoğan’ın belediyelere nasıl neşter atacağı, parti içi yerel güç odaklarını nasıl disipline alacağı merak konusu…


    Türkiye her bakımdan yeni bir döneme giriyor. Bu dönemin belirlenmesinde önümüzdeki altı ayın belirleyici olduğunu söyledi Erdoğan.


    Bu da bizi Kasım 2017’de yeni bir aşamayla karşı karşıya getirecek. Kasım 2017’de Türkiye’yi ne bekliyor.


    Bana kalırsa bunun cevabı, tamamen olmasa da kısmen Erdoğan’ın 25 Eylül’de Brüksel’de hem NATO muhatapları hem de daha önemlisi –uzun aradan sonra- AB yetkilileriyle yapacağı görüşmelerden sonra şekillenmeye başlar.


    Erdoğan’ın dünkü konuşmasında Avrupa Birliği ile ilişkilere bu kadar yer ayırmasının Tesadüf olmadığını düşünüyorum.


    Sanıyorum Erdoğan AB ile işlerin gidişatını yalnızca dış politika değil, iç politikada atmayı düşündüğü bazı önemli adımlarla ilişkilendiriyor.


    Dolayısıyla iç politika açısından da “ucu açık” sürprizlerle dolu bir süreç var önümüzde."


     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Cumartesi Anneleri ve Barış Anneleri Meclis’te: “Hakikat Komisyonu kurulmalı, Öcalan ile görüşülmeli”

    20 Ağustos 2025

    Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney tutuklandı

    19 Ağustos 2025

    KHK’lilerden TBMM’deki çözüm komisyonuna katılım çağrısı: “Barış, mağduriyetler giderilmeden tamamlanmaz”

    12 Ağustos 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Elif Gamze Bozo

    Bağımsız yaşam: Merhametin değil, adaletin eseri

    Sinan Cantürk

    Bolu’da siyasi ikbal, sosyal medya ve fenomen belediye başkanı

    Furkan Ege

    Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır

    Özlem Tolu

    Kamuda 8. dönem TİS: Masanın siyaseti, emekçinin gerçeği ve çıkış yolu

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Kemal Vuraldoğan

    Kürt – Türk – Türkiyeli

    Fehim Taştekin

    İsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti

    Akdoğan Özkan

    İran yeniden menzilde

    Siyasi Haber

    Şimdi umudu, mücadeleyi örgütlemenin zamanı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    DEM Parti’li Altın: Mevsimlik tarım işçisi kadınların güvencesizliği sona ermeli

    22 Ağustos 2025

    BM: Küresel ısınma 2,4 milyar işçiyi tehdit ediyor, hızlı önlem şart

    22 Ağustos 2025

    TÜMTİS: Platform Turizm 500 çalışanın maaşını ödemedi

    22 Ağustos 2025
    KADIN

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025

    Patriarkayı yık

    22 Haziran 2025

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.