Partisinin görevlendirmesiyle Avrupa’da siyasi çalışmalar yürüten, “devamsızlık” gerekçesiyle vekilliği düşürülmek istenen HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, “Bizleri seçen halktır ve ancak halkın kararı ile seçilmişlik görevimiz sona erer” dedi.
HDP milletvekilleri Tuğba Hezer ve Faysal Sarıyıldız'ın "devamsızlık" gerekçesiyle milletvekilliklerinin düşürülmesi için girişimler sürüyor. Meclis Başkanlık Divanı, 2 milletvekilinin dosyasını Karma Komisyona sevk ettiğini duyurdu. Karma Komisyon milletvekilliklerinin düşürülmesi yönünde bir karar alırsa bunu Meclis Genel Kurulu’na gönderecek ve Genel Kurul’da yapılacak oylamada salt çoğunlukla milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi kararı alınabilecek.
Avrupa’da bulunan HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer, vekilliğinin düşürülme girişimine dair değerlendirmede bulundu. Partisinin görevlendirmesi üzerine Avrupa’da bulunduğunu belirten Hezer, “Avrupa’daki çalışmalarımızın kabul edilmemesi ve devamsızlık olarak ele alınması keyfi bir tutumdur” dedi.
‘HDP’siz bir Meclis yaratma çabası var’
Tutuklu bulunan Eş Genel Başkanları ile çok sayıda milletvekillerinin cezaevinde oldukları için yasama faaliyeti yürütemediğine dikkat çeken Hezer, “Bizim yasama faaliyetlerine katılmadığımız gerekçe gösteriliyor. Ancak Erdoğan'ın talimatı ve Meclis’in onayıyla eş genel başkanlarımızın, milletvekillerimizin dokunulmazlıkları içtüzüğe ve Anayasaya aykırı bir şekilde kaldırıldı, tutuklandılar. Aylardır cezaevlerindedirler ve aylardır yasama faaliyetlerine katılamıyorlar. Bu hukuksuzluk Meclis’i zerre rahatsız etmiyor. Mevzu Meclis'in eksik vekillerle yasama faaliyetlerini yürütememesi değildir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ile iktidar birlikteliğinde HDP’siz bir Meclis yaratma çabası olduğunu aktaran Hezer, yine amaçlananın HDP şahsında HDP’ye oy verenleri susturmak olduğunu söyledi. “Bu da Erdoğan ve AKP iktidarının hukuku, anayasayı, yasaları ve iç tüzüğü askıya almasıyla gerçekleşiyor” diye devam eden Hezer, “Bizimle ilgili ele alınan karar da bunun bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
‘HDP’ye yapılan her saldırı karanlığı zifirleştiriyor’
HDP’ye yapılan saldırılar ile HDP’ye oy veren kesimlerin inkar edildiğini söyleyen Hezer, devamında HDP’nin en önemli amacının demokratik bir Türkiye yaratma çabası olduğunu ekledi. Hezer, “HDP hafif aralıklı olan demokrasi kapısını sonuna kadar açmak istedi ve istiyor. Ancak bu saldırılar o kapıyı kapatıp kilitlemeye mahkum etti” şeklinde ifadelerde bulundu. Hezer, “Türkiye şuan çok daha karanlık. Ve HDP’ye yapılan her yeni saldırı karanlığı zifirileştiriyor” diye konuştu.
‘Amaç yükselen kadın iradesini kırmak’
Hezer, kendi partilerine yönelik gerçekleştirilen saldırıların altında bir başka amacın olduğunu da ifade etti. HDP’li kadın vekillerinin tutuklanması, vekilliklerinin düşürülmesinin siyasette yükselen kadın iradesini kırmak anlamına geldiği yönünde görüş beyan eden Hezer, “Kadın iradesini kırmak, kadın özgürlük mücadelesini yok etmek için, Meclis’in tek kadın genel başkanının yani Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği düşürülüyor. Bununla amaçlarına ulaşamayınca bu sefer parti üyeliği düşürülüyor. Yine aynı şekilde Diyarbakır milletvekilimiz Nursel Aydoğan'ın milletvekilliği düşürülüyor. Yani saldırıların diğer bir amacı da Meclis’te ve siyasette yükselen kadın iradesini kırmaktır” dedi.
‘Türkiye’nin aydınlığa çıkma ihtiyacı var’
Hezer, “Türkiye’nin aydınlığa çıkmaya ihtiyacı var. Türkiye halklarının barışa özgürlüğe demokrasiye ihtiyacı var, Kürtlerin taleplerinin demokratik yollarla çözüme kavuşturulmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin barışa ihtiyacı var” diye konuştu. Erdoğan ve AKP iktidarının devletin tüm imkânlarını söz konusu ihtiyaçları yanıtsız bırakmak üzerine kullandığına vurgu yapan Hezer, “Bu yüzden bizi seçen halkın talepleri bizler için aslidir. HDP onları tüm kararlılığı ve inancı ile temsil etmektedir halkın talebi de bu yöndedir” dedi.
‘Ancak halkın kararı ile..’
Hezer son olarak şunları ifade etti: “Bizlerin halka karşı sorumluluğu değişmeyecektir. Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın, milletvekilimiz Nursel Aydoğan'ın milletvekilliği düşürüldüğü zaman da söyledik. Bizleri seçen halktır ve ancak halkın kararı ile seçilmişlik görevimiz sona erer.”