Referandumda ‘partili cumhurbaşkanlığı’nın yüzde 51.4 oranıyla kabul edilmesinin ardından Avrupa Birliği’nde Türkiye’yle müzakerelerin sonlandırılması sesleri yükselmeye başladı.
Almanya’da iki muhafazakar partiden politikacı AB’ye müzakerelere son verme çağrısı yaptı.
Kısa süre önce, Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Welt, gelecek hafta yapılacak Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin durdurulmasının gündemde olacağını öne sürmüştü.
Başbakan Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokratların (CDU) dış ilişkiler komitesi başkanı Norbert Roettgen bu çağrıyı yapan isimlerden.
Deutschlandfunk radyosuna konuşan Roettgen, “Eğer Türkiye’nin demokrasi ve hukukun egemenliğine karşıt bu kararına yanıt vermekte başarısız olursak, Eğer böyle bir anayasa ve böyle bir hükümeti olan bir ülke için üyelik hayalini sıkı tutmaya devam edersek, Avrupa’nın güvenilirliğine zarar verebiliriz” dedi.
Roettgen, Türkiye AB’ye girebilecek gibi davranmanın Türkiye’yle çok daha gerçekçi bir ilişki kurmaya da engel olduğunu söyledi.
‘Aynı perspektife sahip değiliz’
Benzer görüşe sahip diğer Alman politikacı ise Baverya içişleri bakanı Joachim Herrmann.
Alman politikacıya göre artık Türkiye’nin müzakere sürecini durdurmanın zamanı geldi. Bild am Sonntag’a konuşan Hermann, “Kendimizle dalga geçmeye son vermemiz gerekiyor. Erdoğan’ın Türkiyesiyle ortak bir perspektife sahip değiliz” dedi.
Çifte vatandaşlık da tartışma konusu
Ancak Alman politikacıların gündemi sadece AB’yle müzakerelerin sonlandırılması değil. Almanya’da yaşayan Türklerin referandumda çoğunlukla ‘Evet’ oyu vermesi, çifte vatandaşlığın iptalini de gündeme getirdi. Almanya’da yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli Alman vatandaşı var.
Roettgen’e göre, Almanya’daki Türklerin ‘Erdoğan’a sadık davranıp’ demokratik değerleri inkar ve artan otoriterleşmeye oy vermesi, üçüncü kuşak Türk göçmenlerin Alman toplumuna entegre olamadığının bir ispatı gibi.