Antalya Kadın Platformu tarafından düzenlenecek olan kadın mitingine Antalya Valiliği’nin izin vermemesi üzerine KESK Kadın Meclisi, Antalya Eğitim Sen binasında bir basın açıklaması düzenleyerek Antalya Valiliği’nin yasakçı politikalarını protesto etti.
Siyasi Haber / Antalya
Antalya Eğitim Sen binasında yapılan açıklamada, Antalya Valiliği tarafından 12 Mart’ta düzenlenecek olan kadın mitingin yasaklanması protesto edilerek, “8 Mart gecesinde yapılmak istenen feminist yürüyüşe katılan kadınlara tam da alandan dağılırken müdahale edilmesini, 12 Mart’ta yapılmak istenen mitingin; şehir içi sportif faaliyetler öğle saatinde bitmiş olacak olan sınav ve 8 Mart günü dışında yapılması nedeni gibi sudan sebeplerle yasaklanmasını kınıyor, Antalya valiliğinin bu tutumunu açıkça teşhir ediyoruz” denildi.
Hükümet’in Almanya ve Hollanda’da bakanlara yönelik engellemeleri faşizm olarak tanımladığı belirtilen açıklamada “Bizim gibi demokratik haklarını kullanmak isteyen demokratik kitle örgütlerine yapılan baskıyı nasıl tanımlamaktadır?” ifadeleri kullanıldı.
KESK Kadın Meclisi adına Eğitim Sen Kadın Sekreteri Gülçin Keser Balık tarafından okunan basın açıklaması şöyle:
8 Martın direniş ruhunun temelleri 1857 yılında New York kentinde, düşük ücretle, insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların mücadelesi ile atıldı. Yüzyıllar öncesinden başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı kadın özgürlük mücadelesi, bugün de devam etmektedir. Aklımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki her türlü baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz. Bu yıl 60 ülkede eş zamanlı kadın eylemleri ve kadın grevleri ile tüm kadınlar birbirimize ses oluyoruz:
Eşitlik ve özgürlük mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Tacizcileri, tecavüzcüleri ve kadın katillerini kollayanlara, çocuk istismarını yasalaştırmaya çalışanlara, 'Boşanırsan öldürürüm’ diyen erkek akla, kadını ‘son bir kez’ affetmeye zorlayan devletin en küçük birimi olan aileye, kadını eş- çocuk-ev üçgeninde boğmaya çalışan devlete ve emeğimizi sömüren sermayeye teslim olmayacağız.
Kadınların varlığını ve mücadelesini zorba düzenleri için tehdit olarak görenler bu yıl pek çok yerde OHAL’ in arkasına sığınarak 8 Mart' ı yasaklamak istediler. Kadınların isyanını, direnişlerini ve Hayırlarını sokaklarda haykırmasından korkanların baskı ve tehditleriyle oluşturmak istedikleri karanlığı yine kadınların örgütlü mücadelesi yırtacak. Hayatın her alanında kadın erkek eşitliğine giden yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz.
Bizler Antalya KESK Kadın Meclisi olarak;
8 Mart gecesinde yapılmak istenen feminist yürüyüşe katılan kadınlara tam da alandan dağılırken müdahale edilmesini, 12 Mart’ta yapılmak istenen mitingin; şehir içi sportif faaliyetler öğle saatinde bitmiş olacak olan sınav ve 8 Mart günü dışında yapılması nedeni gibi sudan sebeplerle yasaklanmasını kınıyor, Antalya Valiliği’nin bu tutumunu açıkça teşhir ediyoruz. Turizmin başkenti olarak anılan Antalya, Valiliğin bu tutumundan kaynaklı yasaklar şehri haline gelmiştir. Hükümet Almanya ve Hollanda’da bakanlara yönelik engellemeleri faşizm olarak tanımlanırken bizim gibi demokratik haklarını kullanmak isteyen demokratik kitle örgütlerine yapılan baskıyı nasıl tanımlamaktadır? Avrupa’da demokrasi dersi verilirken ülkemizde bunların yaşanması ikiyüzlü bir anlayışın hakim olduğunu göstermektedir. Kurumların, dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar evde, sokakta, okulda, işte ve hayatın her alanında, toplumsal yaşamda bizleri yok saymaya çalışan sisteme karşı direnmeye devam edeceğiz.