Barış için Akademisyenlerden Kıvanç Ersoy mahkemede savunmasını yaptı. “Kanlarımızda duş yapmak isteyenler dışarıdayken, biz kaçma şüphesi olabilir denilerek tutuklandık” diyen Kıvanç Ersoy, ifadeye kendilerinin gittiklerini, bunun devam etmesini de hakaret sayacağını ifade etti.
Kandil'den talimatla imza attıkları belirtilen iddianameye karşı Kıvanç Ersoy "Akademisyenler bağımsız bireylerdir kimse onları imza atmaya da cekmeye de zorlayamaz" diyerek kendini savundu.
Kıvanç Ersoy şunları söyledi
Bir matematikçi olarak öncelikle bir metinde tutarlı bir örgü beklerim. Tutarlı bir mantık örgüsü de ancak bütün önermelerin ispatının da verilmiş olmasıyla sağlanabilir. İddianamede bize aydın denilmiş, bunu bir delil olarak kabul edelim. Bizler aydınsak tanım gereği bağımsız düşünceli olduğumuz kabul edilmelidir. Yani aydınsak talimat almamız mümkün değildir. Anayasal bir hakkın kullanımı dahi delil olarak değerlendirilmektedir. Bu açıkça hukuk skandalıdır. Faşizm susma değil söyleme mecburiyetidir.
Bildirimiz ölümlere karşı yaşamı savunmaktadır. Aydın olarak barışı savunmak, ölümlerin olmadığı bir Türkiye’yi savunmak vazifemizdir. 2212 akademisyen olarak biz Türkiye’yiz, bu ülkenin yararına bilim üretmeye çalışıyoruz. Türkiye toplumunun demokrasi mücadelesi tarihinde, bu duruşma salonlarında çok sayıda meslektaşımız yargılandı. Demokrasi, barış, kardeşlik için meslektaşlarımız onurla dimdik durdu, hiçbiri kaçmadı.
Savcı hayali olarak güvenlik güçlerinin işini aksattığımızı söylüyor. Hayır, biz bilim güçlerinin işini aksatıyoruz. Savcı işinde gücünde akademisyenlerden kahraman yaratmıştır. Dışarıda bizi destekleyenler ‘Esra’nın kumrularıyız’, ‘Kıvanç’ın denklemleriyiz’ diye nöbet tutuyor. Kimse ‘İrfan Fidan’ın iddialarıyız’ demek istemiyor, değil mi?
Akademisyenler bağımız bireylerdir, kimse onları imza atmaya zorlamadığı gibi onları imza çekmeye de zorlayamaz. ‘Devlete meydan okumak’ diye bir suç yoktur. Vatandaş siyasi otoriteyi eleştirebilir. Neye meydan okumak olarak algılanırsa algılansın, pişman değilim. Aydın sorumluluğuyla imza attığım bir metindir. Yine olsa, bu yaşayacaklarımı bilsem, yine imza atar ve 10 Mart’taki metni de yine okurdum. Barışı savunmak haktır, ayrıca vazifemizdir.
Hakkımda ‘kaçma şüphesi vardır’ denmesini hakaret kabul ediyorum. Demokratik Türkiye için bir umut yeşertmek istedik. Bizler vatan haini değiliz, Türkiye’yiz.