Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

    17 Haziran 2025

    Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

    16 Haziran 2025

    Varlığı bir dert yokluğu yara

    16 Haziran 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

      16 Haziran 2025

      NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

      2 Haziran 2025

      Yaban domuzunun günahı ne?

      31 Mayıs 2025

      Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

      28 Mayıs 2025

      Ahmet Saymadi’nin ilk duruşması: “Tutukluluk halinin devamına…”

      21 Mayıs 2025
    • Seçtiklerimiz

      LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

      17 Haziran 2025

      Varlığı bir dert yokluğu yara

      16 Haziran 2025

      Kamu işçileri için büyük tehlike!

      16 Haziran 2025

      Dişi aslan ve av

      16 Haziran 2025

      KOHAR Kütüphanesi ve Paramaz’ın bir piyesi

      15 Haziran 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      SYKP’li Turgan: Solun örgütsel bir yenilenmeye ihtiyacı var

      11 Haziran 2025

      Josu Urrutikoetxea: Silahlı mücadeleden müzakereye, ETA’dan Kürt mücadelesine

      9 Haziran 2025

      Bırakılan silahların yankıları: PKK ve ETA’nın karşılaştırmalı analizi

      9 Haziran 2025

      Grup Yorum’un notası emperyalizme teslim olmadı

      8 Haziran 2025

      Gölgede kalan mesele: Lozan ve Süryaniler

      31 Mayıs 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Batılı ülkelerin yeni sorunu: evine geri dönen cihatçılar

    Batılı ülkelerin yeni sorunu: evine geri dönen cihatçılar

    Siyasi Haber15 Eylül 2015
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    ABD istihbaratı CIA Suriye’de 80 farklı ülkeden yaklaşık 15 bin kişinin farklı cihatçı gruplar içinde savaştığını düşünüyor. Bazı ülkeler savaş bölgelerine cihatçı akışını durdurmak için uğraşırken diğerleri bu durumu görmezden geliyor. Ama herkes aynı sorunla yüz yüze: Cihatçılar eve döndüğünde ne olacak?

    Uzmanlar Suriye ve Irak’ta ortaya çıkan durumu 1980’lerin Afganistan’ına benzetiyor. O dönemde de binlerce yabancı savaşçı Sovyetler Birliği’ne karşı mücadele eden mücahitlere katılmıştı. Yıllar süren savaş 1989’da sona erse de bazı yabancı savaşçılar için mücadele hiçbir zaman bitmedi. Afganistan savaşından döndükten sonra Mısır ve Cezayir’de düzenlediği saldırılarla bir cihaçtı adını tüm dünyaya duyurdu: Usame Bin Ladin.

    El Kaide örgütünün kurucularından olan Suudi Arabistan vatandaşı Bin Ladin, Afgan savaşı sırasında mücahitlerin yanındaydı. Suriye’de tarihin tekerrür etmesini kimse istemiyor. Ancak benzer bir senaryonun tekrar oynanmasının önüne nasıl geçilebileceği hâlâ bir muamma.

    Dünyada kişi başına en çok yabancı cihatçının düştüğü Belçika 46 vatandaşını yargıladı. Hem de yargılananların bazıları ülkede bile değilken. Belçika, Sharia4Belgium (Belçika için Şeriat) grubu üyelerini Suriye’ye cihatçılar göndermekle suçluyor. Suçlananlardan sadece sekizi mahkeme karşısına çıkarılabildi. Kalanı ise Suriye’de. Öldüler mi yoksa çatışmaya devam mı ediyorlar o bile bilinmiyor. Belçika örneği bir istisna değil. Suriye’de en çok militan vatandaşı bulunan Fransa, Avustralya, Norveç ve İngiltere ülkeye dönen cihatçıları tutukladı. Tutuklananların büyük kısmı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne katılmıştı.

    İngiliz polisi şu ana kadar 218 kişiyi tutukladığını söylüyor. Bunlardan 40’ı yargıç karşısına çıkmayı bekliyor. İngiltere mevcut ‘terör yasaları’ uyarınca şüphelendiği kişilerin pasaportlarını alıkoyabiliyor ve şüphelileri ülkeye dönüşlerinde 14 gün süreyle hiçbir suçlama yöneltmeden gözaltına alabiliyor. Kasım sonunda İngiliz parlamentosuna gelecek olan yeni yasa tasarısıyla bu tür yetkilerin daha da genişletilmesi gündemde. Başı ülkeye geri dönen cihatçılar nedeniyle ağrıyan bir diğer lider olan Avustralya Başbakanı Tony Abbot ise “Eğer geri dönerlerse gözaltına alınacaklar. Hükümetimizin başlıca görevi vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak” diyor.

    Ancak kimin tutuklanacağına karar vermek hiç de kolay değil.Sonuçta Suriye’ye seyahat etmek yasadışı bir şey değil. Ayrıca Suriye’ye gidenlerin orada herhangi bir şiddet eylemine müdahil olup olmadığını saptamak da çok ciddi bir istihbarat gerektiriyor. IŞİD profesyönelce hazırlanmış propaganda videolarıyla yeni cihatçıları Suriye ve Irak’a çekiyor. Yine de hükümetlerin gözaltı uygulamasında ısrarcı olmaları anlaşılabilir bir durum. IŞİD uluslararası kamuoyunun dikkatini ilk çektiği dönemde hedefinin Batı ülkeleri olmadığını açıkça ifade etmişti. Örgütün amacı Orta Doğu’da Batı etkisinden arındırılmış bir ‘Hilafet’ kurmaktı. Ancak o günden bu güne şartlar değişti. Batı güçleri öncülüğündeki koalisyon IŞİD hedeflerini havadan vurmaya devam ediyor. Örgüt ise hem ABD hem de İngiltere vatandaşı esirleri başlarını keserek öldürdü. Örgütün internete koyduğu her ‘baş kesme’ videosunda Batı açık açık tehdit ediliyor.

    Danimarka’nın Aarhus kentinde yetkililer IŞİD’in tehditlerinden çekinmiyor. Aksine ülkeye dönen cihatçılar gözaltı için bekleyen polisler yerine kariyer danışmanları ile karşılanıyor. Aarhus modelinin ardındaki mantık basit: Suriye’ye savaşmaya gidenlerin büyük kısmı toplumdan dışlandığını hisseden genç erkeklerdi. Ülkeye dönüşlerinde tutuklayıp sorguya çekmek onları daha da radikal hale getirebilir. Oysa diyaloğu teşvik etmek yeniden topluma kazandırılmalarının ilk adımı. Danimarkalı yetkililer Aarhus kentindeki Grimhojvej camiinde de kendilerini hissetiriyorlar. Bu cami ‘cihatçıları teşvik eden bir yer’ olarak ün salmış. Hatta ABD bir cami imamının El Kaide ile bağlantılı olduğunu söylüyor. Danimarka ise caminin önde gelen isimleriyle diyaloğa geçerek daha fazla cihatçının savaş bölgelerine gitmesini engellemeye çalışıyor.

    Cihatçıların rehabilitasyonu üzerinde çokça tartışmanın yapıldığı bir konu. “Bu kişileri rehabilite ederken çıkarcı davranmak gerekiyor. Diyaloğu sağladıkça elimizdeki istihbaratı da güçlendirmiş oluyoruz” diyen Royal United Services Enstütüsü Başkanı Michael Clarke, şöyle devam ediyor: “Bence bu kişileri takibe almak şu anda en iyi seçenek. Çok pis bir dünya olduğu bir gerçek olsa da güvenlik güçleri takibe aldıkları kişilerin ne derece tehlikeli olabileceğini kestirebiliyor.” Soufan Group Başkan yardımcısı Richard Barrett ise suçlu bulunup hapse gönderilmeleri durumunda dahi bu kişilerin topluma geri kazandırılması için çabaların devam etmesi gerektiğini düşünenlerden. Barrett, “Hapishanelerde başka kişileri benzer düşüncelerle zehirlemelerinin önüne geçmeliyiz” diyor.

    “Bence bu kişileri takibe almak şu anda en iyi seçenek. Çok pis bir dünya olduğu bir gerçek olsa da güvenlik güçleri takibe aldıkları kişilerin ne derece tehlikeli olabileceğini kestirebiliyor.”

    Soufan Group Başkan yardımcısı Richard Barrett ise suçlu bulunup hapse gönderilmeleri durumunda dahi bu kişilerin topluma geri kazandırılması için çabaların devam etmesi gerektiğini düşünenlerden.

    Barrett, “Hapishanelerde başka kişileri benzer düşüncelerle zehirlemelerinin önüne geçmeliyiz” diyor.

    Birçok yabancı savaşçı Danimarka’nın sunduklarını memnuniyetle kabul edebilir. Sonuçta birçoğu izledikleri propaganda videolarını izleyerek Suriye’ye gitmeye karar veriyor. Ancak Suriye’deki vahşetin izledikleri videodakilerden çok daha farklı olduğunu görüyorlar. Bu dünyanın içine bir kez girdikten sonra da tekrar çıkmak kolay olmuyor. Kobani’de IŞİD için savaşan İngiliz vatandaşı Muhammed Mehdi Hassan, Ekim’de ölmeden önce paylaştığı mesajlarda eve dönüşünü zorlaştırdığı için İngiliz hükümetini suçluyordu. Suudi Arabistan ise ülke dışında savaşan vatandaşları konusunda Batı’ya göre daha avantajlı. Krallık uzun yıllardır cihatçılar için rehabilitasyon merkezlerini işletiyor.

    Eski El Kaide savaşçıları Riyad’daki rehabilitasyon merkezinde vakit geçiriyor. Riyad’da oldukça geniş ve etkileyici bir alanda kurulan rehabilitasyon merkezinde eski cihatçılara eğitimden danışmanlığa her tür hizmet sunuluyor. Burada kalanlar Kuran’ı İslam alimleriyle tartışıyor, iş bulmalarına yardımcı olunuyor. Rehabilitasyon merkezi yetkilileri yüzde 90 oranında kişileri tekrar topluma kazandırabildiklerini iddia ediyor. Ancak BBC’nin Newsnight programı merkezden ayrılan iki kişinin daha sonra Yemen’e giderek ‘Arap Yarımadası’nda El Kaide’ örgütünü kurduğunu öğrendi.

    Cihatçılara ‘yumuşak’ davranmak sorunlar yaratsa da tutuklayıp sorgulamak da bir o kadar sorunlu. Katı tutum eski cihatçıların kendi ülkelerine karşı cephe almalarına yol açabilir. ABD ise şu ana kadar orta yolu tercih etmiş durumda. Eylül ayında Washington ülkeye dönen eski cihatçılardan hiçbirisinin tutuklanmadığını doğruladı. Suriye ve Irak’tan dönenler tek bir profile sahip de değil. Radikal düşüncelere sahip olanlar hala var, fakat birçoğu ‘Benim için savaş artık bitti’ diyor. Eğer takibe almak doğru ve etkin biçimde yapılırsa olası saldırıların önüne geçebiliyor. Ancak sadece takibe almak da tüm dertlere devam olamıyor. Sadece bir kişinin sürekli takipte tutulması yaklaşık 30 kişilik bir ekip gerektiriyor. Yüzlerce eski cihatçının ülkeye dönüş yaptığını varsayarsak, bu akınla başedebilecek bir istihbarat servisi kurmak oldukça zor. Güvenlik güçleri kimi takibe alıp kimin peşini bırakacağı konusunda zor seçimler yapmak zorunda olacak. (BBC)

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Barış Ünlü: “AKP ‘Türklük Sözleşmesi’nin devlet ayağını çökertti”

    6 Haziran 2025

    Kürt Dili Bayramı, ana dili ve sağlık

    14 Mayıs 2025

    Bahçeli’nin ‘totaliter’ fantezileri

    3 Nisan 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Zeynel A. Göçer

    Bir Banka, Bir Saat, Bir Yalnızlık: isviçre

    Coşkun Özdemir

    NATO’nun çürüyen tahtı; Emperyalizmin hırsızlık imparatorluğu çöküyor mu?

    Mehmet Murat Yıldırım

    Yaban domuzunun günahı ne?

    Zeynel A. Göçer

    Artı Değer Van Spor ve Marx’ın teorisi üzerine mizahi bir deneme

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Osman İşçi

    LGBTİ+ hakları insan haklarıdır

    M. Ender Öndeş

    Varlığı bir dert yokluğu yara

    Aziz Çelik

    Kamu işçileri için büyük tehlike!

    Fehim Taştekin

    Dişi aslan ve av

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İşçiler ne yapsın?

    11 Haziran 2025

    Grev okulundan dersler

    10 Haziran 2025

    İzBB grevinin hatırlattıkları…

    7 Haziran 2025
    KADIN

    Kadının İnsan Hakları Derneği, İstanbul Sözleşmesi’ni AİHM’e taşıdı

    3 Mayıs 2025

    DEM Parti Kadın Meclisi’nden Saadet Partisi’ne ziyaret

    14 Mart 2025

    Kadınlar Taksim’de yasağa rağmen yürüdü: Susmuyor, isyan ediyoruz

    8 Mart 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.