Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Eskişehir Şehir Hastanesi’nde sahte rapor operasyonu: 20’den fazla doktor gözaltında

    7 Aralık 2025

    AP Raportörü Amor: “Türkiye’deki demokratik gerilemeyi izlemek acı verici”

    7 Aralık 2025

    Dêrazor kırsalında IŞİD saldırıları artıyor: SDG noktalarına 24 saatte üçüncü saldırı

    7 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

      6 Aralık 2025

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025

      İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

      2 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

      7 Aralık 2025

      Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

      6 Aralık 2025

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025

      İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

      1 Aralık 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Midas’ın Altınları

    Midas’ın Altınları

    MEHMET HORUŞ İlke TV için yazdı: "Piyasa yorumcuları, ağız birliği yapmış gibi küresel bir eğilim olarak altın fiyatlarındaki yükselmenin nedenini dünyada artan savaş ve istikrarsızlık olarak açıkladılar. Dünyamızdaki kan ve gözyaşı ile altının fiyatı aynı hızda artıyor. Fiyatlardaki yükseliş, sermaye için çok daha küçük rezervlerde çok daha büyük sahaların madenciliğe açılması anlamına geliyor."
    Mehmet Horuş14 Ekim 2025
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    İnsanın doğayla kurduğu diyaloğun evrensel mekanlarından olan Kazdağları, maden için delik deşik edilerek ormanlar ve yeraltı suları yok ediliyor. İzmir’e kontrollü verilmeye başlanan suyun kapasitesinde maden engeli var. Muğla’nın içme suyu ihtiyacı sürerken mevcut su potansiyelinin önemli bir oranı termik santrallere tahsis edilmiş. Afyon ve Manisa’daki ekoloji örgütleri, benzer kaderi yaşamamak için uyarıyor. Çünkü, maden şirketlerinin dokunduğu yerler, bir cehennem çukuruna dönüşüyor. Zeytinlikler, meralar, tarım alanları, pınarlar, milyonlarca tonluk pasa ve zehirli atık deposu haline getiriliyor.  Midas’ın binlerce yıl önce kurtulduğu altının laneti, sermaye eliyle geri dönmüş gibi.

    Avrupa’nın en büyük altın madenlerinden biri olan Kışladağ Altın Madeni’nin bulunduğu Uşak’ta, geçtiğimiz yaz susuzluk başladı. “Bilinen En İyi Teknoloji” propagandası ile faaliyetlerine başlayan maden şirketi, gelen eleştirilerin “haksız” olduğunu, Uşak’ın toplam suyunun “sadece” yüzde 10’unu kullandıklarını açıkladı. DSİ’nin şirketlerine daha fazlasını tahsis ettiğini de açıklamalarına ekledi. Şirketlerin verdiği rakamlara her zaman kuşkuyla yaklaşıyoruz. Bu kuşku, ekoloji politik bakış açımızın başlangıç düzeyinde var. Velev ki yüzde 10. Bir şirket, bu kadar suyu kimden ne hakla alıyor? Dört yüz bin nüfuslu, tarım ve hayvancılığın geliştiği bir vilayetin toplam suyunun yüzde 10’undan bahsediyoruz. 2004 yılında verilen ÇED kararının iptali için açılan davada, ilerleyen yıllarda madenin yöreyi susuz bırakacağı, DSİ’nin hesaplamalarının yanlış olduğu ayrıntılı şekilde izah edilmişti. Dolayısıyla bugün yaşanan susuzluk, göz görerek ve gün sayarak kapımıza dayandı. Bu yıl ÇED davası, yıllar sonra verilen AİHM’in ihlal kararıyla, yeniden görülse de bir kez daha davanın reddine karar verildi. Dava dosyasına madenin yaratacağı ekolojik tahribatlar hakkında 20 yıl önce sunulan uzman raporları, geleceğe yazılmış bir mektup gibi temyiz aşamasında Danıştay’ın önünde bekliyor.

    Bergama’da yargı kararlarının işlevsiz bırakılmasından sonra gündeme gelen Kışladağ Altın Madeni’ne karşı en güçlü direniş, su hattının geçirilmesi sırasında, tarihte Frigya ile Lidya sınırlarında yer alan bugünkü Ulubey İlçesi’ne bağlı İnay Köyü’nde yaşandı. İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı, 2005 yılında yazdığı “İnais’ten İnay’a” adlı kitabında madenin sahibi Kanadalı Eldorado Gold şirketini Midas’a benzetmişti. Kitapta, altın için ileriki yıllarda yörenin doğasının ve kültürünün yok olacağı ve insanların yoksulluk içinde kalacağı dünyadan örneklerle anlatılıyor. Sakaryalı’ya göre “İnay”, Helen dilinde su perilerinin yaşadığı yer anlamına geliyor. Siz, su perisinin çığlığı olarak okuyabilirsiniz.

    Midas’ın altın ülkesinin diğer tarafında da Ankara’dan Kırşehir hattına kadar, Kızılırmak Havzası’nı tehdit edecek yeni maden sahalarının izin ve ruhsat süreçlerine başlandı. Bütün bu yörelerde şirketler, sahip oldukları çok “ileri teknolojileri” ile “iyi eğitilmiş” uzmanlarının ağzıyla “altın bulduk” diyorlar. Lidyalılar’ın ilk altın ve gümüş parayı kullandığı yerde mi? Kimsenin bir şey bulduğu yok. Bakırçay, Altınözü, Bakırtepe, Altıntepe, Maden Köyü, Gümüşkol ve diğer sayısız örnekte, sadece köy adlarına bakarak iki bin yıldır buralarda madencilik yapıldığını tahmin edebilirsiniz. Adı “Gümüşhane” olan ilimizin TEMA Vakfı verilerine göre yüzde 93’ünün maden ruhsatlı olmasını da örnek sayabiliriz.  Yeni bulunan tek şey, işletme ölçeğindeki devasa büyüklükler. Kapitalizmin yok edici kapasitesi, kilometrekarelerce büyüklükte sahalarda madencilik yapılmasına izin veriyor.  Bunun bir gelişme ve zenginlik olmadığını anlamak için Afrika ülkeleri yanında Türkiye’deki maden yörelerine de bakılabilir.

    Doğanın ve yaşamın uğruna feda edildiği altın, geçen hafta son 50 yılın en hızlı fiyat artışına ulaştı. Piyasa yorumcuları, ağız birliği yapmış gibi küresel bir eğilim olarak altın fiyatlarındaki yükselmenin nedenini dünyada artan savaş ve istikrarsızlık olarak açıkladılar. Dünyamızdaki kan ve gözyaşı ile altının fiyatı aynı hızda artıyor. Fiyatlardaki yükseliş, sermaye için çok daha küçük rezervlerde çok daha büyük sahaların madenciliğe açılması anlamına geliyor. İnsani ve canlı varoluşu her düzeyde yok eden altın daha çok çıkarılacak. Sermaye çevrelerinde ülke haritası üzerinde bu yeni sahalar çalışılmaya başlanmıştır.

    Ne diyelim?

    Tuttuğunuz altın olsun!

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    7 Aralık 2025

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    6 Aralık 2025

    “Darbe mekaniği”

    4 Aralık 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Şebnem Oğuz

    Öcalan’ın 6 Aralık metni: Türkiye Sosyalist Hareketi ile yeni bir diyalog eşiği

    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Elif Gamze Bozo

    Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ümit Akçay

    Bağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı

    Özgür Müftüoğlu

    Asgari ücret, gıda fiyatları ve açlık sorunu

    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Alp Altınörs

    Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.