HDP Aday tanıtım toplantısı Ankara’da yapılıyor. Figen Yüksekdağ’ın konuşmasının ardından Selahattin Demirtaş konuşuyor.
Selahattin Demirtaş’ın konuşmasından satır başları:
HDP, bütün karamsar tabloyu aydınlatmak için yola çıkmış biricik halk partisidir.
Nefessiz, soluksuz kalmış ezilen yığınların partisiyiz. Partimizi tıpkı Türkiye gibi, çok kimlikli, çok inançlı bir çiçek bahçesinin üzerine inşa ettik.
Bugüne kadar egemenler bize hep teklikte buluşmayı vaad ettiler. Tek din olacak, tek dil olacak dediler. Bunu kabul etmezseniz gideceksiniz dediler. Sürgünle katliamla, bize ikinci seçeneği dayattılar. Evlatlarımızı, yıllarımızı kaybettik. İşte HDP bunlara mecbur değiliz diyerek 3. seçeneği ortaya çıkarttı. Biz yaradılışdan doğru farklıyız. Kürt olarak doğduk, Türk olarak doğduk. Cinsiyet olarak birbirimizden farklıyız, temsil ettiğimiz medeniyet, kültür farklı. Son derece normal. Biz insanlığın, medeniyetlerin ilk varolduğu topraklarda yaşıyoruz. Mezopotamya’da, Anadolu’da yaşıyoruz. Bizi teklik etrafında buluşturmaya çalışmak büyük bir hataydı, bu hataya karşı isyan ve direnişin ortaya konulması meşruydu. Şimdi yeni bir anlayışla yolumuza devam etmek istiyoruz. Yönetenlerin bizi inkar etmesine izin vermeden ‘yeni bir yaşam’ mümkündür diyerek yola çıktık. Teklik politikalarına karşı, birlik politikalarını ortaya koyduk. Dünyanın en güzel, en zengin coğrafyalarından birinde yaşıyoruz. Ülkemizin her bir santimetrekaresi doğa harikası, insan yapımızla eşsiz bir ülkede yaşıyoruz. Ama çok mutsuz, çok huzursusuz, çünkü güvende değiliz. Büyük bir hazinenin üzerinde oturan yoksullar olarak bunları haketmiyoruz.
Geçiş sürecinin demokratik bir kazanıma dönüşmesi için sabırla metanetle çalışmak gerekiyor. Emin olun ki bu günler geçecektir. Göreceksiniz, 1 Kasım’da 7 Haziran’dan daha güzel ve büyük bir güneş doğacaktır üzerimize. Bizler siyasetin bize sunduğu imkanları öc almak, cezalandırmak için kullanamayız. Siyasi gücümüzü, emeğimizi halkın huzuruna sunmak zorundayız. Siyaset hırsla, kibirle yapılacak bir şey değildir. Kendinden sonraki nesillere en az sorun bırakan siyasetçiler olursak başarılı olabiliriz. Toplumda varolan sorunların üzerine sorun katan siyasetçiler bugün suçlulardır.
Parkta bahçede yanyana çalıştığınız emekçi kardeşleriniz arkadaşlarınız, okuldaki ders dinlediğiniz arkadaşlarınız ne kadar gerçekse HDP’de o kadar gerçektir. Bir an HDP’siz bir Türkiye düşünün, bir an HDP’nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. Türkiye’yi bir gemi gibi düşünün. Bu kadar badireye rağmen batmıyorsa bu gemi, HDP’nin bu gemide sağladığı iradeden dolayıdır. HDP’yi bu gemiden atmaya, dışlamaya çalışanlar: HDP bu gemide olmazsa HDP batar. HDP’ye sahip çıkmak demek, aydınlık geleceğe sahip çıkmak demektir. Biz klasik parti, klasik seçim yarışı yürüten bir parti değiliz.
Evet biz yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceğiz. Her kim taş üstüne bir taş koyduysa onlara teşekkür ederiz. Ama yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceğiz. Doğru rejim değişecek bu geçiş sürecinde. Ama adaletli bir rejim, eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle akılla barış ile yolumuza devam edeceğiz.
Gandhi’nin dediği gibi “Adaletsiz rejimi,adaletle yıkınız.Alkışlar önüne kansız elle çıkınız”