Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

    10 Eylül 2025

    Hayatlar dosya numaralarına sıkıştı: İsviçre’de mülteci gerçekleri

    10 Eylül 2025

    İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin görevden alınması davası Silivri’de başladı

    9 Eylül 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Ortadoğu
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

      10 Eylül 2025

      Tek yol birlikte mücadele

      9 Eylül 2025

      6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

      7 Eylül 2025

      Ölü Canlar: Mustafa, Vezir, Yasin ve diğerleri

      4 Eylül 2025

      Ulus-devlet: Fili tarif etmek?

      2 Eylül 2025
    • Seçtiklerimiz

      Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

      9 Eylül 2025

      Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

      7 Eylül 2025

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

      4 Eylül 2025

      Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

      3 Eylül 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

      7 Eylül 2025

      Onur Emre Yağan: Komisyon yetersiz, yanıltıcı, çözüm açısından engelleyici potansiyeldedir

      2 Eylül 2025

      Mehmet Aytunç Altay: Faşist rejim yıkılmadan hiçbir temel mesele çözülmez

      2 Eylül 2025

      Berkay Ustabaş: Böyle barış olmaz!

      1 Eylül 2025

      Sezin Uçar: Adil ve demokratik bir barışın yolu faşizmin yıkılmasından geçiyor

      1 Eylül 2025
    • Dosyalar
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » Güzel yarınlarımızı sevgiyle, aşkla ve cesaretle kuracağız

    Güzel yarınlarımızı sevgiyle, aşkla ve cesaretle kuracağız

    Siyasi Haber1 Mayıs 2017
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    SEÇTİKLERİMİZ – HAMİT BALDEMİR yazdı: “Ben halkların kardeşlik kavgasını sevdim. Ben insanı sevdim; her dil ve renkten. Aşkın dili ve rengi yoktur. Yine herkesin aşkını kendi diliyle haykırmasını ve türkülerini haykırmasını istiyorum. Ben özgürlüğü ve insan olma bilincini sevdim. Hepinizi her dilde, her renkten insan yanınızdan öpüyorum.”

    HAMİT BALDEMİR


    Her taraf kan-revan içindeyken, baskılar ve katliamlar günlük yaşamın bir parçası olmuşken insanlar şairleşiyor. Bir anlamda şiir normal konuşma dilinin yetersiz kaldığı yerde başlarmış. Galiba tam da bu anı yaşıyoruz. Şiir, vecize, özdeyiş ve atasözleri ile insanlar kendilerini ifade etmeye çalışıyor. Bu arada ezop dili ve alegorik sanat da devreye giriyor. Bütün bunlar; baskılara, yasaklara ve kuşatılmışlığa karşı bir haykırıştır. Aşk, duygular, mizah toplumsal ve politik durumla birlikte hatta iç içe işleniyor. Örneğin, biri diyor ki; “Sana Kürtçe ‘Seni seviyorum’ demek isterdim”. Diğeri ise; “Sevgilim Kürtçe ‘Seni seviyorum’ diyecektim, sonra düşündüm ki bu tam bir ırkçılık!” Burada tam bir manipülasyon ve kafa karışıklığı söz konusudur. Biri Kürtçe üzerindeki baskı ve yasaktan yakınıyor ve özlemini ifade ediyor. Diğeri de bu istek ve özlemini sorguluyor; bunun bir ırkçılık olduğu sonucuna varıyor.


    Oysa baskı altındaki ve yasaklanan ve yok edilmek istenen bir dili kullanmak devrimci ve yurtsever bir duruştur. Türkçe seni seviyorum deyince ırkçılık olmuyor da, Kürtçe, “Ez ji te pir xez dikim” demek neden ırkçılık olsun? Buna “ırkçılık” diyenin kafası karışıktır ve egemen sömürgeci sistemin propagandanın etkisindedir. Özellikle Kemalizmin, yani burjuvazinin sol adına yaptığı demagojinin etkisi altındadır. Bir de sosyal-şoven solun demagojik ve manipülasyonist ideolojik hegemonyasından kurtulamamıştır.


    İnanıyorum ki o bu söylemini enternasyonalistlik veya sosyalistlik adına yapıyordur.  Büyük ihtimalle de Kürt’tür! Aslında iyi niyetli biri olduğuna inanıyorum. Ancak sapkın bir anlayışın etkisindedir. Solculuǧun ya da sosyalist olmanın gereği bu sanıyor. Kafası karışık. Hala neden bir insanın ana dili ile sevgisini ve aşkını ifade etme özlemini anlamıyor? Buna ırkçılık diyor? Oysa farkında olmadan kendisi ırkçılık tuzağına düşmüştür. Bunu söyleyen asimile olmuş bir Kürt bireyi ise durum daha da vahim.  Bunu kendisini bir sosyalist ya da ileri bir düşünceyi ifade ettiğini varsayarak söylüyorsa nasıl bir yanılsama içinde olduğunu bilmiyordur.


    Öyle bir anlayış geliştirilmiş ki; halkların, azınlıkların kendini egemen güçlere karşı savunması ve duruşu milliyetçilik oluyor! Hatta kimisi buna ırkçılık ve bölücülük diyor. Ama egemen ulus adına devrimcilik yapanlar; ne hikmetse kendi pozisyonlarına proleter enternasyonalizm demektedir. Bunlar, özcesi enternasyonalizmi egemen ulus devrimciliğine endekslemişler. Bu arada gidip Filistin saflarında mücadeleyi de büyük bir enternasyonalist duruş kabul ederler. Ama Kürt ve Kürdistan söz konusu olunca milliyetçilik ve bölücülük oluyor. Çünkü Kürtler ve Kürdistan kendi egemenlerinin sömürgesidir. Durum bu maalesef. Umarım bu burjuva ideolojik handikap aşılır.


    Devletin ağır sistematik baskıları ve imhası; psikolojik ve ideolojik saldırılar; herkesi kırılgan, yaralı ve sinirli, öfkeli ve biraz da tepkici yapmıştır. Ve insan; karmaşık, anlaşılması zor bir yaratıktır. Ve her bir insan ayrı bir "dünya". Yasak ve baskılar insanı derinden etkiliyor. Sömürgeci baskı ve uygulamalar ise daha farklı ve daha derinden etkiliyor. Birçok kişilik sendromuna koşul ve zemin yaratıyor. Yılgınlık, umutsuzluk, güvensizlik, aşağılık kompleksi vb durumlara yol açıyor. Egemenlerin ve sömürgecilerin politikalarının amacı da budur. Toplumun/halkın iradesini kırıp daha rahat yönetmektir.


    Ancak öte yandan bu baskılara karşı direnmek ve devrimci-demokratik duruş toplumu canlı tutar; kendine güvenini arttırır ve gelecek güzel günlere giden yolun taşlarını örer. Devrimci duruş ve mücadele toplumda kapitalist sömürgecilerin bakterisine karşı antibiyotik görevi yapar. Kapitalizm ve sömürgeciliğin tüm baskıcı ve anti demokratik uygulamalarına karşın halkın özgürlük mücadelesi devam eder. Halkların devrimci duruş ve yürüyüşü, egemen sömürgecileri hak ettikleri tarihin çöplüğüne atacak koşulları yaratır. İşte bu, yeni yaşamın bizzat kendisini üretir.


    Derinleşen çelişkilerin ve mücadelenin acımasız koşullarında; halkın devrimci sanatı en kaliteli ve en anlamlı ürünleri verir. Şiir, roman, mizah, tiyatro ve sinemanın en iyisi ve en kalitelisi bu tarihsel momentte doğar. Egemen sömürgeci güçler; umutsuzluk ve yılgınlık ile halklar arasında düşmanlık ve savaşı geliştirir. Buna karşılık, devrimci güçler; umut ve coşku ile güzel günlerin geleceğinin muştusunu verir. Gelecek günlere giden yolu döşer.


    “Seni Dicle gibi sevdim” diyor şair. Bir de Fırat’ın haşin ve coşkulu deli akışını sevmekte vardır. Ben de diyorum ki, ben halklarımızın devrim yapma olasılığını sevdim. Bir de halkların kardeşlik kavgasını sevdim. Ben insanı sevdim; her dil ve renkten. Aşkın dili ve rengi yoktur. Yine herkesin aşkını kendi diliyle haykırmasını ve türkülerini haykırmasını istiyorum. Ben özgürlüğü ve insan olma bilincini sevdim.


    Özcesi, umutsuzluğa ve yılgınlığa yer yok. Biz insanlığı yeniden fethedeceğiz. Bu yolda, "Vaktimiz yok ölenlerin matemini tutmaya / Akın var akın”. Geleceği kuracağız, güzel yarınlarımız yakın. Güzel yarınlarımızı sevgiyle, aşkla ve cesaretle kuracağız. Başka bir alternatif yoktur!


    Hepinizi her dilde, her renkten insan yanınızdan öpüyorum.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

    9 Eylül 2025

    Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

    7 Eylül 2025

    Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

    7 Eylül 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Elif Gamze Bozo

    Sessiz Çığlık: Engelli Sokak Hayvanları ve Hukukun Görülmeyen Noktası

    Tuncay Yılmaz

    Tek yol birlikte mücadele

    Toros Korkmaz

    6-7 Eylül Olayları: Devlet eliyle kışkırtılan ve yönlendirilen pogrom

    Ercüment Akdeniz

    Ölü Canlar: Mustafa, Vezir, Yasin ve diğerleri

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Şebnem Oğuz

    Geç faşizmin hızı, yeni konjonktür ve sosyalist strateji

    Ümit Akçay

    Kilitlenmiş düzen: Hindistan örneğiyle yol gösterici planlamanın sınırları

    Siyasi Haber

    Ertuğrul Kürkçü: “Bu bir onur isyanıdır”

    Ertuğrul Kürkçü

    Sürekli darbe rejiminde yeni bir gün

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    Mobbingin böylesi: Kayyım yönetimindeki Batman Belediyesi sosyoloğu temizlik işçisi yaptı

    5 Eylül 2025

    AKP’li Çerçioğlu’ndan, CHP’li personellere istifa dayatması ve mobbing

    3 Eylül 2025

    KESK’ten KHK tepkisi: “Hukuksuz ihraçlara son verin”

    3 Eylül 2025
    KADIN

    Ağustos ayında 28 kadın katledildi, 25 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti

    6 Eylül 2025

    Eline, beline sahip çıkmayanlar itibardan olacaklar

    3 Eylül 2025

    Temmuz ayında en az 28 kadın katledildi: Şiddet yayılıyor, sessizlik büyüyor

    6 Ağustos 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.