12 Temmuz’da gerçekleşecek olan Boğaziçi Üniversitesi rektörlük seçimlerine adaylığını koyan yandaş Vedat Akgiray’ın adaylığı karşısında bir kampanya başlatıldı. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey ve Güney kampüslerinde “Boğaziçi’nin çoğulcu, özgürlükçü geleneğine sahip çıkan bir grup öğrenci” imzalı afişler yapıldı.
Rektörlük seçimlerinde kaybetse dahi adaylıktan çekilmeyerek Cumhurbaşkanı tarafından atanabileceğini belirten Vedat Akgiray’ı protesto etmek için asılan afişlerin yanı sıra sosyal medya da dolaşıma giren videolar ve bir bildiri bulunuyor.
İşte Game Of Thrones göndermeli video:
Harry Potter filminden yapılan video:
Açıklama ise şöyle:
BÜ Kamuoyuna,
Winter is coming to BU!
Bu bir dizi reklamı değil. Sıcak yaz aylarına girsek de uzun ve soğuk bir kış geliyor BÜ'ye. Akgezenler okula sızmaya çalışıyor. Kurgu ile gerçeğin birbirine karıştığı bir zamanda yaşıyoruz. Olan biteni bir sıralayalım, belki zihnimiz açılır biraz.
Önce ülkemizdeki savaşa ve katliamlara karşı çıkan, "bu suça ortak olmayacağız" diyen hocalarımızın imzası geldi oturdu gündeme. Sonra devletlûlerimiz bu hocaları “karanlık aydın” ilan edince, ne idüğü belirsiz bir mektup atılıverdi hocaların kapısının altından. Neymiş efendim, ülkesinin “selametini” isteyen öğrenciler varmış da onlar hocaları vatanseverliğe çağırıyorlarmış. Katliam yapılacak evlere çarpı atma olayının Boğaziçicesi de bu olsa gerek. Bitti mi? Bitmedi… Üniversiteler birer birer sıraya girip hocalara soruşturma açmaya başladı. BÜ yönetimi buna direndi. Ama burası Türkiye, MGK'sı var, işkenceci generali var, muhterem beyefendi hazretleri var, rahat bırakırlar mı? Boğaziçi’nin tarihinde ilk kez bir hocası tutuklandı.
Ankara'daki ikinci patlamanın ardından BÜ’de de bombalı araç bulunduğu haberini okuduk. Sonra Kuzey'de bomba düzenekli bir araç daha bulunduğu iddia edildi. Okul bu iddiayı yalanladı. Bu işte bir “mit” yeniği olmasından kıllandık.
Bu işleri çevirenlerin Boğaziçi’ni baskı altına almaya çalıştığı yedi düvelin malumu oldu. Ve bütün bu gelişmeler ışığında rektörlük seçimlerine yaklaşıyoruz.
Sonra bir yerlerden bir AKgiray çıkıverdi… Okulun hiçbir biriminde görev almamış, en son akademik çalışmasını 10 yıl önce yapmış, ismi yolsuzluk iddialarına karışmış, SPK başkanlığından atılmış harika bir rektör adayı! Koltuk sevdası böyle bir şey olsa gerek… Boğaziçi’ndeki demokratik seçim ortamının sonucunu umursamayan, merkezden atanan bir rektör istemiyoruz.
Akgezenlere obsidyen iyi geliyormuş. AKgiray’ın panzehiri ne olsa gerek?
İmza: Boğaziçi’nin çoğulcu, özgürlükçü geleneğine sahip çıkan bir grup öğrenci