17 Aralık süreciyle birlikte ortaya saçılan kayıtlarla ve son olarak “Alo Fatih” skandalıyla iyice gün yüzüne çıkan medyaya dönük baskı ve sansür, basın emekçileri tarafından protesto edildi.
Dışarıdaki Gazeteciler (Pressout) adlı grubun, “Putları yıkalım, gazeteciliği yeniden ayağa kaldıralım” çağrısıyla bir araya gelen gazeteciler, 16 Şubat Pazar günü eski Hürriyet binasının bulunduğu Cağaloğlu’nda toplanarak İstanbul Valiliğine yürüdü.
Yürüyüşte “Basın ve ifade özgürlüğü için ayaktayız” ve “Baskıyı durdurun” ve “Alo Başbakan artık yeter” pankartları açan gazeteciler “Özgür basın için örgütlen” ve “Özgür basın susturulamaz” şeklinde sloganlar attı.
Valilik önünde kalkanlarla barikat kuran polis, gazetecilerin valilik binası önüne yaklaşmasına engel oldu. Burada gazeteciler adına basın açıklamasını okuyan Gazeteci Çiğdem Anad gazetecilik mesleğinin uzun yıllardır iktidarların baskısı altında olduğunu belirterek, “Telefonlarla gelen talimatlar, sansür ve otosansür gazeteciliği boğuyor. Baskı, sansür ve otosansürün ne kadar yıkıcı olduğu son iki hafta içinde gözler önüne serildi. Bunlar demokratik bir hukuk devletinde, basın özgürlüğünün bulunduğu bir ülkede söz konusu olamaz” dedi.
Anad yaptığı açıklamada ayrıca; “Bu boşvermişliğe, tepkisizliğe son vermek için bugün sokaktayız. Medyanın itibarının ayaklar altına alınmasında iktidarın yanında, baskıya ortak olan ve ‘Emredersiniz’ diyerek haberleri sansürleyen patron ve gazetecilerin de payı büyük. Ama artık yeter. Bundan sonra susmayız, susmamalıyız. Gün yaşananları halının altına süpürme günü değil. Gün özeleştiri yapma, mesleğimize dört elle sarılma günü gerçekleri alabildiğince yazma ve baskılara direnme günüdür. Gün gazeteciliğin ve gazetecilerin ayağa kalkma günüdür. Unutmayın iktidarlar gelir geçer, aslolan gazeteciliktir” dedi.