Close Menu
Siyasi HaberSiyasi Haber

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    BES’ten meclis önünde ücret adaleti eylemi: “Üst kademe yöneticilere zam, emekçiye yok”

    5 Aralık 2025

    Eğitim Sen’den MESEM tepkisi: “Çocuk işçi fabrikasına dönüştürüldü; ölümlerin sorumlusu MEB’dir”

    5 Aralık 2025

    DEM Parti’li Koçyiğit: “AKP mutfağında pişen bir anayasaya onay vermeyiz”

    5 Aralık 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Facebook X (Twitter) Instagram
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    • Güncel
      • Ekonomi
      • Politika
      • Dış Haberler
        • Dünya
      • Emek
      • Kadın
      • LGBTİ+
      • Gençlik
      • Ekoloji ve Kent
      • Haklar ve özgürlükler
        • Halklar ve İnançlar
        • Göçmen
        • Çocuk
        • Engelli Hakları
      • Yaşam
        • Eğitim
        • Sağlık
        • Kültür Sanat
        • Bilim Teknoloji
    • Yazılar

      Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

      4 Aralık 2025

      Barışa cephe alanlar

      4 Aralık 2025

      Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

      3 Aralık 2025

      İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

      2 Aralık 2025

      Süreç nereye?

      1 Aralık 2025
    • Seçtiklerimiz

      “Darbe mekaniği”

      4 Aralık 2025

      Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

      3 Aralık 2025

      İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

      1 Aralık 2025

      Son 1 yılda en az 1093 işçi zehirlendi​​​​​​​: İşçi zehirlenmelerinin ekonomi-politik arka planı

      29 Kasım 2025

      CHP ve DEM

      29 Kasım 2025
    • Röportaj/Söyleşiler

      Feray Mertoğlu: Müzakere sürdürülürken faşizme karşı mücadele yükseltilmelidir

      2 Aralık 2025

      Amed Dicle: Suriye’de de Türkiye’de de Kürtler statüsüzlüğü kabul etmeyecek

      2 Aralık 2025

      Heval Sen Daha Özgürleşmedin mi?

      27 Kasım 2025

      “Umudumuz mücadelede, gücümüz dayanışmada”

      25 Kasım 2025

      Naci Görür: “Önemli olan kentleri depreme dirençli yapmaktır”

      12 Kasım 2025
    • Dosyalar
      • “Süreç” ve Sol
      • 30 Mart Kızıldere Direnişi
      • 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2022
      • AKP-MHP iktidar blokunun Kürt politikası
      • Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
      • Ekim Devrimi 103 yaşında!
      • Endüstri 4.0 üzerine yazılar
      • HDK-HDP Tartışmaları
      • Kaypakkaya’nın tarihsel mirası
      • Ölümünün 69. yılında Josef Stalin
      • Mustafa Kahya’nın anısına
    • Çeviriler
    • Arşiv
    Siyasi HaberSiyasi Haber
    Anasayfa » 8 MART ÖZEL | Basına mı açıklasak, elinden mi tutsak?

    8 MART ÖZEL | Basına mı açıklasak, elinden mi tutsak?

    Kaç basın açıklaması bir gerçek dokunuşun yerini tutabilir? Pek tabii, hiç bir mücadele ve iyilik hali bir diğerinin muadili olamaz ve fakat bir öncelik veya aciliyet sırası da mı olmasın?
    Ayfer Göl8 Mart 2024
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn WhatsApp Reddit Tumblr Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    2023 yılının Temmuz ayı, eski eşi tarafından iki defa öldürülmek için kaçırılan ve şans eseri elinden kurtulan bir kadının hikâyesine tanık oluyoruz. Nasıl bir işkence, aylarca süren hastane eziyeti… Olayın dramatik boyutunu ajite etmekten imtina ettiğim ve acının pornografik sunumundan beri durmak istediğim için bazı detayları aktarmayacağım.

    Maalesef birçok hikâyeden bildiğimiz ve öfkeyle “artık yeter” dediğimiz bir noktadayız. Bu noktada saplanıp kalmak öfkemizi ve şu sefil çaresizliğimizi daha bir harlıyor.

    Hikâyede bahsi geçen erkek kişisi bir yıl hapis yatıyor ve tutuksuz yargılanmak üzere 2023 Temmuz ayında salınıyor. Korkuyu ve acıyı yaşayan kadınla irtibatım ve onun hikâyesi aracılığıyla açığa çıkan benim hikayem de bu tarihte başlayacak. Daha doğrusu sorgulamam, mücadele yöntemlerimize dair eleştiri ve endişelerim. Bir yolunu bulup kız kardeşimiz ile irtibata geçiyorum. O esnada farklı bir şehirdeyim. Telefonda konuşurken dahi ne denli korkmuş ve çaresiz olduğu anlaşılıyor. Çünkü iki kere kaçıran adam, üçüncü defa yapmak istediği eylemi tamamlamak için neden kaçırmasın diyor?

    Korkuyor…

    Arkadaş ve akraba çevresi tarafından da bir hayli yalnızlaştırılmış. Çocukları dahi “bizi elaleme rezil ediyorsun, evleneceğimiz kişilerin ailelerinin yüzüne bakamıyoruz” diye suçluyor kendisini. Kudretli ve güçlü pozu kesmekte mahir olan yetkililere gidiyor, “En iyisi başka bir yere taşın” aklını veriyor bizim kudretli aklı evvel yetkililer.

    “Taşınayım da, hangi para ile” diye kara kara düşünüyor.Tüm bunları yaşarken ve olağanüstü bir endişe içerisindeyken telefonla konuşuyoruz. Konuşmalarımızdaki birkaç cümlesini aktarmak isterim; fiziksel, psikolojik, sosyolojik veya hangi türden şiddet olarak tanımlarsanız tanımlayın, maruz kaldığı şiddeti idrâk edilsin diye birkaç kısa cümle sadece: “Ben ölmek istemiyorum, korkuyorum. Ama herkes ben suçluymuşum gibi konuşuyor. Evimin kapılarını kilitlemek, eve her girdiğimde yatakların altına varana kadar biri var mı diye kontrol etmekten bıktım. Ben haksızsam beni hapse atsınlar. Nasıl kurtulacağım?”

    Orada yaşadığım ama o sıra orada olmadığım şehrin kadın örgütleriyle görüşmeye çalışıyorum. Kız kardeşimizi Şiddet Önleme Merkezi’ne yönlendirip, en azından elektronik kelepçe aldırıp bir sonraki mahkemeye kadar bir nebze de olsa rahatlasın istiyorum. Fakat kızkardeşimiz il merkezinde değil de ilçede yaşadığından ve en çok korktuğundan olsa gerek “ben orayı bulamam, oraya gidemem” diyor. İldeki kadın örgütlerine, ki biri o dönem içinde aktif bir mücadele yürüttüğüm Partinin kadın örgütü olmak üzere birçok yere yazıyorum, durumdan haberdar kılıyorum hepsini.

    “Lütfen biriniz gidin ve sadece yanında durun” diyorum. Garip bir şekilde “Biz zaten akşam o konuyla ilgili basın açıklaması yapacağız” cevabı alıyorum.

    Birçok konuşmanın ardından ve bastıramadığım bir öfke ile “Yahu kadın yaşıyor! Ölmesini mi bekleyeceğiz; biriniz yanına gidin lütfen, bir çay bir kahve için onunla, yalnız olmadığını hissetsin” diyorum. Ama nafile. Kadın tek başına gidiyor onu yönlendirdiğim merkeze.

    Kendini daha kötü hissetmesin diye Şiddet Önleme Merkezi’ni tarif ediyorum, telefonla randevu oluşturuyoruz. “Bunu kendin yapabilirsin, kendine güven” diye konuşuyoruz. Öyle de oluyor çok şükür.

    Ardından, esnaflık yapan bir kadın arkadaşımızın dükkânına yönlendiriyorum. Sağolsun o da kızkardeş gibi kızkardeş. Avukat arkadaşımız da yanlarına geliyor. Bir dost sohbeti tüm kara bulutları yok etmese de bir nebze dağıtıyor. Biraz güvende olduğunu hissediyor. Bereket, uğraşlarımız sonucunda elektronik kelepçe de aldırıyoruz.

    Basın açıklaması mı ne oldu?

    O da yapılıyor o akşam! O kadının onca korkuyla tek başına geçtiği o sokakta yapılıyor basın açıklaması!
    Bu yüce basın açıklaması pratiğinden ifrit olmama rağmen, yine de, kız kardeşimiz kendini iyi hissetsin diye basın açıklaması fotoğraflarını ve videolarını yolluyorum kendisine.

    “Bak,” diyorum “kadınlar senin için toplandı, korkma yalnız değiliz”. Ama söylediğim sözlere bir parça inançsız olarak konuşuyorum. Hikâyenin detayı, devamı, evveli, âhiri var elbet. Ama Kimi? Neyi? Nasıl? Neden? savunduğumuzdan gerçekten emin miyiz?

    Kadın mücadelesi yan yana olmakla bu kadar büyümüştü, olmadığı yerde, olmayan kişiyi savunuyor görünmekle değil. Ben bu mücadeleyi böyle hatırlıyorum. Çok mu yanılıyorum?

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Telegram Email

    İlgili İçerikler

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    Destek Ol
    Yazılar
    Şebnem Oğuz

    Faşizmi kurumsal erozyona indirgemek: CHP Programının sınırları

    Ercan Jan Aktaş

    Barışa cephe alanlar

    Elif Gamze Bozo

    Karanlıkta bırakılan koridor ve görünmeyen kadınların sessiz çığlığı

    Mahsuni Gül

    İstiklal Mahkemeleri ve Bektaşiler

    Bağlantıda Kalın
    • Facebook
    • Twitter
    Seçtiklerimiz
    Ertuğrul Kürkçü

    “Darbe mekaniği”

    Alp Altınörs

    Türkiye’nin tüm vatandaşları Türk müdür?

    Fehim Taştekin

    İmralı Şam’daki kilidi açabilir mi?

    Kansu Yıldırım

    Son 1 yılda en az 1093 işçi zehirlendi​​​​​​​: İşçi zehirlenmelerinin ekonomi-politik arka planı

    Güncel Kalın

    E Bültene üye olun gündemden ilk siz haberdar olun.

    Siyasi Haber, “tarafsız” değil “nesnel” olmayı esas alır. Siyasi Haber, işçi ve emekçiler, kadınlar, LGBTİ+’lar, gençler, doğa ve yaşam savunucuları, ezilen etnik ve inançsal topluluklardan yanadır.

    Devletten ve sermayeden bağımsızdır.

    Facebook X (Twitter) YouTube
    EMEK

    İSİG: Kasım ayında 216 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

    4 Aralık 2025

    Bini aşkın Amazon çalışanından CEO Andy Jassy’ye açık mektup

    3 Aralık 2025

    Dargeçit’teki Ilısu Barajı’nda işçi ölümü: 25 metreden düşerek hayatını kaybetti

    2 Aralık 2025
    KADIN

    Nazan Moroğlu’ndan siyasette eşit temsil için kanun teklifi: “%40 cinsiyet kotası zorunlu hale gelsin”

    4 Aralık 2025

    EŞİK’ten 11. Yargı paketi uyarısı: “Kadınlara, çocuklara ve topluma şiddeti artıracak aflar kabul edilemez”

    4 Aralık 2025

    Türkiye’nin dört bir yanında 25 Kasım: Kadınlar 7 yıl sonra yeniden İstiklal’de

    25 Kasım 2025
    © 2025 Siyasi Haber. Designed by Fikir Meclisi.
    • Home
    • Buy Now

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.