SYKP MYK, yazılı bir açıklamayla ‘darbeye karşı Sudan halkıyla enternasyonalist dayanışma’ çağrısı yaptı. Açıklamada, “Taliban rejimini tanıyan Saray, diktatör ve savaş suçlusu el-Beşir kalıntılarının darbe rejimini de tanıyacak olursa, ülke içinde olduğu gibi bölgede de halkların ve demokrasinin karşısında yer aldığını bir kere daha göstermiş olacak” ifadeleri yer aldı.
Sudan’da 25 Ekim’de askeri güçler, Başbakan Abdullah Hamduk’un evini kuşatarak tutuklayıp darbe düzenlemiş, ardından pek çok bakan tutuklanmıştı. Darbe sonrası geçiş hükümeti feshedilmiş, General Abdülfettah el-Burhan yönetime el koyarak OHAL ilan etmişti. Darbe karşıtı eylemlerde şimdiye dek en az 10 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Sosyalist Yeniden Kuruş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu(MYK), yazılı bir açıklamayla ‘darbeye karşı Sudan halkıyla enternasyonalist dayanışma’ çağrısı yaptı. SYKP MYK yaptığı açıklamada, “Sudan devrimini gerçekleştiren Özgürlük ve Değişim Güçleri ve Sudan Komünist Partisi Sudan halkını askeri darbeye karşı sonuna kadar mücadele etmek üzere sokaklara çağırıyor. SYKP olarak bu çağrının yanında, direnişin büyütülmesi için enternasyonalist görevlerimizin bilincindeyiz” dedi.
SYKP MYK’nın yaptığı açıklama şu şekilde:
“Sudan silahlı kuvvetleri 25 Ekim günü tüm yetkileri ordunun elinde toplamak amacıyla bir darbe yaptı. Darbe tüm bölge halkları için umut ve esin kaynağı olan Sudan Devrimi’ni hedef alıyor ve Siyonist İsrail rejiminin de desteğiyle Sudan’a yeniden diktatörlüğü, gerici bölgesel ittifakları ve emperyalizmi egemen kılmayı amaçlıyor.
Sudan devrimini gerçekleştiren Özgürlük ve Değişim Güçleri ve Sudan Komünist Partisi Sudan halkını askeri darbeye karşı sonuna kadar mücadele etmek üzere sokaklara çağırıyor. SYKP olarak bu çağrının yanında, direnişin büyütülmesi için enternasyonalist görevlerimizin bilincindeyiz.
Afgan halklarının, kadınlarının çağrılarına kulak tıkayarak Taliban rejimini tanıyan Saray, son gününe kadar açıkça yanında yer aldığı diktatör ve savaş suçlusu el-Beşir kalıntılarının darbe rejimini de tanıyacak olursa, ülke içinde olduğu gibi bölgede de halkların ve demokrasinin karşısında yer aldığını bir kere daha göstermiş olacak, bu karar halklarımızın özlemlerini ve iradesini temsil etmeyecektir.
Diktatörlüklerin arkasında kenetlenen emperyalizmin, Siyonizmin, yerel gericiliğin karşısında halkların özgürlük ve demokrasi için direnişinin bir parçası olan halklarımızı ve emek örgütlerini devrimin yaratıcılık ve çoğulculuğuyla sürdürülen direnişin çağrılarına kulak vermeye, darbe rejimiyle işbirliğine karşı engelleyici eylemleri de içeren etkin dayanışmaya çağırıyoruz.”