Mor Sarmaşık, iktidarın kayyum darbelerine ve Eş Başkanlık Sistemi’ne karşı yapılan saldırılara dair açıklama yaptı: “İktidar, pandemi sürecini de fırsata çevirerek hem kadınlara hem de onların kazanılmış haklarına saldırmaya devam etmekte. Bugün kadın kazanımlarımızdan olan eş başkanlık uygulamasına karşı yapılan saldırılar bunun en net örneğidir”
SiyasiHaber
Geçtiğimiz günlerde Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) bir çok belediyesine kayyum atanmıştı. Ne yazık ki salgın da halkın iradesinin gasp edilmesine engel olamadı. Iğdır, Siirt, Kurtalan, Baykan ve Altınova’da HDP'li belediyelere kayyum atanıp, başkanlar gözaltına alındı.
Diğer yandan pandemi süreci bahane edilerek kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlar İnfaz Yasası kapsamında değerlendirilmiş, kadın katilleri ve istismarcılar serbest bırakılmıştı. Bunun yanı sıra kadınların kazanımları ile elde edilen Eş Başkanlık Sistemi'ne de saldırılar süremekte.
Mor Sarmaşık iktidarın kayyum darbelerine ve Eş Başkanlık Sistemi'ne karşı yapılan saldırılara dair bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Ohal sürecinden bu yana şiddetini bir an olsun eksik etmeyen iktidar, pandemi sürecini de fırsata çevirerek hem kadınlara hem de onların kazanılmış haklarına saldırmaya devam etmekte. Bugün İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması yetmezmiş gibi kadın kazanımlarımızdan olan eş başkanlık uygulamasına da saldırmaya devam etmektedir. Kadın düşmanı kayyumları kabul etmiyoruz. Kazanılmış haklarımız için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz ve irademiz için, hayatlarımız ve haklarımız için her alandan ses çıkarmaya, her yerde mücadele etmeye devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın tam metni:
Dünyayı ve Türkiye’yi saran Covid-19 virüsü, 11 Mart'tan bu yana Türkiye’de ilk vakanın çıkmasıyla beraber ülke geneline yayılmış, birçok iş yeri kapatılmış, insanlara 'evde kal' çağrıları yapılmaya başlanmıştı. Pandemi sürecinde üretim yapan birçok iş yeri çalışmaya elverişsiz koşullar altında devam ederken, kadınların birçoğu evlerde kalmaya ve kendilerine şiddet uygulayanlarla birlikte aynı çatı altında korunmasız, güvencesiz bir şekilde bırakılmıştı.
Ohal sürecinden bu yana şiddetini bir an olsun eksik etmeyen iktidar, pandemi sürecini de fırsata çevirerek hem kadınlara hem de onların kazanılmış haklarına saldırmaya devam etmekte. Bugün İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasanın uygulanmaması yetmezmiş gibi kadın kazanımlarımızdan olan eş başkanlık uygulamasına da saldırmaya devam etmektedir.
31 Mart yerel seçimlerinde HDP 65 belediye de kazanmış ancak, altı belediye başkan adayı KHK ile ihraç edilmeleri gerekçe gösterildiği için mazbatalarını alamamışlardı. Yerel seçimlerin üzerinden daha 1 yıl bile geçmemişken seçilmiş belediyelerin 3’ü Büyükşehir olmak üzere, 31’ine kayyum atanmış ve 21 belediye başkanı tutuklanmıştı. Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsüyle nasıl baş edebiliriz diye alternatifler geliştirmek yerine bu pandemi sürecini fırsat bilen iktidar, bu süreçte 11 belediyeye daha kayyum atadı ve belediyeleri tehdit etmeye devam ediyor. Kayyum halkın iradesinin gasp edilmesi demektir. İktidarın hedefinde demokratik yönetimler, eş başkanlık sistemi ve kadınlar var.
Hayatın da belediyelerin de yarısıyız!
Belediyelere gelen kayyumların ilk hedefi kadın sığınakları, danışma ve dayanışma merkezleri, kültür merkezleri, belediyeler tarafından kadınların istihdamının sağlandığı iş alanları oldu. Kadın danışma merkezleri ve sığınakları, kadına yönelik şiddetin nedenleriyle beraber ortadan kaldırılmasına yönelik mücadele veren kurumlardır ve bu kurumlar kadınların güvencelerinin sağlanması, desteklenmesi ve güçlendirilmesi üzerine politikalar izler, hukuksal, sosyal ve psikolojik destek sunar. Bunun yanı sıra şiddet ve türlerine yönelik farkındalık çalışması yaratır. Kadın Kültür Merkezleri ise kadınların kendilerine vakit ayırabilecekleri sosyal alanlardır. Var olan pandemi sürecinde kadına yönelik artan şiddet, istismar ve kadın cinayetleri bir kez daha danışma ve dayanışma merkezlerine, kadın sığınaklarına ne kadar ihtiyaç olunduğunu göstermişken, bu alanlara yapılan müdahale kabul edilemez. Tüm bunlar iktidarın kadın mücadelesine ve kazanılmış haklara dönük saldırılarını ve kadın merkezli politika yapılmasına engel olmasını açıkça göstermektedir. Kadın mücadelesinin en büyük kazanımlarından biri olan eş başkanlık sistemine saldırı, iktidarın kadın iradesini görmezden gelmesi, yok saymasıdır.
Pandeminin etkileri hayatlarımıza bütün olumsuzluklarıyla her alanda nüfuz etmişken, bir de kadınların zaten güvencesiz hissettikleri bu ülkede, belediye bünyelerinde var olan sığınakları kapatmak, başvuruları durdurmak, danışma ve dayanışma merkezlerini işlevsizleştirmek, kadın kültür merkezlerini kapatmak, kapatılmayan merkezlere de erkekleri atamak bir kez daha iktidarın kadın düşmanı politikalarını göstermekte ve kadınları yok saymaktadır.
Eş başkanlık sistemi, kadınların, siyasette eşitlenmesine yönelik önemli bir kazanımdır ve bu sistemle beraber kadın merkezli politikanın giderek güç kazanmasından rahatsızlık duyan iktidar, eş başkanlara gözaltı yaparak, yasal olmayan gerekçelerle görevden alarak hem rant ve kendi ceplerini doldurmaya, hem de kadınların iradesini yok saymaya devam ediyor. Belediyelere kayyum atamak, hem halkın iradesine hem de kadınların kazanılmış haklarından biri olan eş başkanlık sistemini yok saymaktır, kadınların iradesine yapılmış bir darbedir.
Pandemi sürecinde de kadınların yaşamları görmezden geliniyor, önemsizleştirilmeye çalışılıyor. Kadınlar bir kez daha güvencesiz bırakılıyor, haklarımız gasp ediliyor. Kadın düşmanı kayyumları kabul etmiyoruz. Kazanılmış haklarımız için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz ve irademiz için, hayatlarımız ve haklarımız için her alandan ses çıkarmaya, her yerde mücadele etmeye devam edeceğiz.
Yaşasın Kadın Dayanışması!
Bijî Hevkarîyan Jinan!